Hasan ANGI

Ak Parti Konya İl Başkanı

Ak Parti Konya İl Başkanı Hasan ANGI

Ak Parti Konya İl Başkanı Hasan ANGI

Haksız yere yediği bir tokatla sınıf başkanlığı dahil tüm başkanlıklara tövbe etmiş bir çocuk… 12 yaşında babasını kaybedip aynı gün büyümüş, yaşam mücadelesine başlamış koca bir adam… 30 öğrencinin alındığı fakülteye Konya birincisi olarak girmeyi başarmış çalışkan bir öğrenci… Dedesinin Hasan’ı, iş adamı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, siyasetçi. AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı… Başarılarla dolu bir yaşam… Röportajımız aşağıda…

Tek Hedef im
“Rekor Oy”

Sizi tanıyarak başlayalım…
1959 yılında dünyaya gelmişim. İlk ve orta tahsil hayatımı Konya’da tamamladıktan sonra 1976 yılında İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü’nü Konya birincisi olarak kazanıp yükseköğretime başlamış oldum. Aynı üniversitede lisansüstü ve doktoranın bir dönemiyle beraber 1984 yılına kadar eğitim hayatım devam etti. Askerlik sonrası da iş hayatına atıldım. 1985 yılı itibariyle artık yüksek uçak mühendisi sanayici olarak ekmeğimizi kazanmaya başladık.

O dönem uçak mühendisliği dile bile gelmeyen bir bölüm. Nasıl tercih ettiniz?
30 kişinin alındığı bir bölümdü. Türkiye’de tek üniversitede vardı. Mazisi eski. Türk uçak sanayisine eleman yetiştiren bir bölümken; uçak fabrikalarının kapatılmasıyla beraber sadece Türk Hava Yolları’nda bakım mühendisliğine dönüşen bir yapı. 1980 sonrası o günkü uçak sanayisinin gelişmesi adına kurulan şirket daha sonra tayiye dönüşmüştü. Havacılıkla ilgili pek çok çalışma da 1990 sonrasında özellikle AK Parti iktidarıyla beraber hem havacılık hem uzay birlikte yürütülen bir çalışma alanına girdi. Şu anda Savunma Sanayi Müsteşarımız da bizden iki dönem sonra mezun olan bir uçak mühendisi arkadaşımız. Uçakçıların da yaptığı işler var.

Sivil Toplum Kuruluşları’nda da önemli görevlerde bulundunuz…
İş hayatımız devam ederken cemiyet hayatı da zaten öğrencilik yıllarında başlamıştı. MÜSİAD‘ın kuruluş döneminde müteşebbis heyette yer aldım. 1996 – 2000 yılları arasında Şube Başkanlığı görevinde bulundum. Sanayi Odası Başkanı iken de AK Parti’nin kuruluş dönemiydi. Kurucu İl Başkanı olarak 81 il içinde ilk görev alan il başkanıyım. 2002 seçimleriyle beraber iki dönem Konyamızı Meclis’te temsil eden milletvekili olarak görev yaptım. 2011 yılındaki nöbet değişiminden sonra artık kendine vakit bulan, bunca yorgunlukları üzerinden atmaya çalışan bir Hasan Angı idim. Ama kader 2017’nin Ekim Ayı ortasından itibaren beni yeniden siyasi bir göreve itti. Görev değişikliği sürecinin gündeme gelmesiyle beraber 23 Ekim akşamı İl Başkanlığı görevini Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetin verdiği karar olarak tekrar üstlendim. Evliyim, üç çocuğum var. İş hayatımız da devam ediyor.

Konyalısınız, çocukluğunuz da hep Konya’da mı geçti?
7 göbek Konyalıyım. Benim bildiğim üç – dört kuşağın yaşadığı Araplar Mahallesi’ndenim. Lise bitimine kadar Konya’daydım. Başarılı bir öğrenciydim. Babamı ortaokul son sınıfta kaybettim. 3 yıllık rahatsızlık dönemi oldu. Hastanelerde de gördüğü manzaradan dolayı kendisinin son günlerinde bana tavsiyesi; “Oğlum doktor olma” idi… Ben sessiz kalınca da; “Olacaksan da bunlar gibi olma. Bunlar para için babalarını kesiyorlar” dedi. Tabi çocukluk yıllarında bu tavsiye şuur altına yerleşti. Fen derslerine karşı ilgim çok fazlaydı. Matematik, Fizik ve Kimya vazgeçemediğim derslerdi. Üniversite sınavına gireceğiz. Tek kademeli bir sınav. Girmeden önce de tercihleri yapıyoruz. Matematik Öğretmenimiz Mahmut Çavdarcı vardı. Birçok arkadaşla beraber ona “Nereyi tercih edelim?” diye sorduk. Herkese bir şeyler söyledi. Bana da; “Git nereyi yazarsan yaz, sen kazanırsın zaten” demişti. Tercihim mühendislikti. Tıp tarafını hiç düşünmedim. 18 tercihimin 16’sı mühendislikti. Nasip, iyi bir puanla Türkiye genelinde ilk 60’ın içinde, ilk tercihim olan uçak mühendisliği bölümüne girdim. Okumakla iyi mi yaptık, kötü mü derseniz, iyi yaptık kanaatindeyim…

Siyaset hayatınız ne zaman başladı?
Lise yıllarında Türk Talebe Birliği Konya Şubesi faaliyetteydi. Öğrenci faaliyetleri olarak oraya katılmıştık. Üniversiteye gittiğim zaman Konya yurduna yerleştim. İlk gittiğim sene öğrenci temsilcisi oldum. Talebe Birliği’nde çalışmalarım çeşitli kademelerde devam etti. Öğrencilik dönemim de cemiyet hayatıyla iç içe oldu. İlk başkanlığım da ortaokulda sınıf başkanlığıydı. Ama bir müdür yardımcısından hak etmediğim bir tokadı yedikten sonra başkan olmamayı kendime hedef yaptım. Sınıftaki arkadaşların yaramazlığının cezasını başkan olarak ben ve yardımcım birer tokatla ödemiştik. Lise yıllarında bir başka arkadaşa sınıf başkanlığında destek vermiştik. Yöneticilik noktasında kader ağlarını örüyor. Siz istemeseniz de…

Hayatınız hep başarılarla dolu. Sırrı çok çalışmak mı?
Hayat bizi erken sınadı. Babamın vefatı, hayatımın dönüm noktası oldu. Önümüzde büyük dedem vardı. Allah rahmet eylesin. Hayatın gerçekleriyle belki erken tanıştık. Onun yüklerini taşımak adına da bir gayret gerekiyordu. Hem eğitim hayatımızda, hem sosyal hayatımızda geleceğe hazırlanmak zorundaydık. Belki bunlar bizi bir şekilde motive etti. Ama hepsinin ötesinde, bunların hepsi nasip meselesi. Çoğu şey istemekle olmuyor. Kaderinizde varsa oluyor. Kula düşen de hayırlısını istemek. Hayatımız boyunca hayırlısını istedik. Annem sağ. Birlikte yaşıyoruz. Her gün de hayır duasını almadan çıkmam. Biz de birey olarak üzerimize düşeni yapma gayretinde olduk. Doğruyu yapma, duruş koyabilme adına tecrübenizle, bakışınızla riskleri alabileceğiniz pozisyonlar önemli.

“Her zaman
Konya projelerinin
takipçisi oldum”

Risk alma noktasında da cesaretli misiniz?
Bana sorarsanız oldukça. Doğruluğuna inanıyorsam sonuna kadar risk alırım. Bu memleket meseleleri de olsa, ticari faaliyetim, aile hayatım veya sosyal hayatım da olsa kendime göre ilkelerim vardır. Bu ilkeler içinde doğru olduğuna inandığım konularda sonuç almak için gayret ederim. Bazen bedel öderiz, bazen sonuç alırız. Önemli olan, iyi niyetinizden sapmadan o yolda yürümektir. Yaşadığınız her olay da güzel dersler bırakır. Hayatın zorluğu odur. Önce imtihan eder, sonra öğretir. Öğretip imtihan etse işin kolay tarafı da… O imtihanı geçiyorsanız işte o tecrübelerle ne kadar doğru ya da hatalı olduğunuzu görebiliyorsunuz. Bundan ders almak, sizin bir sonraki hamlenizi belirliyor.

Yoğun bir tempoyla yeni bir başlangıç yaptınız. Süreç nasıl ilerleyecek?
Siyasi hayatımızda 16 yıllık tecrübeyle beraber yeniden görev üstlendik. Yönetim kurulumuzu oluşturduk. Tecrübelisiyle, genç ve heyecanlı arkadaşlarımızla 50 kişilik yönetimle çalışmalarımıza başladık. Şu anda ilçelerimizdeki kongre süreçlerini yönetiyoruz. Bir kısım ilçe başkanlıklarımız devam edecek, bir kısım yerlerde de yeni görevlendirmelerle kongre süreci işliyor. 31 Aralık’a kadar tüm ilçelerimizin kongrelerini tamamlamış olacağız. Daha sonra da İl Kongresi süreci başlayacak.

Milletvekili adayı olmak da bir risk miydi?
Başlangıçta siyasete girmek bir riskti. Daha önce Fazilet Partisi’nin kuruluş döneminde ismimiz öne çıkmıştı. Siyaseti düşünmüyordum. O sırada MÜSİAD Başkanı idim. Uzak durmayı tercih ettim. 1999 Seçimleri’nde o dönemki Fazilet Partisi son anda Karatay İlçe Belediye Başkanlığı’nı teklif etti ki; Karatay’da o partinin oyu en yüksek oydu. Kazanmamak gibi en ufak bir ihtimal gözükmüyordu. Buna “Hayır” cevabı verebilmiş biriyim. Doğrunun o olduğuna inanıyordum. O sırada kendimi belediyecilik adına hazır hissetmedim. Mevcut dernek başkanlığına bile dönemimi tamamlayıp işime bakmam gerekir diye inandığım bir ortamda rahatlıkla ‘Hayır’ diyebilmiş bir insanım. Ama 2001 yılı, ülkenin yaşadığı zorlukların içinde yeni bir siyasi hareketin doğuşuna bizim de katkı sağlamamız istendiği için kararım değişti. Hâlbuki o dönemde ben Konya Sanayi Odası Başkanı idim. Ekonominin çektiği zorlukları, ülkede her alandaki daralmanın ve iş dünyası olarak yurt dışındaki ilişkilerde düşülen acziyetin acılarını yaşamış biriyken; ilk anda siyasetten uzak durmaya çalıştım. Ama o günün Genel Başkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kurucu ekipteki abilerimizin ülkenin yaşadığı bu zorlukların aşılmasında herkesin bu göreve destek vermesi gerektiği ısrarları dolayısıyla siyasete adım atmak mecburiyetinde kaldım ve Kurucu İl Başkanı oldum.

Henüz yılını tamamlamadan Türkiye bir erken seçim dönemine girdi. Ve İl Başkanı olarak milletvekili olup olmama noktasında bir tereddüt de yaşamadım, olmayı istemiyordum. Ben görevlendirilmiş bir İl Başkanıyım. Bana görev verenler, benim hangi konumda olmamı istiyorlarsa ona göre gereğini yaparlar. Hiçbir talebi olmadan süreci yönetmek bana düşer. Siyaset sorumluluğunun gereği budur. Israrlarımıza rağmen kısmetmiş. Milletvekilliği aday adaylık dönemine girmiş oldum. Kısmetmiş. 2002 seçimlerinde 3. sıra aday olarak seçilip Meclis’e girdik…

Şehrimizin geçmişten bugüne kadar talep edilen pek çok projeleriyle ilgili dosyaları Meclis’te görev aldığım komisyonlarda, hem MÜSİAD Başkanlığı dönemi, hem Sanayi Odası Başkanlığı dönemimde gelen siyasilere arz ederek; “Konyamızın öncelikli yatırımları bunlar, bir an önce bunlara dönük çalışma yapın, yatırım programına alın” diye sunduk. Başlamış işler vardı. Bunlardan biri Mevlana Kültür Merkezi’ydi. Kaç iktidar eskitti. Ama maalesef mesafe alınamadı. Açık sema alanındaki dört kolondan başka Aslanlı Kışla’dan kalan binalar bile yıkılmamış halde bize devroldu. Potaların altında Hz. Mevlana’yı anmak Konya’ya yakışmıyordu. Proje başlamıştı ama ödenek yoktu. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan talimat verdi ve biz de milletvekili olarak takipçisi olduk. Ek ödenek için uğraştık. 2004 yılında AK Parti’nin artık belediyelerde de seçimi kazanıp AK Partili arkadaşlarca yönetilir olması yeni bir imkânı doğurdu. Çevre düzenlemeleriyle tamamlanmış Kültür Merkezi, 2 yılda bitirildi. Sema’yı Sema’ya dönüştürecek bir anlayışla süreç yönetildi. Bu bir hedefti. Üzerine düşülünce tamamlanabilecek bir iş 14, 15 yıl sürünmüştü. Ama sonuçta şehrimiz kazandı.

“Şebeke suyu kaliteli akacak”

Hızlı Tren Projesi, başlı başına bizim dönemimizde başlatılıp bitirilmiş çok önemli bir projeydi. Şehre bir marka değeri daha kazandırdı. Mavi Tünel Projesi yine önemli projelerdendi. Tarıma bağlı sanayinin ve şehrin içme suyunun karşılanmasına fırsat verecek bu proje, 100 yıllık bir projeydi. O dönemlerde o dosyaları her gelen siyasiye arz ediyorduk. Bu yılsonuna inşallah şehir şebekemizdeki su kaynak suyu olarak akacak. Bu güne kadar yüzde 75’i derin kuyulardan sağlanan, mevsimine göre Altın Apa Barajı’ndan aldığımız yüksek kireç oranlı sert su yerine, tamamı bu bölgelerdeki daha kaliteli kaynak suları, şehrimizin şebekelerinde dolaşacak. Atık su tesisleri, orman alanları, İvriz Projesi, kırsal kalkınma projeleri ve daha pek çok alanda hizmetimiz katkımız oldu.

Bu kadar proje arasında sizi en çok uğraştıran hangisi oldu?
Hızlı Tren Projesi bizi ciddi anlamda uğraştırdı. Mavi Tünel ise mutfak tarafında çok daha derinden uğraştıran bir projeydi. Sayın Başbakanımızın talimatı bürokrasiyi aşan işlemdi. Çok şükür yol alındı…

Metro için de söz verildi. Aynı hız metro için de olacak mı?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, metro için de söz verdi. Bununla ilgili proje hazırlandı, ihale sürecine girildi. Bu, 3 aşamalı bir proje. İnşallah ilk etabına 2018’de kazmayı vuracağız. İhale takvimi var, yer takvimi var, sonra inşa aşamasına geçilecek…

Metro Projesi de çok yorar mı sizi?
Yoracak ama yorulmaya talibiz. Başka yolu yok. Sadece o değil, demiryolu ile ilgili de diğer çalışmalarımız var. Bir taraftan Yüksek Hızlı Tren Garımız hızla devam ediyor. Mayıs Ayı sonunda orayı tamamlayıp hizmete açacağız inşallah. Oranın da etrafıyla birlikte dönüşmesi lazım. Hazırlıklar yönetiliyor. Orada ilave bir konvansiyonel hatla beraber banliyö hattı tarafını faaliyete geçirip toplu taşımada Kaşınhanı, Pınarbaşı Lojistik Köyü arasında yolcu taşımayı hedefliyoruz. Yol boyu tüm sanayi bölgelerinde 1000’e yakın servis aracı, trafikte tıkanmaya yol açıyor. Karayolundan bağımsız bir demiryolunu formüle edebilirsek ciddi rahatlama sağlanacak. İkinci bir konu da Konya’nın mesai saatlerini kademelendirme. Böylece mevcut yatırımla iki kat üretim sağlanabilecek. Sabah 6, akşam 10’a kadarki 16 saatlik zaman dilimi üretimi katlar. İstihdamın da önü açılır. Sanayici piyasa sıkıntısı olduğu zaman yatırım borcunu ödemek yerine, frene basacağı bir döneme girer. Trafikte de ciddi rahatlama olur. Toplumu, temel ihtiyaçlarını karşıladığınız ölçüde mutlu edebiliyorsunuz…

“Her kesimden
proje bekliyoruz”

2023, 2053 ve 2071 hedefleri, Kızılelma olarak Türkiye’nin koşması ve dikkatle eğilmesi gereken hedefler. Geçmiş koalisyon hükümetlerinde 3 ay sonrasını göremediğimiz, yıllık planların hiçbir zaman tutmadığı dönemlerde iş dünyasının temsilcileriydik. Şimdi yılları aştık, 10 yılları, 50 yılları hedefleyen bir Türkiye profiline gidiyoruz ki bu çok önemli. Hedefe bakmak zorundayız. Bunun için de Konya adına yapılması gereken ne iş varsa bunun takipçisi olacağız. Bu şehir bizim. Bu şehir adına proje üretelim. Belki bizim yoğunluktan dönüp bakmakta, düşünmekte zorlandığımız alanlarda çok önemli projeler çıkabilir. Sadece fiziki, sosyal değil; kültürel alanda da, eğitim alanında da olabilir. Yeniliklere ihtiyaç var. Sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden bunların çalışmalarını bekliyoruz. Şehri derinleştirecek, değiştirecek ve örnek kılacak her türlü çalışmaya hazırız.

Son olarak siyasi değerlendirmelerinizi dikkate alacak olursak AK Parti metal yorgunluktan arınmaya başladı mı?
Ben olaya bir nöbet değişimi olarak bakıyorum. Kuruluşunda görev almış bir kardeşiniz olarak bunu söylüyorum. O günden bugüne çok kardeşimiz AK Parti için yoruldu, ter döktü ve büyük emekler verdi. Az başarılı oldu, çok başarılı oldu; bunun takdiri milletimize ait. Ama hizmetleri götürdüler. 23 Ekim itibariyle Konya yeni bir sürece karar verdi. Bu şehrin temel dinamikleri var. Bizim kuruluştaki heyecanlarımız ve ayarlarımız vardı. Bunu taşıyacak, üzerine de tecrübeyle abilik yapabilecek, derleyip toparlayacak biri olarak değerlendirildik. Çok tecrübelilerle, gençlerle iyi bir kompozisyon yakaladığımızı düşünüyorum. Bizlerin tecrübesi, gençlerin heyecanı ve çabası, Konya’da yeni bir dönemi yönetecek inancını taşıyoruz. Tüm ilçelerimizde de bu çalışmalarımızı başlattık. Siyasette Konya olarak şunu arzu ediyoruz; geçmişten bugüne kadar Konyalı hemşehrilerimiz, bu ülke için çalışan herkesin arkasında durmuştur. 50’lerden bu yana geçen süreçte hep iktidar olan partilere veya iktidara talip, o günü bulursa ülkeye hizmet edecek partilerde yoğunlaştılar. 2002’de AK Parti ile bunu devam ettirdiler. Oy Türkiye rekoruydu. Faaliyet bile yoktu. Bir yeni rekora yürüyoruz. Siyasi yapılanmamızı da buna göre düzenliyoruz. İl Teşkilatımız, ilçelerimiz, kadın ve gençlik kollarımız; yeni bir yapılanmanın içinde. Yapılanma Şubat’ta tamamlanacak diye hedefledik. Artık ana kademeleriyle, gençlik kollarıyla, kadın kollarıyla AK Parti silkinmiş, kendine gelmiş ve tecrübesiyle bu şehre ciddi katkılar yapan konumda olacak. Gençleştirdiği, kademe yükselttiği arkadaşlarla böyle bir bütünlüğü şehrin alanına yaymak, mahalle kurullarına kadar bu heyecanı iletmek zorundayız. Şehrin bütünlüğü, gücü adına herkesten destek bekliyoruz. Siyaseti olması gerektiği alanda yapmak istiyoruz. Konya meselesi olunca tüm siyasi partilerimizin buna sahip çıkabileceği bir dönem arzu ediyorum. Siyaset kurumunda olan herkes, Konya deyince doğru bir iş ise “Hep beraberiz” diyebilmeli. Yoksa birbirimizin paçasıyla uğraşarak bir yere gelinmediğini zaman gösterdi. Siyasi temsil makamında olan kardeşlerimizle ve Konya’ya yakışan davranış içinde olmalıyız. İfadelerimiz de böyle olmalı. Yaralamayalım. Tabi ki farklı düşüneceğiz ama siyasetin seviyesini de yukarı çekeceğiz ki toplum bizi örnek alsın. Biz, 70’li yılların sağ – sol kavgalarını yaşadık. Kavga bizi bir yere götürmedi. Bu topraklarda huzur bulmak istiyorsak bir ve beraber olmalıyız; kendi kendisi ile kavga eden değil… Bizi çok kavga ettirdiler. Artık ne siyasi görüş farkımız, ne tuttuğumuz takım, ne inanç temelindeki, ne etnik köken farkımız, ne rengimiz, ne de cinsiyetimiz hiçbir zaman bu kavganın temeli olmamalı. Aklımız başımızda olmalı. Bu ülkeden başka gidecek yerimiz yok. Hiçbir alan boşluk götürmez. Şehre hizmetin ötesinde; 2019 Seçimleri’nde Konya’dan AK Parti’ye rekor oy çıkmasından başka hiçbir hedefim yok. Bunun da şehre AK Parti iktidarının getireceği büyük hizmetlerin devamını sağlayacağı diye bakıyorum…

Add comment