Elife KAZANCI

Arabuluculuk Derneği Kurucu Başkanı

Arabuluculuk Derneği Kurucu Başkanı Elife KAZANCI

Arabuluculuk Derneği Kurucu Başkanı Elife KAZANCI

Arabuluculuk, dünyada yaygın olarak kullanılan uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden birisi. Türkiye’de de 2012 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile yerini aldı ve Arabuluculuk Daire Başkanlığının yoğun çalışmaları sonucunda kısa sürede 17 bin dosya arabuluculuk ile çözüme kavuştu. Sistemi ve derneği Hukuki Anlaşmazlıklarda Arabuluculuk Derneği Kurucu Başkanı Avukat- Arabulucu Elife Kazancı ile konuştuk.

ARABULUCULUK YARGI SİSTEMİNİ
RAHATLATACAK

 

Öncelikle arabuluculuk nedir?
Tarafların aralarındaki hukuki sorunları tarafsız bir arabulucu eşliğinde çözmeye çalıştıkları alternatif uyuşmazlık çözüm sürecidir. Arabuluculuk sürecinde “Sizin için önemli olan nedir?” sorusuna cevap aranırken, dava sürecinde “Kanun için neler önemlidir” sorusuna cevap aranır.

Arabulucuyu nasıl tanımlayabiliriz?
Arabuluculuk eğitimini alarak Adalet Bakanlığı tarafından yapılan yazılı ve uygulamalı sınavlarda başarılı olarak sicile kaydını yaptırmış olan en az 5 yıllık deneyimli Hukuk Fakültesi mezunu olan kişi arabulucu diye tanımlanır.

Arabuluculuğa elverişli alanlar nelerdir? Her alanda arabuluculuk sistemi kullanılabilir mi?
Özel Hukukun neredeyse tamamından arabulucuya gidilebilir.
1)Ticari Uyuşmazlıklar;
2)İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları;
3)Tüketici Uyuşmazlıkları;
4)Kira Uyuşmazlıkları;
5)Ortaklığın Giderilmesi Uyuşmazlıkları;
6)Aile Uyuşmazlıkları;
Arabulucuya gidilebilecek en önemli uyuşmazlıklardandır.

Kişinin arabulucuya gitmesi ona ne kazandırır?
Tarafların isteklerine uygun şekilde çözüm üretildiği için önemli artıları vardır. Buna kazan kazan ilkesi diyebiliriz. Zamandan kazanmak için de arabuluculuk önemlidir. Kısa sürede sonuçlanabilen bir çözüm süreci olması masraftan kazanmak için de etkilidir.
Çözüm sürecinin kontrolünün taraflarda olması; tarafların istemediği hiçbir sonucun olmaması
Gizli olması;
Dava yükünün azaltılması;

Arabuluculuk yoluyla anlaşıldığında ne gibi avantajlar sağlıyor?
Dava boyunca yapmak zorunda kalacağınız tüm masraflardan (posta gideri, bilirkişi, keşif vb. masraflar, yol giderleriniz gibi) ve yargılama nedeniyle diğer işlerinizden kısıtlayıp, adliyeye ayırmak zorunda kalacağınız zamandan tasarruf etmiş oluyorsunuz.
Mahkemeye göre daha kısa sürüyor. Sonuç, tarafların kontrolünde gerçekleşiyor. Geleceğe bakılıyor, mevcut hukuki durumun değil, menfaatin korunması esas alınıyor. Güvenirlik ve gizlilik önemli; taraflar mahkeme önünde konuşamayacaklarını burada rahatlıkla konuşabiliyorlar. Psikolojik ve sosyolojik riski az; daha az yeni sorun doğuruyor. Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, esnektir. Anlaşmayla çözülür; iki taraf da kazanır, tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri devam eder. Ayrıca arabulucuya başvurmakla dava açmaktan vazgeçmiş olmazsınız; Taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda tamamen serbest. Kendi isteğiniz ile başlattığınız bu süreci yine kendi isteğinizle sona erdirip mahkemeye başvurabilirsiniz.

Bu sistem yargıyı nasıl etkiliyor?
Aynı topluluk içerisinde yaşayan insanlar arasında mutlaka zaman zaman hukuki uyuşmazlıklar çıkmaktadır ve bu uyuşmazlıkların çözümü için başvurulan yargı sistemi artık bu yükü taşıyamadığı için tüm dünyada uygulanmakta olan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından olan arabuluculuk aktif hale getirilmeye çalışılmaktadır. Yargı sürecinin uzun, masraflı ve aleni olması tarafların bu süreçte birbirlerine karşı telafi edilemez davranışlar göstermelerine neden olabilir. Belki de çok iyi iş ilişkisi olan bir kişiyle bir daha iş yapamaz hale gelmesine ya da aileye ilişkinse son derece çirkin olayların gelişmesine neden olmaktayken arabuluculuk süreci her iki tarafın karşılıklı anlaşarak çözüm üretmelerine fırsat verdiği için insani ilişkilerin devam etmesini de sağlamaktadır. Arabuluculuk sürecinin gizli olması da çok önem taşımakta.

Bu sistem bizim yapımıza da uygun bir sistem değil mi?
Tüm dünyada gündemde olan, yargının yükünü azaltan bir uyuşmazlık çözüm sistemi. Aslında bizim insanımız için öncelikli bir kavram. Barışmayı, anlaşarak çözüm üretmeyi severiz. Avukatlıkta da öyledir. Öncelik çözüm üretmektir. Her gelen olayı yargıya taşımıyoruz. Özellikle boşanma davasında arabuluculuk çok önemlidir. Her iki tarafı da dinleyerek, bir ortak yol bulmaya çalışırız. Aynı şekilde iş mahkemelerinin de çok uzun sürdüğünden yakınılır. Onlar için de muhteşem bir sistem olacak Aslında arabuluculuk avukatların da haricen yaptığı bir iştir. Yargı sistemi masraflı ve uzun süren bir sistem. Bir de açık olması nedeniyle her şey ortaya dökülüyor. Herkes olan biteni görebiliyor. Ama arabuluculukta öyle değil. Gizlilik esası var. Bunu birinin görmesi zorunlu değil. Karşılıklı oturuyorsun, bir tutanağa bağlıyorsun iş bitiyor. Ticaretle uğraşanlar için de gizlilik esası çok önemli. Aile hukukuna bakacak olursak ortada aileler, çocuklar var. Tanıklar dinleniyor, insanlar birbirine düşman olarak ayrılıyor. Kesinlikle bu arabuluculuk olayının en güzel yanı gizlilik olması.

Hukuki Anlaşmazlıklarda Arabuluculuk Derneği ne amaçla kuruldu?
Derneği geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde kurduk. Tamamıyla Konya’daki iş adamları ve diğer insanlarımıza arabuluculuğun önemini, faydalarını anlatabilmek ve bu konuda farkındalık yaratabilmeyi amaçladık. Öncelikle insanlarımızın arabuluculuğu duymalarını istiyoruz. Maalesef şu an çok bilinmiyor. Zaten Türkiye’de çok yeni bir kurum. 2012 yılında yasası çıktı. 2013 yılında yönetmelikte uygulanmaya başlandı. Ama zorunlu bir kurum olmadığı için insanların çok yabancı kaldıkları bir kavram. Yasanın çıkmasıyla birlikte Adalet Bakanlığı bünyesinde Arabuluculuk Daire Başkanlığı kuruldu. Daire Başkanlığının aracılığıyla da İsveç destekli projenin sonucunda 2 yıldır Türkiye’de arabuluculuk anlatılmaya çalışılıyor.

Add comment