Antalya Toplum Destekli
Polislik Şube Müdürü
Uğur Gülcü
Merhaba Uğur Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1994 yılı Polis Koleji, 1998 yılı Polis Akademisi mezunuyum. Kayseri, Mardin, Çorum ve 2012 yılından itibaren ise Antalya’da görev yapmaktayım. 2014 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden “Antalya’da Kentleşme Sürecinde İçgöç ve TDP Uygulamaları” konulu tez ile Yüksek Lisans mezunuyum. Halen Akdeniz Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde Doktora öğrencisiyim, Antalya Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü olarak görev yapmaktayım. Dünya turizminin en önemli uğrak noktası Antalya, sadece plajları değil, aynı zamanda tarihle dolu olan, sadece görev yaptığım bir şehir değil, aynı zamanda yaşadığım bir şehir olması nedeniyle Antalya’yı seven biri olarak hem akademik anlamda, hem de mesleki anlamda çeşitli araştırma ve projelerle faydalı olmaya çalışıyorum.
Toplum Destekli Polislik (TDP) şubesi nedir, görevleri nelerdir?
Polis, halka hizmet etmek için vardır. Devlet adına bu hizmeti verir. TDP’nin ilk amacı, suçla etkin şekilde mücadele edebilmek için halkın polise güvenini kazanarak kolay iletişim kurabilmelerini sağlayıp, onları suçtan korunma konusunda bilgilendirip halkın desteğini kazanmaktır. TDP her şeyden önce suçun önlenmesinde, karar alma süreçlerini değiştirmeyi ve polis birimlerinde yeni bir kültür, yeni bir anlayış oluşturmayı, vatandaşın karar alma sürecine dâhil olmasını amaçlayan adeta üniformalı bir vatandaş gibi görev yapan bir Emniyet birimidir.
Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü olarak yapmış olduğunuz birçok proje ve etkinlikler var. Halk tarafından bilinirliğiniz ne durumda?
Antalya’nın güvenli bir kent olabilmesi sadece alınan polisiye tedbirlerle değil, aynı zamanda polis-vatandaş işbirliği içerisinde ortak çalışma ile daha büyük başarılar elde edilecektir. “Önlemek Tedavi Etmekten Daha İyidir” anlayışıyla başladığımız vatandaşlarımıza güvenlik tedbirleri alma konusunda bilgilendirme ve tanıtım projelerimizden “Komşu Kollama Projesi”, “şaka ceza uygulaması”, ve “esnaf koruma ve kollama Projesi”, güvenlik tedbirleri alma konusunda bilgilendirme ve olumlu davranış değişikliği sağlayabilmek üzere geleceğimize yatırım olarak gördüğümüz çocuklarımıza Milli Eğitim Müdürlüğü ile “Gelecek eğitimle gelecek projesi ve Anaokullarında Polirobot projesi”, Akdeniz Üniversitesi ile birlikte çocuklara “salona koş sporla coş projesi” ve üniversiteli gençlerimize yaptığımız “Antalya’da yaşamayı seviyorum projesi” ile vatandaşlarımızca yeterince tanındığımızı umuyorum. Hazırladığımız broşürlerle destekli yılda en az 100.000 kişi ile yüz yüze görüşerek Antalya’nın daha huzurlu bir kent olmasına çaba sarf ediyoruz. Halkımızın neredeyse tamamı “mahalle polisi” kavramını bilmektedir.
Toplum Destekli Polislik Şubesine gelen bir vatandaş sizin yetki alanınız dışında bir müracaat yaparsa bu durumda siz nasıl yardımcı oluyorsunuz?
TDP devlet adına hizmetlerini yerine getirir. Her ne kadar bir Emniyet birimi olsa da farklı kurumları ilgilendiren konularda gelen talepler ilgili yerlere resmi kanallarla iletilip sonucu şubemizce takip edilmektedir. Mahallelerde terk edilen hurda araçlardan tutun da suç işlenmesi muhtemel, çocuklarımız için tehlike arz edecek yıkıma muhtaç ( bizler polis olarak “metruk ev” tabirini kullanırız) binaların belediyelerce yıkılması, karanlıkta kalan sokakların aydınlatılması gibi birçok konuda gelen şikayet ve taleplerle ilgilenip ilgili kurumlarla koordineli olarak sorunları çözmeye çalışıyoruz.
Toplum Destekli Polislik Projesi gerçekten güzel düşünülmüş bir proje, uygulamada başarılımı?
Yılda en az 100.000 vatandaşımızla yüz yüze görüşüp, talep ve şikayetler doğrultusunda sorunları tespit eden TDP’nin, uygulamada yeterince başarılı olduğunu, halkımızın desteğini aldığını düşünüyorum. Çünkü bölgesine giden TDP mahalle polisi, mahalle sakinlerince, kendi sorunlarını tespite gelen devletin resmi sıfatı olarak görülmektedir. Sorunların çözüldüğünü, emniyet birimlerinin yeni projelerle vatandaşın yanında olduğunu, vatandaş odaklı çalıştığını gören Antalya sakinlerimiz suç mağduru olmamak için uyarıları dikkatle takip edip etmektedirler.
Toplum Destekli Polislik diğer kurumlarla ortak çalışmalar yürütüyor mu? (Sivil Toplum Kuruluşları Belediyeler İş Dünyası gibi?
Antalya Emniyet Müdürlüğü, sadece suç odaklı çalışmayıp “vatandaş odaklı” hizmet prensibini benimsemektedir. Bu sebeple, suç oluşumu öncesinde veya suçların tekrarının önlenmesinde toplumsal ihtiyaçlar da analiz edilerek, daha güvenli, duyarlı ve faydalı bir gençlik/toplum için, birçok STK, dernek, oda başkanlıkları, yerel yönetimler, kamu kuruluşları, eğitim kurumları ve Akdeniz Üniversitesi ile projeler geliştirmekte, uygulamalarda ortaklık yapmaktadır. Örnek verecek olursak bu günlerde Antalya’mızın daha güvenli bir turizm yeri olabilmesi için yerel derneklerimiz, esnaf oda başkanlığımız ve Antalya Emniyet Müdürlüğü’müzce ortak AB projesi hazırlamaktayız. Önemli olan vatandaşın beklentilerine ya da ihtiyaçlarına çözüm bulabilmektir.
Halkın sizden beklentileri neler?
Halkımızın TDP’den beklentileri sadece suç önleme odaklı değildir. Onlar bizi devletin temsilcisi olarak her sorunu çözebilen bir birim olarak görmekteler. İş bulamayan, komşusunun çocuğunun gürültüsünden şikayet eden, başka bir kurumda kendisiyle ilgilenilmediğinden şikayet eden, kiracısını çıkaramayan, hatta derslerine çalışmayan çocuğunu dahi TDP’ye şikayet edenler var. Halbuki, emniyet birimlerini suç konusunda korunup mağdur olmamak için yardımlaşabilecekleri bir ortak olarak görseler, karşılaştıkları şüpheli durumları hemen polise ihbar etseler beklentilerinin karşılığını fazlasıyla bulabileceklerdir.
Eminim her gün çok farklı insanlar ve hikâyelerle karşılaşıyorsunuz, unutamadığınız bir anınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Yaz aylarında plajlara gelen insanların araçlarında değerli eşya bulundurmamaları, camlarını açık terk etmemeleri konusunda “şaka ceza” uygulaması yapmaktayız. Halkımız denize girmek için plaj yakınlarına kadar araçlarıyla gelip cep telefonu, cüzdan, çanta vb eşyalarını araçta bırakıp denize girmektedirler. Bir kısmı ise koltuğun üzerinde cüzdan, telefon vb unutmakta ve bu da suç işleme niyetinde olan şahıslar için bir fırsat oluşturmaktadır. Bunu engelleyebilmek için gerçek bir trafik ceza makbuzunun yarısı aynen alınmış, alt kısmı ise “bu bir ceza değildir, uyarı niteliğindedir, lütfen değerli eşyalarınızı aracın dışarıdan görünür yerlerinde bırakmayınız” uyarısı bulunmaktadır. 2014 Temmuz ayında Konyaaltı plaj bölgesinde yine bu uygulamayı yaparken gerçekten ceza yazıldığını sanıp koşarak TDP polisinin yanına gelen (sonradan öğrendiğimiz kadarıyla üst düzey bir kurum yöneticisiyken emekli olmuş) emekli bir vatandaşımız görevli TDP polisinin açıklamasına izin vermeden hızla aracına ceza yazılmaması için tanıdığı ne kadar üst düzey yönetici varsa hepsini aramaya başlamış ve bir taraftan da haritada yer beğenin, sürdüreceğim sizi tehditlerine başlamıştır. Yanında eşi bulunan vatandaşımız ulaştığı bir kimseyle görevli TDP’yi telefonla görüştürmeye çalışmış fakat başarılı olamamıştır. Tehditlerin dozu artınca beni aradılar. Vatandaşımıza ceza makbuzunu eline alıp alt kısmına bakmasını rica ettiğimde o tehditler savuran kişi aniden değişmiş, yapılan uygulamanın kendilerini uyarmak için olduğunu, onları koruma niyetimizi anlayınca hemen aracıyla yanıma gelip bir kahvemizi içmek isteğini belirtti. Geldiğinde ise o tehdit savuran kişi gitmiş, onun yerine son derece mahcup biri bizi öve öve sohbete başlamıştı. Halbuki gerçek cezalar da toplum düzenini korumak içindir, uymayanları cezalandırmak için değildir.
Unutulmamalıdır ki Polis, yasalar çerçevesinde toplumun düzenini ve insanların haklarını korumak, suç işlenmesini önlemek ve alınan tüm tedbirlere karşı suç oluşmuşsa suçluları adalete teslim etmekle yükümlüdür. Bu büyük görevde halkla bütünleşmiş bir TDP’nin başarı elde etmesi daha kolaydır.