Kemal KILIÇDAROĞLU

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal KILIÇDAROĞLU

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri  Kemal KILIÇDAROĞLU

“TBMM Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş bir meclistir’’

‘‘Artık 15 Temmuz’un bir özelliği var. 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı.
15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü bu uzlaşma
kültürünü daha ileri taşıyabilirsek çocuklarımıza güzel bir Türkiye’yi hep birlikte bırakmış olacağız”

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri
Kemal KILIÇDAROĞLU

Uzlaşma kapısı aralandı
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer Cumhuriyet olmasaydı Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Eğer Cumhuriyet olmasaydı Sayın Kahraman TBMM Başkanı olamazdı. Eğer Cumhuriyet olmasaydı Sayın Yıldırım Başbakan olamazdı. Eğer Cumhuriyet olmasaydı ben CHP lideri olamazdım.” dedi.

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz akşamı Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan bir çete grubunun Türk demokrasisine darbe yapmak istediğini belirterek, “ Parlamento’ya darbe yapmak istedi. Daha doğrusu size, bize, hepimize darbe yapmak istedi. Ama çok şükür özellikle TBMM’yi 15 Temmuz akşamı sabaha kadar açık tutan ve yöneten TBMM Başkanı’na yürekten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Parlamenter sistemimize karşı bir darbe yapmak istediler. Bizim Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir bu. 240 şehidimiz var. 240 aslanımızı toprağa verdik, 240 demokrasi şehidimize Allahtan gani gani rahmet diliyorum. Onlar bizim demokrasi tarihimizdeki altın sayfalarda yerlerini aldılar. Onları unutturmayacağız ve unutturmayacağız. Demokrasinin kahramanlarıdır onlar.” dedi.
TBMM Gazi Meclis
TBMM’nin Gazi Meclis olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu , “TBMM Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş bir meclistir. TBMM sabaha kadar çalışarak darbecilere karşı dik durarak sadece kendi onurunu değil sizin seçip parlamentoya gönderdiğiniz milletvekillerinin onurunu ve milletimizin onurunu korumuştur. O nedenle grubu bulunan 4 siyasi partinin liderleri ve 4 siyasi partinin milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır ve darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep beraber imzalamışlardır. Gönül ister ki bu güzel toplantıya bu güzel mitinge bu güzel beraberliğe eşlik etmek için sadece parlamentoda değil parlamento dışındaki genel başkanlarda burada olsaydı. Son derece mutlu olurdum çünkü Gazi Mustafa Kemal şunu söylüyor. ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ diyor. Bizim için söz konusu vatandır. Sonuna kadar vatana sahip çıkacağız. Artık 15 Temmuz’un bir özelliği var. 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü bu uzlaşma kültürünü daha ileri taşıyabilirsek çocuklarımıza güzel bir Türkiye’yi hep birlikte bırakmış olacağız.” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, darbe girişimi sonrasında “halkın siyasetçilerin bir araya gelerek demokrasi mitinginde birliktelik sergilemesinin önemine de dikkat çekerek, “Teröre karşı ortak tavrımız bu olmalı.” dedi.

İnanç, etnik, yaşam tarzı eksenli farklılıkların teröre karşı ortak tavır takınmaya engel olmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Meydanlarda CHP’si, MHP’si, AKP’si bütün partilerin bir araya gelmesi halkı çok mutlu etti ve halkın tümü bunu alkışlıyor. Biz de bundan çok memnunuz. Çünkü siyaset kavga değil, kardeşlik sanatıdır. Elbette görüşlerimiz farklıdır. Ama bir arada pekala yaşayabiliriz. Tartışabiliriz de. Tıpkı evlerimizde yaşadığımız gibi. Tartışmalar olabilir ama bir arada yaşamayı bilmeliyiz. Bir arada olmalıyız, Farklılıklarımız olmalı, bu zenginlik ve temel dinamiktir. Neden halk çok memnun? Çünkü toplum çok gerilmişti, müthiş bir kutuplaşma vardı. Şimdi bu kutuplaşmayı attık üzerimizden.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Bizim bir istihbarat örgütümüz yok. Kim hangi cemaattendir bilme şansımız yok. Eğer devlet, hükümet bize ‘şu cemaattendir, şu gerekçelerle’ derse gereğini yaparız. Ama şimdilik böyle bir şey yok. Şu konuda çok dikkatli olmak lazım. Binlerce kişi kamudan çıkarıldı. Bunların tamamı acaba cemaat üyesi mi? Bu bir dernek olmadığı için kaydı yok. Bu cemaatin üyesi kim? Ben şahsen bilmiyorum, sizler de bilmiyorsunuzdur. Belli yayın organları kendini öyle tanımlamış olabilir ya da cemaatçi dernekler ve üyeleri olabilir. Bir derneğe ya da cemaate üye olmak suç değildir. Cemaat bir inanç birlikteliği demektir. Bütün cemaatlere suçlu demek de doğru değil. Mücadeleyi hukukun üstünlüğü şeklinde yaparsanız problem yok zaten. Darbe girişimi içinde bulunmuşsa, cemaat olsun olmasın zaten gereğini yapmanız lazım, cezalandırılması lazım. Ama kurunun yanında yaşın da yanmaması lazım. Bir suçluyu yakalayalım derken masum bir insanı mağdur ederseniz faturası ağır olur.” diye konuştu.

 

Add comment