‘’2015 yılında Türkiye’deki tüm illerde bulunurluğumuzu sağlayacak ve bizi temsil edecek seçkin bayii ve alt bayilikler kurmayı hedefliyoruz’’
‘’Uzun yıllardan beri süregelen Kocatepe Kahve markamıza kuruyemiş üretiminin de dahil olmasıyla gerek vizyonumuzu gerekse şirketimizin değerini ciddi anlamda arttıracağız’’
Karpet Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yıldırım
1919 yılında kurulan, 1949 yılında markalaşma yoluna giden Kocatepe markası o günden bugüne birkaç kez el değiştirdikten sonra 2012 yılında Karpet Grup A.Ş. çatısı altında büyümeye devam etmiştir. Karpet Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yıldırım ile markanın büyümesi, ürün çeşitliliği ve hedefleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.
Hasan Bey sizi tanıyabilir miyiz?
1978 Konya doğumluyum. Öğrenim hayatımı Selçuk Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirerek tamamladım. Şu anda Ankara’da ikamet ediyorum. Şirketimizin çatısını oluşturan Karpet Grup A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. Daha önce 4 yıl kadar Konyaspor’da Yönetim Kurulu Üyeliğimi sürdürdüm. Bununla beraber Konya’da bulunduğum sürede akaryakıt istasyonu işletmeciliği yaptım ve hali hazırda Konya, Kırıkkale, Balıkesir ve Ankara’da akaryakıt istasyonlarımız variyetini sürdürmektedir. 2012 yılından bu yana Karpet Grup çatısı altına Kocatepe markasını da dahil ettik.
Sektörünüzden bahseder misiniz?
Kahve sektöründeki büyüme özellikle son yıllarda yükselen bir trende sahip. Ülkemizdeki genç popülasyon sıcak içecek kategorisinde kahve çeşitlerini tercih ediyor. Burada günden güne artan kafeler ve kahve evlerinin de payı oldukça büyük. Ana branşımız olan Türk Kahvesi tüketimi her geçen yıl ortalama %20 oranında büyüyerek yayılımını sürdürmektedir. Özellikle 2014 yılında kahve üretimi yapan firmalar sayısal olarak yurdumuzun birçok bölgesinde artış göstermiştir ve pazardaki yerlerini almıştır. Burada tüketici kitlesinin bilinçlenmesi ve Türk Kahvesi’ne olan bağlılığın genç jenerasyonda da görülmesi etkili olmuştur. Biz de çeşitli üniversitelerin Gıda ve Endüstri Mühendislikleri bölümlerinde düzenlenen Türk Kahvesi ile ilgili konferanslarda gençlerimizi bilinçlendirme ve bilgilendirme yönünde atılımlar gerçekleştiriyoruz.
Yılların markası Kocatepe Kahve hakkında neler söylemek istersiniz? Bugünlere gelirken neler yaşadınız?
Kocatepe ismi 1949’dan bu güne devam etmekte ve biz bu ismi yıllarca yaşatma amacındayız. Marka 1919 yılında Ankara Kocatepe’de “Kocatepe Kahvecisi” olarak Bayan Maruşya adında yabancı bir yatırımcı tarafından kurulmuş ve 1949 yılına kadar üretimini bu isimle gerçekleştirmiştir. 1949 yılında marka tescili yapılarak Kocatepe Kahve ismini almış ve günümüze kadar da bu isimle gelmiştir. Biz Kocatepe Kahveyi 2012 yılı Ocak ayında resmi olarak Karpet Şirketler Grubu’nun bünyesine dahil ettik. Sektörde kaliteyi temsil eden Kocatepe Kahve markasının ülkemizde ve dünyada adını duyurmak ve taşımış olduğu misyonu milyonlara ulaştırmak amacıyla en kaliteli hizmet anlayışını benimsedik. Bu günlere gelirken markaların zaman içerisinde uğradığı bazı vizyon kayıpları, pazarlama zafiyetleri, ürün tedarik edememe gibi bir çok olumsuz koşulları tamamen ortadan kaldırarak markaya yepyeni bir vizyon kazandırıp en kaliteli hammadde tedarikini sağladık, bununla beraber en doğal üretim metotları ile en kaliteli ürünleri ürettik ve üretmeye devam ediyoruz.
Kahve evlerinden bahseder misiniz?
Ülkemizde 27 tane Kocatepe Kahve Evi mevcuttur. Kahve evlerimiz franchise olarak işletilir ve hepsi aynı konseptini koruyarak standart lezzet ile en kaliteli hizmeti sunar. Kahve evlerimiz İstanbul, Ankara, Eskişehir, Konya, Diyarbakır, Kırşehir, Antalya- Alanya illerinde hizmet vermektedir. Ve her geçen gün sayısal olarak da artış göstermektedir.
Hedefleriniz, yatırımlarınız nelerdir?
Üretim hedeflerimiz her zaman en seçkin hammaddeler ile kaliteli ürün sunmaya yöneliktir. Bu açıdan sürekli AR-GE çalışmalarımız devam etmektedir.
Pazarlama hedeflerimiz ise hemen hemen tüm illerde hizmet ağı oluşturacak şekilde bayilik yapısının kurulmasıydı. Bu hedefimizi %70 oranında gerçekleştirdik. 2015 yılında Türkiye’deki tüm illerde bulunurluğumuzu sağlayacak ve bizi temsil edecek seçkin bayii ve alt bayilikler kurmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte tüm ulusal zincirlerde ve yerel zincirlerin önde gelenlerinde ticaretimiz yüksek enerjiyle devam etmektedir. Sadece Türk Kahvesi değil bununla beraber kış aylarının vazgeçilmez içeceği olan salep, sıcak çikolata, 3’ü 1 arada, 2si1 arada, instant kahveler ve aromalı kahve ürünlerimiz, ürün portföyümüzün vazgeçilmezlerindendir.
Hedeflerimiz içerisinde ihracat departmanımızın da yurtdışında ciddi çalışmaları devam etmektedir. 2015 yılında minimum 15 ülke ile aktif ihracat realizasyonunu yapmayı planlıyoruz. Burada özellikle 2015 Ekim ayında Almanya Köln’de yapılacak olan Anuga 2015 fuarının da büyük etkisi olacağını düşünüyoruz ve bununla ilgili çeşitli hazırlıklarımızı yapıyoruz.
2015 yılı yatırımlarımız içerisinde en önemlisi ve bizi en çok heyecanlandıran kategori kuruyemiş olacaktır. Yeni yıla yeni yatırımımız olan kuruyemiş kategorisiyle merhaba diyoruz. Uzun süredir altyapı çalışmaları devam eden kuruyemiş fabrikamızı 2015 Şubat ayı son haftası itibariyle hizmete açacağız. Uzun yıllardan beri süregelen Kocatepe Kahve markamıza kuruyemiş üretiminin de dahil olmasıyla gerek vizyonumuzu gerekse şirketimizin değerini ciddi anlamda arttıracağız, bu inançla kuruyemiş pazarında da etkin rol üstleneceğiz. 2015 yılı yatırım tabanımızın neredeyse %70 i kuruyemişle alakalı olacaktır. Kuruyemiş markamız Kocatepe ismiyle çıkacak ve kahvedeki kalitemizi tüketicilere burada da sunacağız.
Kahvelerinizi Güney Amerika’da kendiniz seçiyor ve yetiştiriyorsunuz bu meşakkatli süreci anlatır mısınız?
Kahve çekirdeklerimizi daha öncesinde birçok üretici gibi ülkemizdeki kahve forwerdırlarından temin ediyorduk ancak zaman içerisinde standart kalitenin yakalanamaması sebebiyle 2013 yılında direkt Güney Amerika ile ticari bağlantı gerçekleştirerek tarladan fabrikaya ithal ettiğimiz ve kendi seçtiğimiz kahve çekirdekleri ile üretimimizi yapmaktayız. Güney Amerika’da Brezilya Rio- Minas ve Colombia bölgesi ile Ekvador’un kuzey yamaçlarından çekirdek alımlarımız olmaktadır.
Kahve, Türk kültüründe ayrı bir öneme sahip. Eşsiz bir lezzete sahip. Her daim içilen, hatta kültürümüzde de var olan kız isteme merasimlerinin en önemli anlarıdır. Kahveyi önemli kılan nedir? Sırrı nedir?
Kahve Türk kültürüne Osmanlı zamanında girmiş. Kanuni Sultan Süleyman’ın Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından Osmanlı mutfağına girmiş ve o günlerden bu günlere kadar ününü korumuştur. Dünya üzerinde telvesi ile ikram edilen tek kahve olması Türk Kahvesi’ndeki eşsiz lezzetin temelini oluşturur. Bununla beraber Türk adet ve geleneklerinde kız isteme törenlerinin ana enstrümanı olarak hep ön plana çıkmıştır. Kahve sunulmadan kız isteme töreni ülkemizde yapılmaz. Dolayısıyla kültürümüzde ayrıcalıklı bir yeri vardır. Avrupa’nın kahveyi tanıması Viyana Kuşatmasıyla gerçekleşmiş olup neredeyse tüm dünyaya kahve kültürü Osmanlı mutfağından yayılmıştır. 2013 yılında UNESCO Türk Kahvesi’ni “Somut Olmayan Kültürel Miraslar” LİSTESİNE ALDI VE ARTIK Türk Kahvesi UNESCO kayıtlarında listelenmiş durumda. Bizim için 40 yıl hatırı olan bir kültürü artık tüm dünya ülkeleri resmi olarak tanımış oldu. Türkiye kültürünü sembolize eden bir gıda maddesinin üretimini yapmaktan ve dünya milletlerine ulaştırmaktan kıvanç duyuyoruz.
Ülkemizde kahve ağacı bulunmamasına rağmen, yüzyıllardır süregelen bir kahve kültürümüz var. Özellikle “40 yıl hatırı var” gibi deyimi bile var. Ülkemizde niye yetişmiyor?
Kahve ağacı ülkemizdeki coğrafi koşulların elvermemesi sebebi ile yetiştirilemiyor. Daha önce Mersin ve Karadeniz yörelerinde denenmesine rağmen olumlu sonuçlar alınamamıştır. Burada kahve yetişen toprakların volkanik olması, ikliminin tropik olması gibi bazı nüanslar söz konusudur. Bu bakımdan en elverişli bölgeler dünyanın güney yarımküresinde bulunan ve daha ziyade okyanusa karşı olan bölgelerdir. Isı farkları, nem oranları, toprak yapısı ve yükseklik kriterleri kahve ağacının yetişmesinde majör etkilerdir.
Türk Kahvesi çekirdeğinden değil, pişirme özelliğinden kaynaklanmaktadır. Ama ünü dünya çapındadır. Nedir bunun özelliği herkes gerçek anlamda Türk Kahvesi pişirebilir mi?
Türk Kahvesi’ne 40 yıllık hatır katan ana etken kahve tadının damaklarda bıraktığı ve 40 yıl boyunca unutulmayan lezzetidir. Bu lezzeti pekiştiren kahvenin pişirilerek telvesiyle beraber sunulmasıdır. Şöyle ki Osmanlı zamanında kahvehane işleten bir kahvecinin Rum gemi kaptanına ikram ettiği bir fincan kahve ile eşsiz sohbetine 40 yıl sonra Sisam Adası’nda çıkan isyanda, adada görev yapan kahvehane sahibinin o Rum kaptan tarafından hatırlanarak kurtarılmasını konu alan bir hikâyesi vardır. Dolayısıyla 40 yıl damaklarda kalan bu eşsiz lezzet pişirmesi ve sunumuyla apayrı bir yere sahiptir. Herkes Türk Kahvesi pişirebilir, hepimizin bildiği üzere Türk Kahvesine geleneksel lezzeti katan ana unsur bakır cezvede, kısık ateşte, ağır ağır pişirilmesi ve bol köpüklü eşsiz sunumudur.