Sinan Bülent ŞİMŞEK

Görme Engelli Beden Eğitimi Öğretmeni Ve Basketbol Antrenörü

Görme Engelli Beden Eğitimi Öğretmeni Ve Basketbol Antrenörü Sinan Bülent ŞİMŞEK

Görme Engelli Beden Eğitimi Öğretmeni Ve Basketbol Antrenörü Sinan Bülent ŞİMŞEK

Görme engeli başarıya engel değil

Sinan Bülent Şimşek. Görme engelli Beden Eğitimi Öğretmeni ve basketbol antrenörü. Şimşek, ŞerifeAkkanatOrtaokulu’nda kurduğu basketbol takımıyla başarıdan başarıya koşuyor. Hem de okulunda basketbol salonu bulunmadığı için başka bir okulun spor salonunu kullanarak. İmkanlar sınırlı. Ve ekliyor, “Okul bahçemizdebir spor salonum olsa,  ben bu takımla Türkiye şampiyonlukları elde ederim.”

 

Sizi tanıyabilir miyiz?
Almanya doğumluyum. İlkokuldan beri sporun içerisindeyim. Aslen Osmaniyeliyim. 1986 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptık. Türkiye’de de spordan kopmadım.
Almanya’da eğitim sistemi farklı. Çocukların okuyacağı branşlaryeteneklerine göre belirleniyor.Benim gittiğim okulda farklı spor branşlarıbulunuyordu. Ben de ona göre Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra babama soruyordum; Almanya’daki gibi spor derslerimiz olacak mı? diye.Okul müdürümüz beden eğitimi dersinin olduğunu belirtti. ”Burada yüzme dersi alacak mıyım?”diye sorduğumda ise “Burada Karaçay var orada yüzersin”denildi. Ama spora devam ettim. Kendi alanımda yapabildiğimi yapmaya çalıştım. Ortaokul 1. Sınıfta basketbolla tanıştım.O zamandan beri de basketbolu bırakmadım. Ortaokul, lise ve üniversite döneminde takımlarda oynadım. Basketbol adına temel olabilecek her türlü bilgiyi öğrendiğime inanıyorum hala da öğrenmeye devam ediyorum. Büyük bir gayret ve çalışma ile Eskişehir Anadolu üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’nu kazandım.Üniversite bittikten sonra hedefim spor üzerine bir şeyler yapmaktı. Hedefimi ilk olarak Osmaniye’de denedim. Rahatsızlığımın öncesinde çeşitli kulüplerde antrenörlük yaptım. Bu dönem içerisinde Konya’da Beşiktaş Basketbol Okulu açtım. Yine aynı dönemde 2 yıl boyunca tekerlekli sandalye basketbol antrenörlüğü yaptım. Tüm bu süreçler içerisinde çalışmış olduğum özel kurumda okul basketbol takımı ile Konya 2. liği başarısını yakaladık.

Göz rahatsızlığınız da Konya’da mı başladı?
Konya’da çalıştığım sıralar rahatsızlık geçirdim.Rahatsızlığım nedeniyle göz tansiyonundan gözlerimi kaybettim.Allaha çok şükür sabrımız tükenmeden gayret ederek yola devam ettik. Rahatsızlığım sonucunda bir yıl bocalama dönemi yaşamamın ardından çevremin desteği sayesinde toparladım. ŞerifeAkkanat ilkokul kısmında beden eğitimi öğretmenliğine başladım.Okulun ilkokul ve ortaokul kısmı ayrılınca ortaokul kısmında kaldım. Her zaman istediğim; kendi bilgilerimi aktarabileceğim,kimsenin karışmadığı bir takım kurmaktı.İlkokul 4. ve 5.sınıflarda öğrenim gören öğrencilerden analizlere başladım. Çeşitli Anketler düzenledim. Spora ilgisi olan ailelerle iletişim kurdum. Teknik alt yapıyı hazırladım. Tüm bu veriler sonucunda 40 öğrenci ile basketbola başladık. Maalesef Türkiye’deki eğitim sistemi, ailelerin spora bakış açısı ve yine ailelerin çocuklardaki gelecek kaygısı, belirlediğimiz sayının düşmesine neden oldu. Bu durum beklediğim bir durumdu hiç şaşırtmadı beni.

Kurduğumuz takımla 2 yıldır okullar arası müsabakalara 1 yıldır ise kulüp maçlarına katılıyoruz. Kızlar,erkekler ve minik erkekler olmak üzere 3 ayrı takımımız var. Bahar turnuvalarında hem erkeklerde hem de kızlarda 2.lik aldık ve yine kızlarda kulüp maçlarında Konya 2.liği, erkeklerde ise Konya 4.lüğü başarısını yakaladık. Çocuklarımızla ara vermeden yoğun antrenman yapmaya devam ediyoruz.

Beden eğitimi öğretmeni olarak öğrencilerin yeteneklerini keşfetmek, onları bu doğrultuda yönlendirmek nasıl bir duygu?
Aslında çocuklarımız okula başladığında bir spor dalına veya ilgi alanlarına göre tıpkı Almanya’daki gibi okullara yönlendirilmiş olsaydı-ki bu işler Almanya’da anaokulunda belirleniyor- bizlerin işi çok daha kolay ve verimli olurdu.
Maalesef eğitim sistemimiz her çocuğun akademik başarısını en yüksek düzeyi kazandırmak için uğraşan bir düzen. Oysa beş parmağın işlevi farklı farklıdır. Ben her zaman şunu savunurum. Eğitim 3 ayaklı saca benzetirim. Bu ayaklardan birisi de Beden Eğitimidir. Bu doğrultuda çocukların yeteneğini keşfederken elimden geleni yaptığıma inanıyorum.

Kısıtlı imkanlara rağmen güzel işler başarıyorsunuz. Basketbol dışında başka spor dallarıyla da uğraşıyor musunuz?
Görme engelli olduğum ilk dönem bocalama süreci yaşadım. Gerçekten hayata küstüğüm zamanlar da oldu. Bu süreçte görme engelliler camiasıyla da tanıştım. Yalnız değildim. Yaklaşık 4,5 yıldır onlarla Türkiye’nin çeşitli yerlerine gidiyoruz.Görme Engelliler Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu atletizm müsabakalarına katılıyoruz. Son dört beş yılda 13,14 madalya aldım. Bunlardan biri yurtdışında aldığım gümüş madalya.Türkiye’de çeşitli başarılar elde ettik Disk, cirit alanında birincilik, en kötü ikincilik elde ettik. Görme yetimi kaybetmeden önce atletizmde kısa mesafe koşuyla ilgileniyordum ve derecem vardı. Görmemeye başlayınca tabi kısa mesafe koşu artık zorlaştı benim için. Biraz işin teknik kısmıyla uğraşayım istedim. En son 2017- 2018 yıllarında hem cirit, hem disk alanında iki altın madalyayla Konya’mıza döndük.Hedefimiz 2020 olimpiyatları.

Türkiye’de sizden başka görme engelli antrenör var mı?
Türkiye’de bildiğim kadarıyla görme engelli basketbolantrenörüyok. Biz antrenmanlarımızı oynayacağımız her maçı kazanmak hedefiyle antrenman yapıyoruz. Disiplini inancı ve kararlılığı çocuklarımıza öğretmeye çalışıyoruz. Yön duygum yok,sese göre hareket ediyorum.Çocuklarla beraber sahaya giriyorum, beraber çıkıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi birçok şeyi yeniden öğreniyorum. Hiç bir zorluk yaşamıyorum çünkü sahada sporcularım benim gören gözüm oluyor.

Göremediğiniz için oyuncularınızın oyunlardaki performansını nasıl çözüyorsunuz?
Taktikleri daha öncesinden çalışıyoruz.Hücum esnasında topu herhangi bir sporcum götürüyorsa, sol taraftan içeri yüklenmelerde çocuğun ne yapacağını biliyorum. Çalıştığımız üç, dört tane oyun var. Bu oyunların üzerine yoğunlaşıyoruz. Aslında basketbol belli kalıplar içerisine sokulacak bir spor branşı değil. Biz çocuklarımıza ani ve en doğru kararı verme yeteneğini geliştirmesine yardımcı oluyoruz. Buradan şu sonuç çıkıyor: en uygun pozisyonda sayı at veya en uygun pozisyonda olan arkadaşına sayı attır. Savunmada ise, çocuklarıma öğretmeye çalıştığım 5 kişinin aynı şekilde savunma becerisini geliştirmek.

Son olarak neler eklemek istersiniz?
Son olarak, okulumuza kapalı bir basketbol salonu yapılması ve malzeme eksiğimizin giderilmesi konusunda tüm sporseverlerin desteğini bekliyoruz. Ayrıca kulüp kurulma aşamasında desteklerini esirgemeyen Ali AkkanatBey’e ve Cahit Dursun Bey’e, yine dernek ve kulüp kurulma aşamasında okul yöneticisi ve öğretmen arkadaşlarımdan Selahattin Adaş, Selçuk Gür, Ahmet Ferdi Sönmez, Ahmet Burak Yalnız, Çağlar Aydın, Alparslan Koç, Kamil Eryıldız’a teşekkür ediyorum. Kulüp faaliyetleri sürecinde bizleri destekleyen Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a, Konya Makine Mühendisleri Odası Başkanı Aziz Hakan Altun’a, Telefoncular Metal A.Ş. Yönetimi Tuğrul Bey’e ve Özcan Bey’e ve değerli velim Adnan Berber’e de teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Bugüne kadar bana inanan, güvenen ve yanımda olan veli ve sporcularım da iyi ki varlar.