METROPOL DERGİLERİ

Röportajlar, Köşe Yazıları, Haberler

Sporun Ve Sporcunun Yanında Olan İlk Ve Tek Dernek…

Sporun Ve Sporcunun Yanında Olan İlk Ve Tek Dernek…

Sporla iç içe olmayanımız yoktur? Birçoğumuz birçok spora merak salmış aktif veya amatör olarak ilgilenmişizdir. Peki, tüm spor dallarıyla iç içe olan spor ve sporcunun daima arkasında olan Türkiye Spor Yazarları Derneği’ni merak edeniniz oldu mu? Türkiye’nin en önemli basın kuruluşlarından biri olan Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) Konya Şubesi Başkanı Murat Dönmez’ e merak ettiklerinizi sorduk.  Bu güzel röportaj için öncelikle Murat Bey’e teşekkür eder sizlere keyifli okumalar dileriz…

 

– Tanımayanlar için kısaca kendinizden bahseder misiniz? Murat Dönmez kimdir?

Devlet memuru bir babanın en küçük çocuğuyum. İstanbul’da dünyaya geldim. Beş kardeşiz, babamın memuriyeti nedeniyle hepimiz farklı şehirlerde doğduk. En son babamın tayini nedeniyle Konya’ya geldik ve babam emekli olduktan sonra burada yaşamaya devam ettik. Aile fertlerimin bir çoğu ben de dahil olmak üzere Konya’da iş hayatına atıldık ve evlendik. Bu nedenle Konya bizim ikinci memleketimiz olmuş oldu.

1983 yılında gazeteci olarak göreve başladım. Bu işe başlamam Ortaokulda ki Edebiyat öğretmenimin tavsiyesi ile oldu. O dönemde öğretmenim bir konu vermişti ve ben beş altı sayfa kompozisyon yazmıştım. Bunun üzerine benim bu yönde ilerlemem gerektiğini söyleyip aileme tavsiyelerde bulunmuştu. Abimin de o dönemlerde gazetecilik yapmasından dolayı kendisinin yanına gide gele bizde bu işe başlamış olduk. Ekim ayında meslekte 40. yılımı bitirmiş olacağım. Evliyim eşim Konyalı ve 1 çocuğum var.

 

– Spor gazeteciliği, yazarlığı nedir, tanımlayabilir misiniz?

Gazeteciliğe ilk başladığımda branşlaşma yoktu. İlk Adliye muhabiri olarak işe başladım. Karakollarda kaldım, mezar kazdım, cinayet, kaza gibi çok adli vaka ile karşılaştım. Boş zamanlarımda özellikle Cumartesi – Pazar günleri Konya’da yapılan tüm spor dallarının amatör maçlarını yakından takip ettim. İlerleyen zamanlarda spora daha fazla zaman harcamaya başladım ve emekli olduktan sonra tamamen sporla iç içe oldum. Yaklaşık 4 yıldır Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Konya Şube Başkanlığını yürütüyorum. Daha öncesinde Yönetim Kurulu Üyeliğini yapmıştım.

Spor çok farklı bir şey, spor güzelliği paylaşmak, başarıyı paylaşmak, mutlu olmaktır. Sporcuların o mutluluğuna biz de eşlik ediyoruz. Dünya’da ve ülkemizde gençlerin sporla illa ki buluşması lazım diye düşünüyorum. Çünkü dünya her geçen gün daha kötüye gidiyor. Gençlerde zararlı alışkanlıklar giderek artmakta.  Benim çocuğum da dahil olmak üzere boş kalan çocuklarımızın ister istemez bu alışkanlıklara yönelmemeleri için sporla vakit geçirip, zamanlarını kaliteli değerlendirmeleri gerek. Hem beden hem de ruhen başarılı olmaları için spor önemli bir faktör.

Biz sporun perde arkasında olan kişileriz. Sporcu ve antrenörün yanında değiliz ama elde edilen başarıların Türkiye’ye yansıtılması aşamasında her zaman spor ve sporcunun arkasındayız.

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin toplamda 11 şubesi 2 spor kulübü var. Bu spor kulüplerinin biri İstanbul’da diğeri ise Konya’dadır. Yani biz Türkiye Spor Yazarları Derneği ve aynı zamanda Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Spor Kulübüyüz. Konya’da tekvando boks, bisiklet, voleybol, basketbol, futbol gibi sporun her dalında varız. 300 – 350’ye yakın sporcumuz vardı. Sporcu sayımızda azalmalar oldu. İster istemez azalmasında pandeminin olması ve bu sebeple müsabakaların olmaması etkili oldu. Aynı zamanda belli bir yaştan sonra spor yapamamaları ve evlilik gibi nedenleri de sebepler arasında gösterebiliriz. Bu senenin sonunda sporcu sayımızda artış bekliyoruz.

Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Spor Kulübü olarak engelli sporcularımız arasında Olimpiyat şampiyonu, Dünya şampiyonu, Avrupa şampiyonu ve Türkiye şampiyonu olan sporcularımız var.

Son 10 yıl içerisinde gazeteciliği ele alacak olursak ilk 10 içerisinde tercih edilen mesleğimiz maalesef yaşanan olumsuzluklar sebebiyle artık çok tercih edilmemekte. Yanlış hatırlamıyorsam Türkiye’de 17 İletişim Fakültesi var ama mezun olanların belki %1’i bu meslekte ilerliyor. Artık birçoğu sadece üniversite okumak diploma almak için bu bölümü okuyor. Daha öncesinde yerel gazeteler çok iyi bir şekilde hayatlarına devam ederken televizyon yayıncılığının çıkması ile yerel gazeteler zayıfladı. Sonrasında internet yaygınlaştı özel televizyonlar aktifliğini kaybetti. Şimdilerde ise sosyal medyanın gelişmesi, yaygınlaşması ile internet aktifliğini yitirdi. Artık bir olay olduğu zaman bir kişi üç beş kişi etiketleyip paylaşıyor ve herkes bu sayede haberi görüyor. Akşam televizyonda o haberi görmek ya da ertesi gün gazete okumak kişilere sıkıcı geliyor çünkü haber bayatlamış haber niteliği taşıyor.

Gazeteler hayatımızda elbette olacak. Onlarda artık internet gazeteciliğine geçiş sağlıyor. Bu konuda yeni dönemde yeni kanun çıkarılacak.  Umarım sağlıklı ve güzel kararlar ile karşılaşırız.

Konya’da 3 yerel gazete, 2 televizyon kanalı kapandı. Ben yerel medyanın yaşaması gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü bir yerel haberin ulusal basında yer alması zordur. Bu yüzden yerel gazetelerin ve yerel kanalların olması gerektiğini düşünüyor ve savunuyorum.

Türkiye’nin en önemli basın kuruluşlarından biri olan Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) Konya Şubesi Başkanlığını yürütüyorsunuz, TSYD’nin görevlerinden bahsedebilir misiniz? 

Türkiye’nin en önemli basın kuruluşlarından biri olan Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) ülkedeki spor müsabakalarında akreditasyonu yapan kuruluştur. Gazetecilerin spor müsabakalarını izlemesiyle ilgili her türlü organizasyon ve girişimini TSYD yapar.  Stadyumlardaki basın tribünlerinin kontrolü TSYD’dedir.

 

– Konya şubesinin önemine, görevine değinecek olursak ne söylersiniz?

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin merkezi İstanbul’dur. Şu anda 11 şube, 1800 üye ile görevine devam etmektedir. Kurum işleyişimiz ve etkinliklerimiz farklıdır. Cezai müeyyidelerimiz vardır. Dernek kurallarına aykırı davranan bir organizasyonda yanlış yapan üyelerimiz kurul kararı ile uyarı, kınama ya da dernekten ihraç gibi cezalar alabilir. Üye olmak için belli şartları ve kuralları olan bir dernek olduğu için herkes bize üye olamaz.

 

– TSYD Konya şubesi olarak ayrıca bir spor kulübünüz de mevcut. Kulüp hakkında bilgi alabilir miyiz?

Daha öncede söylediğim gibi Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin 2 spor kulübü var. Spor kulübünün biri İstanbul’da diğeri ise Konya’da dır. Yani biz aynı zamanda Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Spor Kulübüyüz. Ben Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Spor Kulübü Konya Şubesinin 6. Başkanıyım ve 2. dönemimi yapıyorum.

Tüm spor müsabakalarında yer alan bir dernektir. Bu sebeple ilk ve tek olan bir dernektir. Sporcularımız müsabakalara katılabilmek için bizlere gerekli evraklar ile başvurmaları gerekmektedir. Birçok sporcumuz kendi branşlarına yönelik yarışmaları takip edip katılmak istedikleri müsabakaları bizlere bildirerek katılım sağlarlar.

 

– Bu yıl 100. Yılını kutlayan Konyaspor hakkında neler söylersiniz?

Sevgili meslektaşım Ömer Altan’ın araştırmaları sonucu bulduğu bir evrak ile Konyaspor’un 1922 yılında kurulduğunu kanıtladı ve gerekli kurum ve kuruluşlara başvurarak bunu tescilletti. Bu nedenle bu sene Konyaspor’umuzun 100. yılını idrak etmiş olduk.

Bu sene Konyaspor’un iyi bir sezon geçirdiğini düşünmekteyim. Konyaspor Süper Lig’i 2 kez 3. bitirdi ve bu başarısı sayesinde 3 kez de Avrupa’ya gitme şansını yakaladı.

Yaşadığımız şehir Konya. Konyaspor’u yakinen takip ediyor, seviyor ve destekliyoruz. Lakin bizler tarafsız olmalıyız. Bireysel ya da özel toplantılarda Konyaspor’u övebiliriz de yeri gelir kızabiliriz de. Ama bizler doğru neyse onu ele alıp onu yazmalıyız. Bunu yapmazsak eğer gazeteci değil taraftar oluyoruz. Stat da TSYD’nin özel bir yeri var. Birçok arkadaşım Konyaspor’u sevdikleri için Yeşil Beyaz forma ile gelirler. Aslında onların o alanda olmaları doğru değil.  Çünkü gazeteci olarak değil taraftar olarak orada bulunuyorlar.

– Konyaspor futbolun yanı sıra basketbolda da önemli başarılara imza attı, siz ne düşünüyorsunuz?

Konyaspor sadece futbolda değil basketbolda da elde etiği başarı ile hepimizi gururlandırdı. Bildiğiniz üzere Konyaspor basketbolda da süper lige çıktı. Futbolda transfer süreci tamamlandıktan sonra basketbolda da güzel transferler yapılıp başarılı olunacağına inancım sonsuz.

– Son yıllarda Konya’da spora karşı ilgi ne durumda?

Konyaspor’un bu sene 100. Yılı olduğu için yapmış olduğu etkinliklere binlerce kişi katılım sağladı. Pandemiden sonra böyle güzel bir etkinliğe Konya’nın ihtiyacı vardı. Binlerce kişi bu etkinlikler sayesinde eğlendi.

Kendimize bu konuda özeleştiri yapmalıyız. Süper Lig’i 3. bitirdiğimiz bu dönemde kaç kişi stat da takımını destekledi. Kışın sert geçmesi, pandemi ve aşı zorunluluğu derken taraftar sayısında azalma yaşandı. Umarım bu sene 20- 22 bin olan taraftar sayımız 25 bine ulaşır. Çünkü hepimiz biliyoruz ki taraftar sahadaki 12. adamdır. Oyunun seyrini değiştiren en önemli faktörlerden biri olma özelliğini sergiler seyirci.

– Ağustos ayında 5.İslami Dayanışma Oyunları Konya’da gerçekleştirilecek bunun yanı sıra 2023 yılında şehrimiz Spor Başkenti seçildi bu konuda neler söylemek istersiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Spor Bakanımız, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın desteği ile Konya’da yapılacak olan 5. İslami Dayanışma Oyunları için birçok tesis yapıldı. Bilindiği üzere spor bir şehrin tanıtımında en önemli etkenlerden biridir. Hz. Mevlana Konya’nın Dünya’ya açılan kapısı iken Konyaspor’un Avrupa’da şehrimizi tanıtması ve sonrasında 5. İslami Dayanışma Oyunların Konya’da yapılması şehrimizin tanıtılması için önemli bir etken olacaktır.  28- 30 ülkeden 3000 sporcu şehrimize gelecek.  Bunun yanı sıra 2023 yılı için şehrimiz Spor Başkenti seçildi. Şuan net bir açıklama yapılmadı ama üst üste gelen bu güzel olaylar tanıtım için çok faydalı olacaktır.

Yapılan bu tesisleri sonrasında binlerce sporcu kullanacak ve gelişimlerine etki edecektir.  Umarım kapalı kalmaz ve sporcuların kullanmasına olanak sağlanır.

– Son olarak genç spor yazarlarımıza tavsiyeleriniz neler olur?

Her insanın gönlünde bir aslan yatar. Kimisi büyük takımları tutar. Ben büyütülmüş renkli takımlar diyorum onlara. Ama insan yaşadığı şehre ve o şehrin takımına sahip çıkmalı. Tüm branşlarda desteklemeli.

Genç yazarlarımıza öncelikle tarafsız olmalarını öneriyorum. Her gördüğünü ya da duyduğunu yazacak diye bir kural yok. Önce araştırmalı doğru olup olmadığını bulup o doğrultuda şehre zarar vermeyecek ifadelerle tarafsız olarak ele almalıdır konuyu. Çoğu zaman birçok genç yazar katıldıkları toplantılarda kendilerini göstermek adına soru sormakta. Bu yapılan en büyük yanlışlardan biri. Öncelikle kime soru soracaksak o kişiyi araştırmalıyız, sorularımızı bilinçli yöneltmeliyiz.

 

 

 

 

Add comment