Faruk ŞEKERCİ

Bilim Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı Bilişim Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı

Bilim Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı Bilişim Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk ŞEKERCİ

Bilim Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı Bilişim Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk ŞEKERCİ

Bilişim Vadisi ; Gebze Muallimköy’le hızla yükseliyor, ilerliyor.  Türkiye; Bilişim Vadisi ile bilişim ve teknolojinin gelişmesi anlamında tarihinin en büyük yatırımını yapıyor. Artık ezberler bozulacak, teknolojik anlamda adımlar daha sağlam atılacak ve “bir fikrim var” diyen herkese kapılar açılacak. Bilişim Vadisi’ni Bilişim Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Şekerci ile konuştuk…

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ;
“BİLİŞİM VADİSİ”

Bilişim Vadisi’nin kuruluş amacı nedir?
Bilişim Vadisi 2011 yılında, bilgi teknolojileri, yazılım ve donanım konularında ülkemizin gelişimini desteklemek ve stratejik bir merkezde hızlandırmak amacı ile kuruldu.

Bilişim Vadisi’nde çalışmalar şu an hangi aşamada?
3,5 milyon metrekare alan üzerinde toplam 5 etap olarak planlanan Bilişim Vadisi’nin 1. etabı olan idari ofisler, kuluçka merkezi, veri merkezlerinden oluşan 48 bin metrekarelik bölüm tamamlandı ve faaliyete geçti. Kongre merkezi, digital oyun ve animasyon merkezi, prototip ürün geliştirme merkezini de içine alan 1. etap 2. kısım çalışmaları 2018 yılı içerisinde tamamlanacak.

Bölgede sistem nasıl işleyecek? Burada yer almak nasıl mümkün olacak?
Bölgede sistem, yazılım, donanım, programlanma gibi faaliyet alanları da “yerli – milli” önceliğinde geliştirilebilir, katma değeri yüksek, yenilikçi ve rekabetçi olması önceliği ile birkaç farklı değerlendirme ekibinin yapacağı değerlendirme sonucu sisteme dahil edilecek. Buradaki kritik nokta; bu süreçlerin içinde ticari karşılığının olması, ithalat önleyici ve ülke ekonomisine değer katması olacak.

Bilişim Vadisi tam anlamıyla hizmete girdiği zaman Türkiye’de neler değişecek?
Bilişim Vadisinin tam anlamıyla komplex bir proje ve birden fazla misyonu var. Bunların içinde dijital dünyada olması gereken ve ülkemizi geleceğe hazırlayacak tüm detaylar düşünülüyor. Bu süreçte hem büyük bir sosyal sorumluluğu var ki bu çerçevede gençlerimize ve çocuklarımıza teknoloji dünyasının sadece kullanmaktan ibaret olmadığını anlatmak ve öğretmek hem de her gün tükettikleri ürünleri artık üretmelerini sağlamak. Bugüne kadar yüzlercesine şahit olduğumuz, gururla, mutlulukla dinlediğimiz projeleri hızla uygulamaya sokmak. Bilişim Vadisi’nin en belirgin farkı projeleri düşünce aşamasından alıp, kendi ayakları üzerinde duruncaya ve güçlü bir yapıya ulaşıncaya kadar, hukuki olarak güvence altında tutup Bilişim Vadisi bünyesindeki profesyonel ekipler ile ürün geliştirme, satış, insan kaynakları, girişimcilik, finans dahil olmak üzere tüm detaylarda yanında yer alarak geliştirmek.

İstihdama etkisi ne olacak?
Türkiye; bilginin, teknolojinin, yüksek teknolojik ürünlerin de kazançlı, yatırım yapılabilir bir alan olduğu fiili olarak anlatılabilir ülke haline gelecek. 2017 verilerine göre dünyanın en değerli 5 şirketi (ki bu şirketlerin piyasa değeri 2.7 trilyon dolar) bilişim ve teknoloji şirketi iken bizim arsa ve konut, ikinci el araba veya al-sat ticaretinin ötesine geçmemiz gerekiyor. Hem genç ve parlak zihinli gençlerimizin cesurca üretebildikleri, hem de birikimini döviz, altın, arsa, tarla yönünde kullanan yatırımcının teknolojiye cesurca ve cömertçe yatırım yapabildiği bir yapıya dönüştüreceğiz. Doğrudan ve dolaylı olarak bilgi teknolojilerinin istihdama katkısı çok büyük. Her bir üretici firmamız yukarıda belirttiğimiz çalışma sisteminin oluşturacağı pazar ve finansal konfor ile hızlı bir şekilde istihdamlarını artırıyor olacak. Son iki ay içinde sadece 2 firmamız bu yönde oluşan konfor alanı sonucu 15 kişiye istihdam oluşturdu. Yine bu şirketlerimizin kazanç seviyesindeki yükselmeler harcama kalemlerine direk olarak yansıyacağı için etkileştikleri her sektör istihdama ihtiyaç duyacak.

Buradaki çalışmalardan sonuç alınmaya başlandığında daha çok hangi sektörler tetiklenecek, onların gelişimde nasıl bir etki oluşacak?
Bilişim-Bilgi sistemleri sektöründe yapılan her çalışma, çok net bir şekilde her sektöre yeni bir konfor alanı oluşturuyor. Lojistik sektöründe ulaşımda, savunma sanayinde, çok belirgin olarak ortaya çıkıyor. İlginç bir şekilde dışarıdan bakıldığında ilgisiz görünse bile bilgi teknolojilerini en çok kullanan sektörlerden biri gıda sektörü.

Türk sanayisinde kalifiye eleman açığının giderilmesinde nasıl bir rol oynanacak? Eğitimle ilgili konsept nedir?
Sektörün gelişmesinin kalifiye eleman ihtiyacına olacak katkısını bir çığ etkisi gibi değerlendiriyoruz. Bir nevi “mutluluk” tanımı şeklinde. Beklenti ile gerçekleşen arasındaki farkı ne kadar aşağıya çekersek o kadar fayda elde etmiş olacağız. Yani “mutluluk1 ortaya çıkacak. Bu çerçevede öncelikli olarak beklentileri analiz ederek başlıyoruz. Kalifiye istihdam için ne gerekir sorusuna “Anlamlı kazanç, sürdürülebilir iş akışı ve en önemlisi iş yapış eğitimi -iş ahlakı” olarak bakıyoruz.Birlikte çalıştığımız tüm ekiplerle bu iş kültürü çerçevesinde hareket ediyoruz.

Türkiye’nin en büyük eksikliklerinden bir tanesi de siber güvenlik. Bu alanda özel bir çalışma söz konusu mu?
Siber güvenlik Bilişim Vadisi’nin en çok önemsediği, ajandasının ilk sayfasında olan konulardan biri. Hazırlıklarını sürdürdüğümüz bir siber güvenlik akademimiz olacak. Bu akademinin temel özelliği ise siber güvenlik uzmanı yetiştirmekten çok siber güvenlik uzmanı eğitimcisi yetiştirme olacak.

Bilişim Vadisi beyin göçünün engellenmesine nasıl bir katkı sağlar?
Beyin göçünün temel sebepleri çok belirgin. Kazanç, takdir edilme, rekabetten kaçış, konforlu çalışma alanları, kişisel gelişim, konforlu yaşam başlıcaları. Bu konsepti ile bu konunun rahatlıkla üstesinden gelebileceğimizi biliyoruz.

Cari açığımızın büyük bir bölümü teknolojik harcamalardan kaynaklanıyor. Bunu da tersine döndürmek mümkün mü? Mümkünse ne kadar sürede gerçekleştirebiliriz?
Tabi ki; sanayi, tarım, hayvancılık gibi sektörlerimiz çok daha gayret üretmeye devam edecek. Biraz da esprili olarak ifademiz şu; “Bir whatsapp ürettiğimizde 20 milyar dolar. Sadece 3 tane güçlü yazılım bile cari açığımızı kapatmaya yetebilir. Bunun için mühendislerimizin, yazılım uzmanlarımızın psikolojik ve ekonomik bir konfor alanında olmaları gerektiğine inanıyoruz. Bilişim Vadisi konsepti tam olarak bu amaca hizmet ediyor. Bir nevi kazan kazan kurgusu yapıyoruz.

Dünyanın en büyük şirketlerine baktığımız zaman genelde yazılım, teknoloji şirketleri. Türkiye de 2053’e, 2071’e kadar biz de altyapıyı Bilişim Vadisi ile oluşturup yeni büyük firmalarımızı yaratabilecek miyiz?
Dünya üzerindeki tüm büyük firmaların hem yapıları, hem iş modellerini, hem tarihçelerini titizlikle inceliyoruz. Firmalarımızı da bu çerçevede değerlendiriyoruz. İnancımız; 2053-2071’e varmadan çok daha kısa sürede dünya devi şirketler, yapılar ortaya çıkarabileceğimiz yönünde.

Bilişim Vadisi’yle Türkiye’nin geleceği emin ellerde diyebilir miyiz?
Biz çok büyük ve çok güçlü bir ülkeyiz. Bilişim Vadisi bu büyüklüğün gücü ile kuruluyor. Biz her projeyi dinlediğimizde geleceğimizin ne kadar emin ellerde olduğunu görüyor ve gururlanıyoruz. Bize düşen sadece bu gururu tüm ülkemizin duyacağı, bileceği hale getirmek.