Kemal Kükrer Genel Müdürü
Sabri Gülel
Kemal Kükrer 100. Yaşını kutluyor
Türkiye’nin ilk ‘sirke’ markası bu yıl 100’üncü yaşını kutluyor. Genellikle ülkemizde üçüncü kuşak görmeyen markalar arasından sıyrılarak bir asır deviren markanın bu başarısı kesinlikle tesadüf değil.. Kemal Kükrer’in Genel Müdürü Sabri Gülel, sirke üreticisinden dev bir sos üreticisi yaratarak markayı ülkemizde zirveye taşımakla kalmamış global pazarda yerini almasının da temellerini atmıştır.
1915 yılından bu yana üretim yapan Kemal Kükrer markası yeni yaşını kutlarken biz de Sabri Gülel’den bu başarının öyküsünü dinledik.
“ daha iyisi yapılmayacak hiçbir şey yoktur’’
Sabri Bey, ülkemizde nadir rastlanabilir bir portre ile karşımızdasınız, Kemal Kükrer markasının 100. yaşını kutluyoruz. Peki, bu markaya güç katan Sabri Gülel nasıl bir kişilik sizce?
Bunu ben değil beni tanıyanlar cevaplamalı ama şeffaf olarak şunu söyleyebilirim. “ Başarmak daha iyisini yapmak, hiç yapılmamışı hedeflemek…” , bunları hayata geçirmek için de sınırları zorlayan, “ daha iyisi yapılmayacak hiçbir şey yoktur’’ diyen aykırı bir kişiliğim. iş hayatımda ve özelimde adil, şeffaf ve dürüst davranmak kişiliğimi belirliyor. Değer yaratarak, fayda sağlayarak ve yapılmamışları yaparak “ Kemal Kükrer” markasını bu konuma getirdik.
Atalarıma müteşekkirim
Anneniz dahil aile olarak iş hayatında aktif görevler üstlenmektesiniz. Çalışmak, azmetmek ve başarmak genlerinizde var sanki bu konu hakkında neler söylersiniz?
Atalarıma müteşekkirim bize sağlam genler bıraktıkları için. Babam 50 yıldır aktif çalışıyor. Annem, kardeşlerim, tüm ailem görevlerinin başında. Aile olarak işin içindeyken, kurumsal yapı kurmayı Türkiye ortalamasının üzerinde başarmış bir şirketler topluluğuyuz.
Vatanımıza hizmet etmek ‘hayat borcumuzdur
Babanız Antalya’da tanınan ve siyasette bilinen bir isim. Sizin siyasete bakışınız nedir?
Bu konuda bakış açım çok net. Varlığımızın sebebi sadece kendimize ve ailemize fayda sağlamak değildir. Allah açmış ise yolumuzu önce geniş ailemize sonra geniş çevremize sonra doğduğumuz topraklara ve daha da önemlisi vatanımıza hizmet etmek ‘hayat borcumuzdur’. Allah sağlık ve güç verdiği sürece vatanıma hizmet etmek en büyük hayalim. Babam da bir dönem aktif olarak siyaset yaptı, hatta Belediye Başkanı olacakken Eskişehir’e taşınmak zorunda kaldı.
Siyasi görüşüm Hz. Ömer adaleti, Hz. Mevlana gönlüdür
Genç yaşta başarı elde etmiş bir iş adamı olarak bu tecrübenizi siyasi arenada kullanma gibi bir istek veya düşünceniz var mı?
Siyasi görüşüm Hz. Ömer adaletidir. Siyasi görüşüm Hz. Mevlana gönlüdür. Siyasi görüşüm insana değerdir. Siyasi görüşüm ilerlemeye hizmettir. Siyasi görüşüm toplumsal refahı ve ulusal yükselişi güçlendirmek ve hızlandırmaktır.
Yapıcı-pozitif davranmak durumundayız
Bir iş adamı olarak Türkiye’nin son yıllarda ki durumunu değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?
Sanayi, Ağır Sanayi, cari fazla, tutarlı dış politika, adil, eşitlikçi ve ötekileştirmeyen, yönetim şekli “ dengeleyici güç olmanın” tartışma götürmez gerekliliğidir. Büyümeyi getiren sektörler çok dikkat çekicidir. Geçici büyüme sağlayan sektörler ardından tamir edilmesi güç sıkıntılar getirebilir. İş adamları olarak yapıcı-pozitif davranmak durumundayız.
‘’zor olan güç verir’’
İki yıl önce dünya sos devi Ajinimoto ile kurduğunuz ortaklık size ne kazandırdı?
Avrupa ve Amerikalılara göre Japon şirketleri ile iş yapmak, ortaklık kurmak ve bunu yürütmek Türk iş yapma şekline göre çok daha meşakkatli. Fakat zor olan güç verir. Zaman zaman zorlanmadığımızı söyleyemem.
Planlama, detaylandırma, teyit, farklı bakış açısı yaratma, verimlilik arttırma (Kaizen) ve bireysel gelişim ile alakalı çok şey kazanıyoruz.
Bazı arkadaşlar Harvard Üniversitesi’nde mastır yaptığımı düşünüyor.
Rant ticaretini bilmeyiz
60 milyon TL’ ye yüzde 50 ortak oldunuz bu para ile ne yaptınız veya yapmayı planlıyorsunuz?
Biz iş yapan, üreten ve hizmet sektöründe büyüyen bir aileyiz. Rant ticaretini bilmeyiz. Değer yaratan ve toplam kalite anlayışı ile üretim, sanayi ve lojistik işlerine yatırım yaptık /yapıyoruz.
Bir Türk şirketi başarısı
16 yılda Kemal Kükrer’de neler değişti, nasıl gelişti?
1000 m2 ‘lik tek üretim tesisi 23.000 m2 ‘ye, 2.000 ton kapasiteyi 50.000 tona, 16 barkot satışı 160 barkota, pazar payı %5 altında olan bir markanın %30’lara çıkmasına şahit olduk bu 16 yılda. 100 endeksine göre 60 endeks ilk pazar liderini takip ederken bu durumu tam tersine çevirdik. Gerçek bir Türk şirketi başarısıdır Kemal Kükrer’in hikayesi.
Günlük kısır karlar peşinde koşarsanız tüccar olursunuz
Yokolmak üzere olan bir markayı 1999 yılında 1,5 milyon dolara satın alıp 60 milyon dolarlık bir marka haline getirerek zirveye taşıdınız ve en nihayetinde dünyaya açtınız, markalaşmaya önem vermenizin sebebi nedir?
Toplam kaliteyi iyi anlamak ve değer yaratmak ‘markalaşmaktır’. Tüketicinin lütfuna layık olmak için çalışmalısınız. Günlük kısır karlar peşinde koşarsanız tüccar olursunuz. Sanayici olmak ve marka yönetmek daha fazla yetiler ister. Tükettiğiniz markaları neden tercih ettiğinize bir bakın. ‘’Kıymetlidirler’, ‘kalitelidirler’, ‘yenilikçidirler’, ‘pazarlamaya önem verirler’, ‘tüketicinin ne istediğini bilirler’.
Ar-Ge ve pazarlama bütçesi olmayan üretici markalaşamaz
Markalaşma konusunda firmalara neler söylemek istersiniz?
“Marketing” (Reklam/Pazarlama) yapmadan markalaşamazsınız. Dağılımınızı efektif hale getirmelisiniz. Anadolu’da cirosal olarak Kemal Kükrer’den çok daha büyük üretici var. Ama sadece ticaret yapıp para kazanmayı hedefliyorlar. Toplam kalite sadece ürünün kalitesini ifade etmez. Toplam kalite, sekretaryanızdan kurumsal kimliğinize, temsilinizden duruşunuza bir bütündür.
Ar-Ge ve pazarlama bütçesi olmayan üretici markalaşamaz, ya bölgesel kalır ya da başka markaları üretip, ihracatla beslenir.
‘’Toplam kalite ne demek, nasıl yaratılır? Anlayacağız..’’
Bu topraklardan dünya markası nasıl çıkar?
Çıkar, çıkacak. Bakış açımızı değiştireceğiz. Eğitim alacağız.. ‘Toplam kalite’ ne demek, nasıl yaratılır? Anlayacağız. Anadolu, Mezopotamya, İpek yolu, Asya- Avrupa coğrafi konumu, üç yanımız deniz, genç iş gücü… Allah’tan daha ne isteyebiliriz ki?
Binlerce m2’lik arazimiz, yüzlerce menkulümüz olabilirdi
Kemal Kükrer markasını satın almak yerine paranızı farklı bir alanda değerlendirmiş olsaydınız şu anda nasıl bir senaryo içerisinde olmuş olurdunuz?
Belki çok daha fazla paramız olurdu. Binlerce m2’lik arazimiz, yüzlerce menkulümüz olabilirdi. Uçağımız, yatımız da olabilirdi. Fakat bu gün bu röportajı ne üzerine yapardınız benimle, nasıl zengin olunur diye mi?
Dünya mutfak lezzetleri yeni yatırım odaklarımızdır
Başka sektörlere yatırım planlarınız var mı?
Hızlı tüketim ürünleri, ortağımızın uzmanlık alanları ve dünya mutfak lezzetleri yeni yatırım odaklarımızdır.
İnsanları kayıtsız sever ve ilişkilerimi vicdanımla yönetirim
İş ve sosyal hayatta ki Sabri Gülel’i kıyaslar mısınız?
Çok zor ama gerçek bir soru. İşteki başarım özel ve sosyal hayatımda yok. Sadece 24 saatim var. Bir şeyleri feda ediyorsun. Öncelikli davranmaya çalışıyorum ve işin dışındaki zamanımın büyük kısmını çocuklarıma ayırıyorum. Sürdürülebilir arkadaşlıklar, şartsız dostluklar kurmaya çalışırım. İnsanları kayıtsız sever ve ilişkilerimi vicdanımla yönetirim. Özel ve sosyal hayatıma not ver dersen vasat derim.
“İyi insan olup, iyi şeyler yapmak istiyorum”
İdolünüz var mı?
Herkesin olmalı ama benim yok. Yani tek bir idolden bahsedemem. “İyi insan olup, iyi şeyler yapmak istiyorum”. Düsturlarım var:
“ Sana kötülük yapana vereceğin en büyük ceza ona iyilik yapmaktır”
“ El öpmekle dudak aşınmaz “
“ Kaybettiğin şeylere sadece bir kere üzül “
“ Gittiğinde unutanlardan değil, iz bırakanlardan ol”
“ Aldığın nefesin sebebi ne, bunu anla “.
Başarıyı tek bir olguya bağlayamazsınız
Sizce başarı bir tesadüf müdür?
Değildir. Başarıyı tek bir olguya bağlayamazsınız. Doğru zamanlamada doğru durumda olmak kısmen tesadüf olabilir. Şans da olabilir. Ama emek olmadan başarı nasıl olur?
Başarı da en önemli etkenin, “ başarmaktan beslemek “ olduğunu düşünürüm.
Hedefleriniz?
Kısa ve orta vadede işim ve özel hayatımda pozisyonumu güçlendirmek, kök salmak. Uzun vadede vatanıma hizmet ederek, bana kazandırdıklarının karşılığını ödemek.