Arif ÇELİK

Çelik Grup Kale Pazarlama A.ş. Ve Petkon A.ş. Yönetim Kurulu Üyesi

Arif ÇELİK Çelik Grup Kale Pazarlama A.ş. Ve Petkon A.ş. Yönetim Kurulu Üyesi

Arif ÇELİK Çelik Grup Kale Pazarlama A.ş. Ve Petkon A.ş. Yönetim Kurulu Üyesi

ÇELİK GRUP KALE PAZARLAMA A.Ş. VE PETKON A.Ş. YÖNETİM KURULU ÜYESİ

Arif ÇELİK

  

Antalya’nın tanınmış iş adamlarından Çelik Grup Kale Pazarlama A.Ş ve LUKOIL markası ile akaryakıt dağıtımı yapan PETKON A.AŞ’nin Yönetim Kurulu Üyesi Arif Çelik ile firma gelişimi ve mobilya sektörü üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Arif Bey’in, Antalya’da sektörün talepleri ve mobilya da son yıllarda ki değişimi değerlendiren söyleşisini sizlerle paylaşıyoruz.

 

Arif Bey sizi tanıyabilir miyiz?

1965 Konya doğumluyum Çelik Grup bünyesinde faaliyet gösteren İstikbal, Bellona, Mondi Markalarının Akdeniz ve İç Anadolu bölge bayiliğini yürütmekte olan Kale Pazarlama A.Ş ve LUKOIL markası ile akaryakıt dağıtımı yapan PETKON A.AŞ’nin Yönetim Kurulu Üyesiyim.

Yaklaşık 7 yıldır Antalya’da ikamet ediyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

 

Şirketin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?

Lokomotif şirketimiz Kale Pazarlama A.Ş, 1945 yılında Konya bedesten çarşısında perakende sektörü ile ticarete başlayıp; bugünlere kadar gelmiştir. Şirketleşme sürecimiz ise 1976 yılında başlamıştır.

Bunun hemen akabinde dayanıklı tüketim mamulleri sektörüne giren firmamız, Türkiye’nin birçok Ulusal Markasını İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesinde başarı ile temsil etmiştir. Gümüşsuyu, Bahariye, Halıser ve Halıflex halılarının Akdeniz ve İç Anadolu’daki temsil süreci ise 25 yılı aşan ve birçok başarı öyküsü ile anılan bir süreç olmuştur.

Bugün itibariyle firmamız başta Mobilya grubu olmak üzere inşaat, akaryakıt, tekstil gibi sektörlerde faaliyetlerine devam etmektedir. Geldiğimiz noktada, Konya Organize Sanayi Bölgesinde yer alan yaklaşık 44.000m² kapalı alandaki tesislerimizde İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerine dağıtımı sürdürüyoruz.

Yaklaşık 100 araçlık filomuz ile tüm ürünlerimizi kendimiz taşıyor; faaliyette bulunduğumuz her iki bölgemizde de ciddi istihdam sağlıyoruz.

 

Çelik Grup iş hayatına başladığı günden bugüne büyüyerek yol alan bir firma,  bunda aile şirketi olmasının etkisi var mıdır?

Elbette… Bizim firmamız iki baba ve 4 çocuğundan oluşan bir aile şirketi. Aile şirketlerinin zaman zaman olumsuzluklarına işaret eden görüşler ortaya konur ve genel anlamda ünü kötüdür.

Bunu destekleyen birçok örnek olsa da, iyi yönetildiğinde aile şirketlerinin olağanüstü başarılar da gösterebildiği aşikârdır. Biz aile şirketi yapımızı bozmadan kurumsallaşma modelini benimsedik. Yeni jenerasyon hızla ve başarılı bir şekilde işe adapte olurken, yapımızı profesyonel kadrolar ile daha da güçlendirdik.

 

Arif Bey, sektörün dev markaları ile çalışmaktasınız ve sektörü her anlamda yakinen takip etmektesiniz. Sizce Türk mobilya sektörü son yıllarda nasıl bir gelişme gösterdi?

Türk Mobilya sektörü son yıllarda ciddi bir değişim göstererek geleneksel yöntemlerle çalışan küçük ve orta ölçekli işletmelerden büyük ölçekli üretim yapan dev markaların yer aldığı sektörlerden biri haline dönüştü.

Türkiye’nin nüfusundaki hızlı artış, kentleşme nedeniyle artan mobilya ihtiyacı, ülkenin geldiği nokta ve sermaye yapısı ile doğrudan ilgili olarak mobilya değiştirme süresinin kısalması gibi nedenler sektörün diri ve dinamik kalmasına sebep oldu.

Bununla birlikte günden güne ihracatı büyüyen Türk Mobilya Sektörü, Dünya da iddialı bir noktaya ulaştı. Geride bıraktığımız yıl ulaşılan yaklaşık 2,5 milyar dolarlık ihracat rakamı gelinen bu noktanın en önemli göstergesi.

Sektör bugün de tasarım ve istihdam yolunda emin adımlarla ilerliyor; bilgi ve teknolojiyi çok daha fazla kullanıyor, kalite ve fiyattaki rekabeti ile dünya pazarında gücünü arttırıyor ve markalaşma sürecini iyi yönetiyor.

 

Sizi piyasada ki firmalardan farklı kılan nedir?

Temsil etmiş olduğumuz markalar sektörün uzun yıllardır zirvesinde ve her geçen gün büyümeye devam ediyorlar. Markalarımızın AR- GE’ ye verdikleri önem; sağladıkları bütçe, yarattıkları ciddi istihdam, 140 civarındaki ülkeye yaptıkları ihracat sektörde hemen ayrışmalarını sağlıyor, farklarını ortaya koyuyor!..

 

Sektöre adım atışınızdan buyana geçen zaman içerisinde mobilyalarda ki dizayn, insanların evde ki alışkanlıkları sektörü nasıl etkiledi?

Mobilya çok uzun yıllardır, sürekli değişime uğrayıp, farklı kültürler için farklı formalara girmektedir. Yaşanan bu değişimler, sektörün gelişiminde de etkin rol üstlenmekte.

Eski yıllarda tüketici talep ve eğilimlerinde kalite ve uzun kullanım esasken, günümüzde görsellik ön plana çıkmış durumdadır. Bunların yanında tasarım ve fonksiyonellik gibi kavramların öne çıkması, mobilya’da da ‘Moda’ kavramının oluşmasına sebep oldu.

Moda kavramı ise mobilya değiştirme sürelerini ve tüketimi ülkemizde önemli oranda değiştirdi.

Ayrıca değişen gelenekler, rahat bir yaşam dolayısı ile mekânların tasarım ağırlıklı yerleştirilmesi, mobilyanın tüketici imkân ve talepleri doğrultusunda, modaya da uygun bir biçim kazanmasını sağladı.

Bir diğer boyut, konut üretiminin ve konut tipolojilerinin artması dolaysı ile mobilya sektörünün yönelimi ve üretiminin de bu dinamikler doğrultusunda değişmiş olmasıdır.

 

Antalya’da sektörün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Antalya dışarıdan büyük bir ekonomiye sahip bir görüntü çizmekle birlikte, özünde ekonomisi turizme dayalı olduğu için çok kırılgan bir yapıya sahip. Öncelikle bunu belirtmek isterim.

Mobilya sektörü ile ilgili hemen hemen tüm markaların bulunduğu Antalya’da firmalar kenti ‘’ülkenin batıya açılan kapısı’’ ve vitrin olarak görmekte, ölçek büyüklüğü ne olursa olsun Antalya’da bulunmak istemektedirler. Bu da başta Antalya merkez ve Alanya ilçemiz olmak üzere, potansiyelin çok üzerinde bir arz yaratmaktadır.

Bununla birlikte, Antalya’da evlerin genelde küçük olması, ciddi bir yazlık yapılanmanın bulunması ve evde geçirilen zamanın diğer bölgelere oranla daha az olması gibi sebepler sektörü olumsuz etkilemekte.

 

Antalyalı tüketicilerin sizden ne gibi beklentileri var? Modayı takip ediyorlar mı?

Antalya tüketicisinin bizden beklentileri aslında iki belirgin noktada öne çıkıyor.

Birincisi yazlık ev oranının çok ciddi olması sebebiyle, bu evlerde kullanılacak daha pratik; daha fonksiyonel ve fiyat anlamında daha rekabetçi ürünler talep ediliyor. Bu talebin karşılanmasına yönelik markalarımızın çalışmaları aralıksız devam ediyor ve bu segmentte oldukça zengin bir koleksiyon ile Antalya tüketicisine hizmet veriyoruz.

Bunun yanı sıra, başta yabancı tüketicilerimizin talep ettiği ve yine oran olarak önemli bir yer tutan ve 1+1 diyerek sembolleştirdiğimiz daha küçük evler için talep edilen ürünler var. Bunlar ebat olarak daha küçük, daha minyon ve opsiyonel üniteler ile desteklenen daha daraltılmış ürün grupları.

Yine bu taleplerin, güncel moda trendlerinin dışına çıkmadan karşılanabilmesine yönelik koleksiyonumuzu sürekli güncelliyoruz.

 

Çelik Grup’un hedefleri hakkında neler söylersiniz?

Her şeyden önce gerek Akdeniz; gerekse İç Anadolu Bölgemizde sektörün zirvesindeki yerimizi uzun yıllar korumak istiyoruz.

Bu çerçevede her iki bölgemizdeki en büyük değerimiz olan Bayilik yapılanmamızı daha da geliştirmek ve güçlendirmek gibi bir hedefimiz söz konusu…

Aynı zamanda kurumsallaşma noktasında atmış olduğumuz adımları daha da ilerleterek, içinde bulunduğumuz tüm sektörlerde sürdürülebilir bir büyüme yakalamayı hedefliyoruz.

 

Son olarak spora değinelim mi? Beşiktaş’a gönülden bağlı olduğunuzu biliyoruz, bu yıl ki kulübün durumu hakkında neler söylersiniz?

Beşiktaş’ın geçmiş yıllardaki durumu incelendiğinde, bugün takımın konumu daha iyi algılanabilir. Başkan Fikret Orman; çok sıkıntılı bir dönemde başa geçti. Kulübün sırtında ciddi bir yük olan borcu hem yeniden yapılandırdı, hem de bunun üzerine stad projesi hayata geçirildi. Beşiktaş artık geleceğe yatırım yapan ve her daim zirvenin ortağı bir takım.

 

Add comment