İbrahim APALI

Konyaspor Nalçacılar Derneği Başkanı

Konyaspor Nalçacılar Derneği Başkanı İbrahim APALI

Konyaspor Nalçacılar Derneği Başkanı İbrahim APALI

Nalçacılılar, Konyaspor maçlarında yaşadığınız heyecanı daha da anlamlaştıran, maçı adeta bir şenlik havasına sokan en güzel taraftar grubu. Son dönemlerde hazırladıkları kareografilerle Türkiye’deki tüm taraftar gruplarına örnek olan, öncülük eden NalçacılılarTaraftarlar’ını Konyaspor Nalçacılılar Derneği Başkanı İbrahim Apalı ile konuştuk.

KONYA FUTBOL ŞEHRi OLMALI

Konyaspor Nalçacılılar Derneği 1983 yılında kuruldu. O dönem Konya’nın merkezi olan Nalçacı Semti’nde oturan grubumuzun büyükleri, derneğe bu ismi vermişler. Bende o semtte büyüdüm. Bir bayrak savaşı olarak onlardan devraldım. 21 yıldır bu grubun içindeyim ve 11 yıldır da başkanlığını yapıyorum. Kendimi bildim bileli ağabeylerimle Konyaspor taraftarlarının içindeydim. Allah nasip etti ve şimdi de başkanlığını yapıyorum.

TARAFTARI BİR ARAYA GETİRMEK

Kuruştaki en büyük amaç Konyaspor taraftarlarını bir araya getirmek. O zamanki futbol taraftar kültürüyle şuandaki modern futbol dediğimiz hem taraftar profili, hem kulüplerin yapısı olumlu yönde çok değişti. 6222 yasasının çıkmasıyla birlikte e-bilet, Passolig sistemi bu konuda etkili oldu. Şu anda daha fazla kontrol altında. Bunun Anadolu takımlarında farklı, İstanbul takımlarında daha farklı yansıması var. İstanbul takımlarıyla aramızda hem bütçe hem de taraftar açısından uçurumlar var. Oradaki arkadaşlarımızın yaptığı bazı kötü sapmalardan dolayı da 2-3 senedir 6222 yasası, e-bilet ve Passolig uygulaması devreye girdi. Yeni uygulamaların olumlu etkisi oldu. Biz daha çok sosyal projeler, toplumla Konyaspor’u harmanlayacak etkinlikler düzenleme yolunda ilerliyoruz.

Fanatik taraftarlar denildiği zaman insanların bilinçaltında farklı bir algı var. Bu algı nasıl değişiyor?
Konya insanı efendidir, Konya insanı sessizdir, iyidir. Statlarda yaşanan küfür, şiddet Türk örf ve adetine göre de uygun değil. Bir şekilde bunu sonlandırmak gerekiyordu. Bunu da ancak eğitimle başarabilirdik. Bizde yıllardır bu işin içinde olmamız, hataların, sıkıntıların nereden kaynaklandığını bilmemizden dolayı bu konulara hassasiyetle el attık. Birde Konya insanı olmamız, Pir’in torunları olmamız, bizim önce Türkiye’ye sonra dünyaya örnek olacak bir proje yapmamıza sebep oldu. Konya’nın yapısı da buna müsaitti. Çabamızda bu. Eğitim programımızdaki bilinçlendirme, bilinçli taraftar, sertifikalı taraftar projemizde bunu hem akademik, hem yasal bir zemine oturtarak gerçekleştirmeyi amaçladık.

Sertifikalı eğitim çalışmalarına başladınız. Bu eğitimlerle beraber neyi değiştirmeyi planlıyorsunuz.
“Yeni bir stadyum, yeni bir taraftar profili oluşturma adına yola çıktık. Stadyumlarda, sporda teröre giden eylemlerden taraftar grubumuz olarak rahatsızlık duyuyoruz. Yeni stadyumda, yeni taraftar profili oluşturmaya başladık. Selçuk Üniversitemizin akademik katkılarıyla Fair Play Eğitim Programı’nı düzenledik. Bu programda, başta Büyük Şehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek’e ve Selçuk Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

Nalçacılılar eğitim sertifikası projemiz; Büyükşehir Belediye Başkanımız, Rektörümüz, Konyaspor Kulüp Başkanımız ve Yönetim Kurulumuzla 3-4 yıl üzerinde istişare edilen bir projedir. Bunun içeriğiyle ilgili tabi ki akademisyenlerimizle ve Emniyet Amiri’mizle bir araya geldik. Hastalığı tespit etmek, bu işleri nasıl çözmemiz gerektiği adına ne gerekiyorsa onu yapmak için bir ders programı belirledik. Öfke kontrolü, futbolun ekonomiye, siyasete yansımaları, ahlak dersleri, sosyoloji bir de bizim açımızdan skor taraftarı olmama, sahaya yabancı madde atmama gibi pek çok konuyu ele aldık. Bununla ilgili uzmanlıkları olan hocalarımızı tespit ettik. Gerçek taraftar takımına zarar vermez. Biz daha sezonun açılmasına 1 ay kala 10 bin kombine bileti satın alan popüler bir grubuz. Bu grupla en güzel çalışmalara imza atılabileceğine inandık.

Konyaspor taraftarı yeni sezona o seminerleri almış bir şekilde mi girmiş olacak?
Tabi ama bir mecburiyet yok. Bu kararda seminere giren arkadaşlarımızın da bir farklılığı, ayrıcalığı olacak. Mesela storedan alışveriş yaptığı zaman ciddi bir indirimden yararlanacak.

Bu seminerler ücretli mi olacak?
Hayır. Bu derslerden hiçbir ücret ödemeden yararlanabilecekler. Bu derslerde en az 1’er saat kalma zorunluluğu var. Eğitim çalışmaları dernek binamızın altındaki konferans salonunda gerçekleştirilecek.

Yıllardır taraftar grubunun içerisindeydiniz ve sizi en çok ne rahatsız ediyordu?
Ben onların içinden çıkan bir insanım. Bu kültür eskiden çok farklıydı. Grubun yönlendirilmesi, taraftarın küfür etmesi veya sahaya atlaması söz konusuydu. Şiddet vardı. Bu kültür şimdi bambaşka bir hale geldi. Geçmişte çok kötüydü ama şuan ciddi düzelmeler sağlandı.

Böyle bir oluşumu bir arada tutmak, organize etmek çok zor olsa gerek.
Tabi ki, 13-14 tane teşkilat grubum var. Cephelerimiz var. Eski Cephe, Binkonut Cephesi, Yaka Cephesi gibi. Bunlarda kendi aralarında 300’er kişi. Böyle bir sistemimiz var. Konya büyük bir şehir ve arkadaşlarımızda genç arkadaşlar. Mesela 600-700 kişilik üniversite grubumuz var. Tabi simalar değişiyor ama durumlar aynı. Okuldan mezun olan arkadaşlar gidiyor alttan yenileri geliyor. Bunlar büyükşehir olmanın artılarıdır. Bizim yapacağımız işler bu anlamda da çok önemli. Bir Trabzon, Eskişehir, Bursa gibi Konya’nın da futbol şehri olmasını istiyoruz. Hedefimiz bu şekilde. Allah nasip ederse takımına bağlı, sporla ilgilenen gençler, kötü alışkanlıklardan uzak duran nesiller yetişsin istiyoruz. Herkes sporla ilgilensin, kötü alışkanlıklarından uzak dursun.

Yeni stadyum da futbola olan ilgiyi değiştirdi mi?
Tahir Başkanımızdan ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Türkiye’nin her yerinde muhteşem statlar yapılıyor. Bağırdığımızda tribünlerimizde sesimizin boğulmaması, düzenin bozulmaması çok güzel. Zaten sayı olarak 42 bin kişilik bir stadımız var. Çok memnunuz stadımızdan. Dünyanın 5. Stadı olarak seçildi.

Maç öncesi taraftar grupları bir araya geliyorlar. Taraftarlar bereleri, atkıları dillerindeki tezahüratlarıyla nasıl bir psikoloji içerisinde oluyorlar? Acaba o zaman başka bir kimliğe mi bürünüyorlar ?
Biz özel hayatımızda da bir araya gelen insanlarız. Biz yollarda kardeş gibi oluyoruz. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Milli takımlarda bazı sorunlar yaşadık. Kendi tuttuğu takımın formalarını giymek gibi sorunlar oldu. TFF yöneticimiz Cengiz Zülfikaroğlu ile irtibat halindeydik. O bu konuda bizden hassasiyet istedi. Tabi biz bunu hemen oturduk arkadaşlarımızla değerlendirmeye aldık. Dernek yönetimimiz var. Bu konuları Konyaspor’un menfaatine zarar vermeyecek şekilde tartışıyoruz. Ondan sonra semt liderlerimizle bir araya geliyor ve onlara durumu iletiyoruz. Doğru olanı anlatmaya çalışıyoruz.

Her bir adım kontrol altında. Aslında baktığımız zaman taraftarın takımından galibiyet dışında bir beklentisi yok. Fakat takım sizden çok şey bekliyor.
Tabi ki takımımızın galibiyet, şampiyonluklar, kupalar almasını isteriz. Biz duygusal bakıyoruz. Geçen sene Başakşehir’le maçımız vardı. Yeniliyoruz ve dördüncü golü yemişiz. Ama orada yine sevgi sözcükleri söyledik. Bunları ulusal basın da gündeme getirdi. Konya’daki Türkiye-Letonya maçı 1-1 bitti. Biz orada mili takımı öyle bir coşkuyla uğurladık ki, Fatih Terim hocamız da bunu dile getirdi.

Taraftar gerçekten bir takımın galibiyetinde etkili oluyor mu?
Ben sezonda bizim 5-6 maç çevirdiğimizi düşünüyorum. Profesyonel olursa etkili oluyor. Baskı altında bırakıp hata yaptırma olasılığı da oluyor. Örneğini Antalya maçında yaşadık. Antalya 9 kişi kaldı penaltı kaçırdık. Normalde yenmemiz gerekiyordu ama baskıdan dolayı futbolcular konsantre bozukluğu yaşadı. Takımımız -Allah göstermesin- küme düşse bile yine takımını alkışlayacak bir taraftar profili oluşturursak davamıza, inancımıza, aşkımıza bir şeyler katmış oluruz diye düşünüyorum.

Küme düşen takımı alkışlamak da çok zor bir olay.
Ama gerçekten öyle olması gerekiyor. Takım düşüyor, sahaya atlıyorsun, kırıyorsun, döküyorsun. Sonra 5 hafta seyircisiz oynama ve klube para cezası.

Sizin böyle taraftarın kontrol dışında kalmasından korktuğunuz bir maç oldu mu?
Yani bu her maçta riskli bir durum. Biz Konyalıyız. Bundan onur duyuyoruz ve bize yakışır şekilde davranmaya devam ediyoruz. Eski Konyaspor taraftar profilindeyken kadınlar statlara gelmiyordu. Önce bunun şov havasında olması gerekiyor. Millet gönül rahatlığıyla eşini, çocuğunu getirebilsin. Konyaspor taraftarı grup halinde küfür etmiyor. Özellikle son 2-3 senedir buna çok dikkat ediliyor. Kendim de eşimle beraber Konyaspor maçlarına gidiyorum. Ekibim de getiriyor. Artık böyle bir ortam oluştu. Bunu gören çocuk tribünde kadın olduğu için annesini, ablasını, kardeşini, sevgilisini getirebiliyor, ona göre hareket ediyor. Kadının olduğu yerde insanlar biraz daha kontrollü oluyorlar. Bundan da böyle olumlu bir yansıma geldi. Gayet sorunsuz şekilde erkek ve kadınlarla birlikte maçlara katılıyoruz. Eğlenceli, şenlikli bir şekilde geçiyor. Umarım bizim bu centilmenlik anlayışımız, futbolda terörizmin, şiddetin bitmesi niyetimiz bütün Türkiye’ye dünyaya örnek olur. Futbolda yenmenin de yenilmenin de olduğunun farkına varılsın. Herkes yenmeyi de yenilmeyi de öğrensin. Bu statlarda şiddetin bitmesini istiyoruz. Herkes, Konyaspor taraftarları olarak bunlara örnek bir davranış sergileyeceğimizden emin olsun.

Add comment