TOPLUMSAL VE EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DERNEĞİ BAŞKANI
Dr. Ali Yılmaz
Emniyet Teşkilatının çeşitli birimlerinde görev alan emekli olduktan sonra bile görev aşkı dinmeyen TEAMDER Başkanı Dr. Ali Yılmaz’ı daha yakından tanımak ve dernek faaliyetleri hakkında bilgi almak istedik.
TEAMDER ne zaman kuruldu, kuruluş amacı nedir?
Toplumsal Ekonomik Araştırma Merkezi (TEAMDER), Antalya‘da kent kültürü oluşması, kentlilik bilincinin artması ve kentin sorunlarına bilimsel bir çözümle projeli olarak katkı sunulması amacı ile 22 kurucu üye tarafından 11 Mart 2013 günü kurulmuştur.
TEAMDER nasıl bir sivil toplum örgütüdür, diğerlerinden farkı nedir?
TEAMDER; farklı düşünce, farklı kimlik ve farklı kültürdeki insanların bir araya geldiği bir Sivil toplum kuruluşudur.(STK) Kent yararına, ”Farklı Düşünelim Birlikte Üretelim” sloganı ile yola çıkmıştır. Biz TEAMDER olarak farklılığı zenginlik olarak görüyoruz. Logomuzdaki farklı renkler de bunu ifade ediyor.
Bize göre, kamusal alanın sahibi sivil toplumdur. Sivil topum; sosyal barışın, sosyal adaletin, hoşgörünün ve özgürlüğün teminatıdır. Sivil toplum örgütleri, işlevlerini tam olarak yerine getirirlerse, demokrasinin ilerlemesine ve siyasette kalitenin artmasına neden olur.
Kentin sahipleri kentte yaşayanlardır. Bu nedenle, kentlinin yönetime katılması, kentin gelişmesine katkı sunması, sorumluluk alması önemlidir. Kent ile ilgili sosyal sorumluluk projeleri içerisinde mutlaka STK’lar bulunmalıdır. TEAMDER, STK’ların ideolojik hareket etmesini ve çıkar ilişkisine girmesini doğru bulmamaktadır.
TEAMDER serbest meslek sahipleri, iş adamları ve akademisyenlerden oluşan bir STK’dır.
Görüldüğü gibi, TEAMDER,akademi dünyası ve kent dinamiklerini bünyesinde buluşturmuştur.
Hem örgütsel yapısı (çalışma kurulları) hem de faaliyet alanı (toplumsal ve ekonomik) olarak birçok sivil toplum kuruluşlarından farklıdır.
TEAMDER olarak, şu ana kadar neler yaptınız?
TEAMDER, kuruluşundan bu yana, Antalya’da birçok etkinliklerde bulunmuştur. Kale içinin yeniden düzenlenmesi, şehir içi ulaşım, alternatif turizm, çevre kirliliği, kadına şiddet ve madde bağımlılığı gibi konularda, TEAMDER bünyesinde, oluşturulan kurullar çalışmalarını sürdürmektedir.
TEAMDER, kent yararına sosyal sorumluluk projeleri üreten, başkaları tarafından oluşturulmuş sosyal sorumluluk projelerine destek veren bir STK’dır. Nerede kent yararı varsa TEAMDER oradadır.
TEAMDER, aynı zamanda kamuoyu ve üyelerinin bilgilendirilmesi amacı ile ülke ve kentin gündemini takip etmekte, kentin; sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları ile ilgili konferans, panel ve seminerler düzenlemektedir.
Örneğin; “Kale İçinin Dünü Bugünü”, “Sivil Toplum Ve Siyaset”, “Orta Doğuda Son Gelişmeler ve Türkiye”, “Menderes TÜREL’LE Antalya Geleceğini Konuşuyor”,“ Duygusal Sermaye” ,“Ceza Davalarında Tutukluluk Süreçleri”,“Türkiye’de Sivil Toplum ve Siyaset” , gibi etkinlikler düzenlenmiştir. 21.Ocak 2015 tarihinde yapılacak olan “Rusya’da Meydana Gelen Ekonomik Krizin Antalya Ekonomisine Etkileri” konulu panel ile faaliyetlerimiz devam edecektir.
Yine kent sorunlarını kamuoyunun gündemine getirilmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulması amacı ile TEAMDER tarafından, Akdeniz TV‘de, her hafta Salı günü, saat 19.00 “PERSPEKTİF” programı hazırlanmaktadır. Bu programda önemli konularla ilgili, uzman konuklar, kent gündemini ve sorunlarını çözümleri ile birlikte ele almaktadır.
TEAMDER evrensel değerlere inanmaktadır. Temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü, insanhakları, din ve vicdan hürriyeti gibi hakların ihlal edilmesine karşıdır. Bu amaçla zaman zaman kamuoyuna bildiri yayınlayarak görüşlerini ortaya koymaktadır.
Ayrıca, sosyal medya ve internet sitemizde (www.teamder.org ) güncel faaliyetlerimiz yer almaktadır.
TEAMDER’in projeleri nelerdir?
TEAMDER, kuruluşundan itibaren öncelikle Antalya ve Batı Akdeniz Bölgesi olmak üzere tüm ülke genelinde gerçekleştirilen, ekonomik ve sosyal kalkınma çalışmalarının içinde yer almak istemektedir. Bu amaçla, fon kaynaklarına erişmek üzere, proje odaklı çalışmalarını sürdürmektedir. Özellikle Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Araştırma ve Uygulama Merkezi (APGEM) işbirliği ile Avrupa Komisyonu ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) başta olmak üzere fon sağlayıcı kuruluşlara proje teklifleri verilmiştir. Bu projeleri onaydan sonra kamuoyu ile paylaşacağız. Değerlendirme aşamasında olan farklı projelerimiz de vardır. Bu projeler ile bölgedeki sosyal ve ekonomik kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunmayı düşünüyoruz. Bununla birlikte, yine bölgede önceden yürütülen ve yürütülmekte olan projelere de destekler sağlanmaktadır. Bunlardan bir tanesi Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şubesi’nin engellilerin sosyal hayata katılımını teşvik amacıyla tamamlamış olduğu “Farkındalığa Yolculuk Projesi’dir. Yine engelli örgütlerinin sürdürdüğü “Çocuklara Engel Yok” projesine içerik ve planlama yönünden APGEM işbirliği ile destek sağlanmaktadır.
Hiçbir sivil toplum örgütü seçilmiş ya da atanmışlarla iş birliği yapmadan amacına ulaşamaz. TEAMDER önümüzdeki süreçte Antalya Valiliği, Antalya Büyük Şehir Belediyesi, Üniversiteler başta olmak üzere, diğer yerel yönetimler ve kamu kuruluşları ile işbirliği yaparak çalışmalarını yürütecektir. Kısaca TEAMDER, kent yararına birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alacaktır.
Antalya’da kent kültürü ve kent bilincinin yeterince oluşturulmadığını düşünüyorsunuz bunu biraz açar mısınız?
Kentte yaşayan insanların, kentin oluşturduğu değerleri anlaması, benimsemesi ve yaşama geçirmesi çok önemlidir.
Kentte yaşayan bireyler, kente özgü tavır ve davranışlardan uzak durur, kentli olduklarının farkında bile olmazlarsa, kentlilik bilincinden bahsedilebilir mi?
Kent, sadece yaşanılan bir mekân değildir, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir ortamdır. Bu nedenle kentle, orada yaşayan birey arasında sağlıklı bir iletişimin olması, kentin bireyi, bireyin de kenti çok iyi algılaması gerekir. Bunun oluşturulabilmesi için, kentle ilgili verilecek her türlü kararda kentliye danışılması, başka bir deyişle, kentlinin yönetime katılması zorunludur.
Kentte yaşayanlar, kentin gelişmesinde katkıları olduğunu, yönetim sürecinde fikirlerinin alındığını görürlerse mensubiyet şuuru artar ve kentle ilgili yapılan projelere sahip çıkar.
Kentlilik bilinci kenti sahiplenmedir; kente özgü görgü ve nezaket çerçevesinde bir arada yaşama kültürüdür. Kentlinin kendisini o kentin sahibi olarak görmesi ve sahipliğinin gerektirdiği sorumluluğu taşıması gerekir. Antalya’da bu konunun yeterince benimsendiği kanaatini taşımıyorum.
Kentlilik bilinci ve kent kültürünü özümseyen bir bireyin kültür dünyasındaki farklılıkları koruması tezat olarak görülmemelidir. Kentlilik kültürünü tehdit eden en önemli şey, “biz” ve “öteki” ayrımıdır. İnsanları kente yabancılaştıran politikalardan uzak durulmalıdır. Unutulmamalıdır ki Kentin asıl sahipleri orada yaşayan vatandaşlardır.
İşte bu bağlamda Teamder kent kültürü oluşturulmasına ve bilimsel bir yaklaşımla çözüm üretilmesine katkı vermek amacı ile üniversite dünyasıyla, yani akademi ile kent dinamiklerinin birlikte kurduğu bir sivil toplum kuruluşudur.
Bu kapsamda Antalya’yı sosyal, kültürel ve ekonomik olarak nasıl görüyorsunuz?
Antalya Tarihi ve doğal güzellikleri sayesinde yaklaşık on üç milyon turist ağırlayan bir kentimizdir. Ülkemiz adına da önemli bir turizm getirisi söz konusudur. Ayrıca tarım ve ticarette de giderek gelişmekte ve pazar payını arttırmaktadır. Gelecekte sadece Türkiye’nin değil, Dünyanın en önemli kenti olmaya namzettir. Öte yandan, son yıllarda aşırı derece de göç yaşanmaktadır. Bu konuda sosyal, ekonomik ve kültürel tedbirler şimdiden alınması gerekir.
Antalya’nın hepimizin bildiği kronik sorunları da vardır. Bunlar çözülemeyecek sorunlar değildir. Bunları tekrar edecek olursak; ulaşım, çevre kirliliği, yeşilin yani doğanın korunması, sahillerin düzenlenmesi, denizden daha fazla yararlanılması ve kirliliğin önlenmesi, falezlerin durumu, Boğa Çayı’nın düzenlenerek turizme ve kent insanının hizmetine sunulması, alternatif turizm olanaklarının geliştirilmesi, turist ile kentin buluşması, tarihi ve kültürel değerlerimizin korunması ve yaşatılması, şehircilik ve planlama, deprem riski, en önemlisi de kent kültürü oluşturulması sayılabilir. Öncelik konusu herkese göre değişir, herkesin önceliği farklıdır. Bunun tespiti yapılan araştırmalar ve kamuoyu yoklamaları ile ortaya çıkar.
Büyük Şehir Belediye Başkanımız, Sayın Menderes TÜREL, sivil toplum ve STK’ları anlayan bir yöneticidir. STK’ların yaptıkları çalışmalar ve projelere destek vermektedir. TEAMDER‘in de yanında olduğunu ifade etmiştir. Bizde kent adına kendisine destek vermeye hazırız. Çünkü önümüzdeki süreçte Antalya’nın parlayan bir yıldız olmasını arzu ediyoruz.
TEAMDER’e göre, STK’ların sorunları nelerdir?
Türkiye’de STK’lar işlevlerini tam ve etkin olarak yerine getirememektedir. Bunun nedeni birçok sorunları olmasıdır. En önemli sorunları kurumsallaşamamalarıdır.
Ekonomik bağımsızlıkları yoktur, üyelerinin dahi aidatlarını toplayamayacak konumdadırlar. Kaynak arayışına giren bazı STK’lar kişisel ya da siyasal çıkarlara alet olabilmektedir.
Üyelerinin, gönüllülük duygusu geliştirilememiştir, sorumluluk eksikliği vardır. Üstelik aralarındaki iletişim de istenilen ölçüde sağlanamamıştır. STK’lar arasında da bir birlik ve beraberlik de yoktur.
Bazı STK’ların her konuya ideolojik yaklaşımları nedeniyle devletin, STK’lara karşı şüpheci ve kuşkucu yaklaşımı sürmektedir.
Medya ile ilişkiler zayıftır. Geniş kitleleri ilgilendiren, toplumsal projeler yeterince ortaya konulamadığından, faaliyetler medyada yer bulamamaktadır.
En önemli sorun ise, STK’larda bile bilincinin yeterince oluşmamasıdır. Meydana gelen olaylarda kötü örneklerine tanık olunduğu için, sivil toplum kuruluşlarına karşı bir güvensizlik vardır. Başka bir deyişle, toplum, sivil toplumun önemini ve sosyal barışa katkısını tam olarak bilmemektedir. Bunda STK’larında kusuru olduğunu açıkça söylemek gerekir.
Yönetim Kurulunuz Kimlerden oluşuyor, TEAMDER’i kimler yönetiyor?
TEAMDER, birbirlerine inanmış, birbirlerine güvenmiş, ekip ruhu ile çalışmanın zevkini almış gönül erlerinin adıdır.
Yönetim Kurulu olarak, haftalık olağan toplantımız, Çarşamba günleri, sabah saat 08 de, dernek binamızda yapılmaktadır. Bu toplantılarda, derneğin faaliyetleri gözden geçirilerek, ülke ve Antalya gündemi değerlendirilmektedir. Bunun yanında, iş birliği yapmak istenilen konuklar davet edilerek, konuları ile ilgili bilgi alınmaktadır.
TEAMDER’de herkes fikrini özgürce söylemekte ve konular tartışılmaktadır. Genellikle kararlar uzlaşarak alınmaktadır. Niyet hizmet olunca herhangi bir sorun çıkmamaktadır.
Yönetim Kurulu; Başkan, bendeniz, Dr. Ali Yılmaz, başkan yardımcıları; İlhami Kaplan, milli hakemdir, KONSİAD’ın Kurucu Başkanıdır. STK’lar ve basınla ilişkilerden sorumludur. Prof. Dr. Cengiz Sayın, Akdeniz Üniversitesi AB projeleri Merkezi sorumlusudur, TEAMDER’in de proje koordinatörüdür. Kurumsal ve hukuksal ilişkilerden Av. Bora Terzioğlu sorumludur. Antalya’nın en tanınmış avukatlarından birisidir. Genel sekreterimiz Akdeniz Üniversitesi Adalet Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Altınkaya’dır. Hukuk ve insan hakları konusunda yetişmiş bir arkadaşımızdır. Mali Saymanımız Zehra Aslan, konusuna vakıf, deneyimli bir mali müşavirdir. Diğer yönetim kurulu üyelerimiz; Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, Akdeniz Üniversitesi’nin en tanınmış kalp ve damar cerrahlarından biridir. Sivil toplum konularına duyarlı bir arkadaşımızdır. Dr. Sevim Şuekinci, Antalya Memorial Hastanesinin genel direktörüdür. İlhan Beyle birlikte sağlık politikalarımızı yönlendirmektedir. Cemal Lütfi Öner, tüm Antalyalıların ailece yakinen tanıdığı, derneğimize renk katmış genç bir mimardır. Kendisi yerel yönetimler ve siyasi ilişkilerden sorumludur.
Görüldüğü gibi, TEAMDER güçlü ve deneyimli bir ekiple yoluna devam etmektedir
TEAMDER başkanı olarak sizi tanıyabilir miyiz, uzun yıllar kamuda üst düzey görevlerde bulunduktan sonra sivil hayata uyum sağlamanız kolay oldu mu?
Kamu da bazı üst düzey görevlerde bulundum. En son görevlerim Gümrük Muhafaza Genel Müdür V. Gaziantep ve Antalya İl Emniyet Müdürü olarak görev yapmak oldu. 2012 Kasım ayında kendi isteğim ile emekli oldum. Özel sektörde 2 yıl Kurumsal ilişkiler direktörü olarak yöneticilik yaptım. Halen Akdeniz Üniversitesi Adalet Yüksek Okulu’nda, misafir öğretim üyesi olarak, “Kurumsal İletişim Ve Halkla İlişkiler dersini veriyorum. Hokey federasyonun kurul üyesiyim. Mygazetede isimli internet gazetesinde, “PERSPEKTİF” başlığı altında haftalık köşe yazısı yazıyorum. En önemli görevim de TEAMDER gibi önemli bir sivil toplum kuruluşuna arkadaşlarımın teveccühü ile başkan olmamdır.
Kamuda görevlerim esnasında sivil toplum ve STK’lar hep ilgi alanım içinde olmuştur. Kurumsal iletişim ve halkla ilişkilere sürekli önem verdim. Görevim esasında toplumun farklı kesimlerinde yaşayan, farklı kimlik ve düşüncedeki vatandaşlara ayrım gözetmeksizin hizmet ettim.
Kamudaki tüm hizmetlerim insan odaklı ve projeli çalışmalar olmuştur. ‘Birey yaşat ki Devlet yaşasın’ anlayışı içerisinde bulundum. Kamudaki görevim sonra erdikten sonra da hiçbir zorluk çekmeden sivil ve sade bir vatandaş olarak yaşantıma devam ediyorum. Bir sivil toplum kuruluşuna başkanlık yapmam da bunun açık bir göstergesidir. Kamu, özel sektör ve sivil toplum tecrübesi olan bir kardeşiniz olarak, ülkeme ve yaşadığım kente hizmete devam edeceğim. Dr .Ali YLMAZ olarak ,bizde emeklilik yok, yola devam. Alacağımız çok mesafe, yapacağımız çok hizmet var.
Son olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyiz?
STK’lar, demokrasinin vazgeçilmez unsurları arasındadır. Bu nedenle Türkiye’de demokrasi geliştikçe, sivil toplum örgütlerinin işlev ve etkinlikleri artacaktır. Gelecek STK örgütleri için ümit vericidir. Yeter ki STK’lar kendi kabuklarını kırsınlar, devlet karşıtı ya da devlet güdümü görüntüsü vermekten vazgeçsinler. Şüphesiz ki STK’lar, siyasi iradeye saygı duymalı, seçilmiş ya da atanmışlarla işbirliği yapmalıdır. Çünkü geliştirdiği projelere katkı sağlanması çabasına girmeleri gerekir. Aksi halde başarılı olamazlar. STK’ların görevi, devleti ele geçirmek değildir, olmamalıdır. STK’lar, devleti hukuk çerçevesinde sınırlamak ve denetlemek gibi bir işlevi yerine getirsinler yeter. Böyle olursa, kamu hizmetleri daha iyi yürütülecektir. STK’lara olduğundan fazla değer biçmek ne kadar yanlış ise, onları hiçe saymak ya da her faaliyetine şüpheci yaklaşmak o kadar yanlıştır. Bağımsız hareket edebilen, toplumsal projeler üreten, kar amacı ya da çıkar gözetmeyen, gerektiğinde korkmadan eleştiren gönül erlerine çok ihtiyacımız var.