YEMEKLERİNİZ
ELYA’DAN
Evleri sıcak kılan en önemli şeylerden bir tanesi belki de mutfaktan gelen mis gibi yemeklerin kokusu. Tencerede kaynayıp tüm evi saran o koku; sevgiyi, sağlığı, birlikteliği, lezzeti de simgeliyor. Elya Ev Yemekleri de ev sıcaklığının o eşsiz lezzetlerini işyerinize sunuyor. Elya’yı ve ev yemeklerini firma sahibi Tuğba Horasan’la konuştuk.
Elya Ev Yemekleri ismi nerden aklınıza geldi?
Elya cennet de bir çiçek ismi. Normalde biz Nur Ev Yemekleri’ydik. Erkek çocuklarımın kıskanması sonucu bir isim değişikliği yaptık. Nur kızımın adı. Dolayısıyla evdeki huzuru sağlamış olduk.
Firmanın kuruluş aşaması nasıl oldu?
Satış temsilcisi olarak görev yapan eşimin işten ayrılmasıyla böyle bir fikir oluştu. Ona nasıl destek olabilirim düşüncesiyle hareket ettim. Tek becerebildiğim şey belki de yemekti. Herkes elimin lezzetli olduğunu söylerdi. İlk etapta 30 kişiye yemek yapmaya başladım ama sonra ilerledi.
30 kişilik yemeği nereye yapıyordunuz?
Toptancılarda birkaç firmayla anlaştık. Bizim bir arkadaşımız vardı öğlen saat 12.00’ de geliyordu yemekleri götürüyordu. Kapı kapı dolaştım . “Evde yemek yapıyorum, yemek alır mısınız” diye çok dolaştım.
Tepkileri nasıl oldu peki?
Zaten insanlar tabldot yemekten bıkmış durumdalardı ve hala öyle. Tabldot yemek deyince bir duruyorlar. Ama ev yemeği olduğunu, ev ortamında olduğunu ve kalite malzeme kullanacağımıza ikna ettikten sonra da güvendiler ve çalışmaya başladık. 3 gün içinde yüz kişiye ulaştık. Herkes birbirine tavsiye etmiş.
100 kişilik yemeği evde yapmak zor olsa gerek
100 kişiden sonra ev ortamı almaz duruma geldi. Bahçeli bir eve taşındık. Oranın garajını mutfak haline getirdik. Tamamen fayans yaptırdık. Orada daha çok ilerleyeme başladık ve bu sefer BÜSAN Organize Sanayi Bölgesi’nden istekler gelmeye başladı. Arabalı servisi ikiye çıkardık. Aradan 8 ay geçti ve Eski Garaj civarında bir iş yeri açtık. Nur ev yemekleri o zaman oldu. Eski Garaj’da ne yazık ki pek iyi günlerimiz geçmedi. Bina altıydı ve üst komşumuzun bir elemanımızla tartışması sonucu şikayetler yaşadık.ve ruhsat alamadık. Bu işi ruhsatsız yürütmek de mümkün değil. Biz de BÜSAN’da iş yerimizi tuttuk ve 11 aydır da burada faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Ev yemekleri ile tabldot yemek arasındaki fark nedir?
Kullandıkları malzeme arasında çok büyük bir fark var. Mesela kötü bir ürün geldiği zaman ben onları direk geri gönderiyorum. İnsanların tabldot yemekteki en büyük şikayeti yağ. Ben ayda 280 kilo atık yağ veriyorum. Kızartma yağlarını ertesi gün yemeğe katanlar olduğunu biliyorum. İnsanların mide sorunları çok artış gösterdi. Yani fark malzeme diyebiliriz. Etten tutun da kuru bakliyata kadar bütün malzeme.
Hedef en ucuz malzemeyle çok yemek yapmak ise bu da yemeğin lezzetine yansıyor değil mi?
Bence böyle olmamalı. En kaliteli hizmeti verip en az karı elde etmek. Çünkü zaten bu işte ilerlemek isteyen karı çok fazla göz önünde bulunduramaz. Biz ilk başta bu işe kar yapmak amacıyla girdik ama malzemeden hiç ödün vermedik. Bir süre sonra da işimiz hedeflediğimizin çok daha üstüne çıktı. Karı ikinci plana almak zorunda kaldık. Çünkü kar marjını yüksek tutmaya çalışsaydık ister istemez kaliteden ödün vermiş olacaktık. Bu da yükseldiğimizden daha hızlı bir şekilde düşüşümüzü gerçekleştirecekti.
Şu anda kullandığınız malzeme evinizdeki malzemelerle aynı mı?
Evimde kullandığım malzemelerdeki hassasiyetim neyse; burada kullandığım malzemelerdeki hassasiyetim aynı. Mesela tereyağı ya da mısır yağında kullandığım markalardan asla vazgeçmem. Yağ değişimi yaptığın zaman insanların midesi biliyor . Anlıyorlar ve hemen arıyorlar “Tuğba hanım bir aksilik mi var, yağı mı değiştirdiniz?” bu konuda takıntılıyım.
Bu iş herkesin yapabileceği bir iş mi?
Şimdi evde bir bardak pirinç ile fabrika da yapılan 50 kiloluk pirinç çok farklı. Bunun suyunu hazırlamak, tuzunu ayarlamak, yağını ayarlamak zor. Yani bunun riskleri var. Yanı sıra bize gelen ürünlerde de yaşıyoruz biz. Mahsul değiştiği zaman onu tutturabilmek için biz de büyük çaba harcıyoruz. Pirinç geldiği zaman mutlaka onu deniyoruz, müşteriye öyle gönderiyoruz. Dışarıdan kolay bir iş gibi geliyor ama işin içine girildiği zaman hakikaten öyle değil. Mesela gramajlarla oynuyoruz. Boşa gitme riski de var bunun. Gramajı doğru ayarlayamazsanız pirinç boşa gider, yetmeme riski olur. Biz iş yerini gece 4’te açıyoruz. En başta ki servisimiz saat 9’da fabrikadan çıkmış olur. Küvetlerimiz var; anlaşmalı olduğumuz firmalara benmari sistemi kuruyoruz . Küvetler gider benmarinin üzerine oturtulur ve dağıtıcı elemanlar saati geldiğinde onu yakar ve sıcak bir şekilde yemeklerin sunumunu yapar.
Firmalar sizden aldıkları yemekle ilgili servis sorununu nasıl çözüyorlar?
Biz bu sorunu da şöyle çözüyoruz. Firmalar bizden talep ettiği taktirde kendi elemanımızı servis için onlara yönlendiriyoruz. Elemanımız gidiyor, servisi yapıyor, etrafı toparlıyor ve oradan ayrılıyor. Bu tarz çalışma firmalara da konfor sunmuş oluyor. Aslında firmaların mutfak yükünü bize atmalarını istiyoruz. .
Firmalar için yemek ne kadar önemli?
Benim için firmadaki çalışanlar daha önemli. Yemeği güzel yiyecek ki verimi güzel olacak. Çalışan işyerinde güzel yemek yediği zaman kendini değerli hissediyor. Özellikle beden gücü ile çalışan işçilerin beslenmesi son derece önemli.
En çok hangi yemekler talep ediliyor?
Konya yemekleri çok tercih ediliyor. Bamya çorbası, zerdesi , yanında pilavı, kavurması, yoğurt çorbası, irmik helvası. Ben ayda bir kez bu menüyü çıkarmaya çalışıyorum. Menüyü kendim belirliyorum ve menüde çok hassasiyet gösterdiğim konular var. Yeni bir firmaya başladığımız zaman çıkan yemek atıklarını hemen kontrol ediyorum. Hemen iletişime geçip neden yemediklerini soruyorum. Açıklamasını yapıyor. Biz zaten riskli yemeklerden yapmıyoruz. Pırasa, kabak, ıspanak gibi sebzeler çok tercih edilmediği için menümüze girmiyor. Müşteri memnuniyeti her şeyden önemli. Hac, umre ve cenaze yemeklerimiz de oluyor ama düğün yemeklerine girmiyoruz.
Size kaç gün öncesinden talepte bulunulması gerekiyor?
Anlaşmalı olduğumuz firmalardan “Cenazemiz var bize şu saatte şu kadar yemek lazım” dediklerinde iki gün değil iki saat içinde bile yetiştiklerimiz oluyor.
Siz evde yemek yapıyor musunuz?
Evet yapıyorum. Hafta içi çıkan yemekten çocuklarım için eve götürüyorum zaten. Onun dışında da geçiştirici yemekler hazırlıyoruz.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Bundan sonraki hedefim bambaşka. Aslında ben kabul günü yeri düşünüyorum. Bayanları desteklemeyi çok sevdiğim için bayanlara özel bir mekan düşünüyorum. Bayanlar burada sadece misafirleriyle sohbetlerini yapacak, diğer tüm ikram ve servisi biz organize edeceğiz. Kabul günü yeri ile bayanlar misafir ağırlarken yorulmayacaklar.
Son olarak sizde nasıl bir denetim sistemi oluyor?
Tarım İl Müdürlüğü denetliyor. Mutlaka ayda bir kez gelirler ki denetimler kesinlikle haberli değildir. Şu ana kadar hiçbir olumsuz sorunla karşılaşmadık. Biz de sağlık ve güvenlik açısından her türlü önlemimizi alırız. Yemeğe kattığımız suya varana kadar numunesini alır üç gün boyunca saklarız. Yaşanabilecek en küçük bir olumsuzlukta bu numuneler bizim garantörümüzdür. Çok fazla ayrıntıyla uğraşırız. Bu ayrıntılar yemeğin en az lezzeti kadar önem taşır.