Abdulkadir KEÇECİ

DLT Makine Firma Sahibi Makine Mucidi

DLT Makine Firma Sahibi Makine Mucidi Abdulkadir KEÇECİ

DLT Makine Firma Sahibi Makine Mucidi Abdulkadir KEÇECİ

Sektörlerin kılcal damarlarına kadar varız

Özel üretimleriyle pek çok sektöre hizmet eden DLT Makine’yi Abdulkadir Keçeci ile konuştuk. 

 

DLT Makine’nin kuruluş sürecinden bahseder misiniz?
Firmamız aslında genlerimden gelen ve ruhumdaki gücü keşfettiğimi anlamak ve farkına varmakla başladı. Yıllarını değirmen sektörüne veren babam İbrahim Keçeci, bu alanda Konya’da bulunan rakip ve meslektaşları tarafından dile getirilen ve bilinen kompakt tip değirmenlerin mucididir. Sektördeki insanlar Türkiye genelinde babamın meslek içerisinde bilgi, becerisini hep takdir ederler. Böyle bir babanın evladı olarak da, babamın şirketi içerisinde 1973-1999 yılları arasında çocukluk ve büyüme çağlarımızda projelendirme, tasarım, makine imalatı bizim ruhumuza işlemiş diyebilirim. 2004 yılında ferforje alanında hizmet vermek için, makine imalatı yaparak ortaklı bir firma kurdum. Bu firmada ortaklarımız ile 2 yıl devam ettikten sonra makine sektörü beni geri içine çekti. Ortak olduğum firmada yaptığımız imalat içerisinde eksiklikler tespit ettim. Teknolojik bakımından bu iş daha makineleşerek yapılmalıydı. Ortaklarımdan ayrılarak kendi firmamla devam ettim. Ferforje imalatı üzerine tek kişi ile çalışan, çok teknolojik bir çalışmaya imza attım. Bu konuda 2008 yılında TÜBİTAK’ tan bir ödül aldım. Bu başarı metal şekillendirme sektörü içerisinde çalışma alanına sevk etti. Çünkü, teknolojiye ve üretim endüstrisi içerisinde çok geniş bir yelpazeye hitap eden sektördü. Bu sebeple 2010 yılında markalaşmak adına DLT MAKİNE’yi kurdum. Bu tarihten itibaren yaptığımız tüm imalatlar ve tasarımlar müşteri talepleri doğrultusunda tamamen özgün ve üretim teknolojisi açısından maliyet ve rekabet alanında müşterilerimize sunduğumuz çözümler oldu.

Üretiminizde hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Güzel bir soru. Bunu tam anlamıyla cevaplarsak; sayacağımız genel isimlerle sektörlerin kılcal damarlarına kadar varız. Her sektör dalında rekabet ve arz talep ile paralel çözümlerimiz sayesinde bu sektör başlıkları içerisinde minimum 20 ayrı alana hitap etmekteyiz. Yassı levha üretim tesisleri, çelik servis merkezleri ve fabrikaları, inşaat sektörü, otomotiv sektörü, solar enerji, güneş panelleri alt yapısı, beyaz eşya, depolama ve raf sistemleri, enerji sektörü ve enerji sevk hatları, trafik sinyalizasyon sistemleri, tarım makineleri, değirmen makineleri, hububat depolama sistemleri, hızlı üretim hatları içerisinde montaj robotları ve kaynak otomasyon sistemleri bunlardan bazıları.

Seri üretim sistemlerinde nasıl bir fark ortaya koyuyorsunuz?
Bu konuya bir sosyal örnek ile başlamak isterim. Yaptığımız iş kasaplarda satılan kemikli kuzu etini, kemiksiz kuzu eti olarak müşterilerimizin menfaatine sunuyoruz. Yani bu konuya biraz açalım; bizim yaptığımız makinelerde metal üzerinde mevcut üretim sistemleri içerisinde birçok ayrı işçilik söz konusu. Farklı makinelerde elden geçerek üretilen, şekil almış metalleri ve üzerindeki detay işçilikleri tek seferde makinelerimiz üzerinde kurduğumuz hayaller ile bütünleştirerek nihai ürün olarak sunabiliyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar ile üretim maliyetleri, rekabet koşulları açısından, ayrıca stoklu çalışmaların zorunlu olduğu sektörlerde sunduğumuz çözümler müşterilerimize dünya çapında farklılıklar kazandırıyor.

Teknoloji ile çok eşdeğer bir gelişiminiz var. Ar-Ge çalışmalarınızı ve diğer sistemleri anlatır mısınız?
Bu çalışmalar içerisinde mekatronik olarak günümüzde öne çıkan yeni meslek dalını çok ileri seviyede kullanmaya özen gösteriyoruz. Mekanik ile otomasyon ve elektronik sistemlerin bütünleşmesi ve beraberinde müşterilerimiz için faydalı çözümler sunuyoruz. Ayrıca Amerika ve Avrupa’da imal edilen makinelerin sunduğu bazı imalat sistemleri alışıldık imalat sistemlerinden çok farklı. Bu doğrultuda özellikle otomotiv sektörü içerisinde nihai ürün konusunda çözülmesi zor imalatlar yapılıyor. Mesela arabalarda bulunan marş biyeli diye isimlendirilen parçaları 3D yani 3 boyutlu imalat yapan hatlar içinde imal ediyorlar. Bu konu üzerinde Ar-Ge çalışmalarımız ve projelerimiz vardı. Farklı bir trafik sinyalizasyon üzerine çalışıyoruz. Bir yıl içinde, imal ettiğimiz bir makinemiz ile alanımızda dünyada 3. sıraya yerleşeceğiz.

Sektör olarak kümelenme faaliyetleri konusunda çalışmalarınız var mı?
Aslında alanımız içinde yaptığımız farklı imalatlarımız kümelenmeyi çok zaruri hale getiriyor. Ar-Ge’de sanayi ve üniversite işbirliği sunuyoruz. Bütün projelerimiz hemen hemen bu paralel doğrultuda gelişiyor. Rekabet açısından müşterilerimize sunduğumuz çözümler de buna örnektir. Bu konuda yeni teknolojiler alanında yaptığımız çalışmalar da kümelenme adına olumlu gelişmelerdir. Fakat en zorlandığımız konu; kümelenme içerisinde farklı projelere imza attığımız için, müşteri bu çalışmayı kendine özel olarak talep etme konusunda zorluyor. Böyle bir çalışmanın tek firma lehine değil de ülke ekonomisine katkı sağlaması konusunda fikir ayrılığı yaşıyoruz. Teşvikler ve yeni girişimcilere zaten alanımızda hep ümit verici oluyoruz.

Tüm sektörlerin gereksinim faaliyetlerini nasıl takip ediyorsunuz?
Sektörler arası gereksinimler bazen devletin uyguladığı kalkınma projelerini ve destekleri takip ederek, bu sektörlerin ihtiyaçlarını değerlendirmek ve tespit etme yoluyla projeler geliştirmek ile oluyor. Bazen de yaptığımız projeler farklı alanlara hitap ediyor. Makinelerimiz genelde piyasada aktif olarak üretilmeyen ve bulunmayan, işe ve imalata özel projeler olduğu için müşteri tarafından bize ulaşılıyor. Bu alanda internet ortamında bulunan videolarımız müşterilerimizin dikkatini çekme konusunda bize fırsat veriyor. Farklılığımızı ön plana çıkartıyor.

Türkiye’de sektörel anlamda kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Sektöre öncülük ettiğimizi ve farklılık bilinci oluşturduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’de bulunan meslektaşlarımızı takip etmek yerine, teknolojik bağlamda ileri seviyede olan batı ve Amerika’da bulunan üreticileri takip etmek, buralarda bulunan farklı projeler üzerinde çalışarak artı yönlerini alıp, kendi hayallerimiz ile bütünleştirme yaptığımız zaman çok farklı imalatlar sergiliyoruz. Bu konuda bizim hedefimiz kendi markamızdan çok Türkiye’nin menfaatlerini ön planda tutma. Bu ruhu görev olarak addediyoruz.

Türkiye’de sektörün sorunları hakkında bilgi verir misiniz?
Yapmış olduğumuz imalatlar sürekli olarak ihracatı olumlu anlamda direkt geliştiren yatırımlar olduğu için bu anlamda daha geniş devlet desteklerine ulaşmakta güçlük çekiyoruz. Şu anda malum 15 Temmuz olayları sonrasında TÜBİTAK gibi teknolojiyi direk destekleyen kurumlar içerisinde 15 temmuz öncesinde istismara uğrayan kurumlarımız acilen toparlanmalı ve işleyişine devam etmelidir. Bu konuda bir sanayici olarak işleyişi ve toparlanmayı yavaş buluyorum. Ayrıca ülkemizin kanayan yarası olan eğitim sistemimizi halen oturtamadığımız için zorunlu eğitimi uzatarak ve endüstri meslek liseleri ve üniversitelerimizde pratik manada faydalı öğrenciler yetiştiremiyoruz. Bu sebeplerle sanayi ortamında tabandan yetişerek gelen sanatkar adayları kalmadı. Her geçen gün aleyhimize işliyor. Bu konuda devlet büyüklerimizin çözüm üretme noktasında acilen bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum. Bu alanlarda sempozyumlarla, sanayiciler ile uygulama alanı oluşturarak, genç insanların, yetenekli olanlarını ülke ekonomisi içinde yer almasını sağlamak gerekiyor. Bugün yeni politikalarla gençleri nasıl siyasetle buluşturuyorsak, sıra dışı çıkışlarla sanat, kültür ve eğitim alanına da yönlendirmeliyiz.

Hedefleriniz neler?
Hedefimiz ülkemizi ve şirketimizi uluslararası pazarda belirli bir noktaya taşıyarak, sektör içerisinde farklı projeler ile iyi bir marka haline gelmektir. Ayrıca sunduğumuz projeler ile arkamızdan gelen nesillere yol açmak, onları yetiştirmek, bizim taşıdığımız noktadan ileri götürmelerine fırsat oluşturmak hedeflerimiz arasında. Çünkü eğitimli ve kalifiye sanatkar her geçen gün kıymetlenmektedir. Sağlam bir gelecek gençler üzerine inşa edilmelidir.

Son olarak söylemek istediğiniz var mı?
Mesleğimiz açısından ülke ekonomisine faydalı işler yapmayı Allah’tan niyaz ederim. Bu eserler ile anılmanın nasip olmasını dilerim.

Add comment