Hasan YAĞBASAN

Yağbasan Otomotiv Firma Sahibi

Yağbasan Otomotiv Firma Sahibi Hasan YAĞBASAN

Yağbasan Otomotiv Firma Sahibi Hasan YAĞBASAN

YAĞBASAN EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR

Çocuk yaşlarda sanayiye atılan adımlar emin bir şekilde yolunda ilerlemeye devam ediyor. Yağbasan Otomotiv gerek üretim, gerekse sağladığı istihdamla Konya ve ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyor, Türkiye’de ilkleri ortaya koymanın planlarını yapıyor.Bilgi, deneyim, yenilikçi anlayışlaüretim devam ederken hedefler büyüyor, mütevazılık değişmiyor. Yağbasan Otomotivi 3. Kuşak temsilcisi Hasan Yağbasan’la konuştuk.

 

Yağbasan Otomotiv’in kuruluşu hakkında bilgi verir misiniz?
1966 yılında dedem Hasan Yağbasan tarafından kuruldu.Dedem, amcam Mustafa Yağbasan’la birlikte1966 yılından 1995 yılına kadar beraber çalışıyorlar. Faaliyetleri tornacılık. Otomotiv sektöründe otobüs parçaları imal ediyorlar. Bu arada babam Musa Yağbasan da başkasının yanında kalıpçı olarak çalışıyor.1995 yılında birleşiyorlar. Dedem de işi bırakıp dinlenmeye çekiliyor.

Aile şirketine siz ne zaman dahil oldunuz?
Ben de 12 yaşında bir tornacının yanındasanayiye girdim. Piyasa işi yapan, kırık dökükle uğraşan bir işyeriydi. Yaklaşık 5 yıl kadar orada çalıştım.Ben de çalıştığım yerden ayrılıp aile şirketine dahil oldum. Babamla birlikte şirket kalıpişine girdi.Hatta o zamanki şartlarda otogaz sistemi kalıplarını ilk yapanlardandı.CNC’ler yoktu. Tornada, frezede yapılmış kalıptı. Babam da ilkokul mezunu. İşini sanayide, çıraklıktan öğrenmiş. Tıpkı benim gibi.O zamanki işleme şartlarında; makine yok, proje yok, kumpasla ölçerek, biçerek ürün ortaya koymaya çalışılıyor. 2002 yılında tarım makinalarının yedek parçalarını imal etmeye başladık. O sürece ben de dahil olmuştum. Kalıpçılıkta devam edip, otomotiv sektörüne kamyon parçaları da yapmaya başladık.İşi geliştirdikçe ilaçlama ürünlerinin pompalarını üretme sürecine girdik. Türkiye’de kimse cesaret edip o ürünün imalatına girmiyordu. Zor bir imalat süreci vardı. Alüminyum kalıp gerektiriyordu.Sürekli İtalya’dan geliyor, ciddi ithalatı yapılıyor, bu yüzden de Türkiye’den ciddi manada döviz çıkıyordu. Ülke adına da önemli bir maliyeti vardı.Bir firma da talep etmişti,risk aldık ve onu da Türkiye’de ilk kez babamla birlikte yaptık, başardık. Bizden cesaret alanlar devamını getirdi.

Şu anda kaç alanda faaliyet gösteriyorsunuz?
Otomotiv sektörü ve tarım makinaları yedek parçası. Faaliyetlerimize devam ederken pompaların kalıplarını firmalara yaptık, bir zaman sonra biz de ürünün imalatına başladık. Farklı farklı modellerortayaçıkardık.İmalata başladığımızda sadece kalıp yapıyorduk. Dökümünü başka bir yerde, işlemesini başka bir yerde, kısacası tüm parçalarını başka yerde yaptırıyorduk. O da hem zaman, hem kalite, hem de standartlık konusunda sıkıntılaroluşturuyordu. Alüminyum enjeksiyon makinası alarak dökümünü kendimiz yapmaya başladık. Talaşlı imalatıda kendi bünyemize çektik. Şu anda yaptığımız ürünlerin yüzde 90’ nını bütün her şeyiyle bünyemizde çözüyoruz. Alüminyum külçe, plastik hammadde tamamen bitmiş, montajlanmış,kullanılabilir şekilde ürün haline gelip satışa sunuluyor. Hammadde hat’ta giriyor ve ürün olarak çıkıyor.

Üçüncü kuşak olarak siz ne gibi katkılar sağlıyorsunuz?
Konya’da gerek donanım gerekse teknolojik anlamda önemli bir tesise sahibiz. Bizde mümkün olduğunca devamını getirmeye çalışacağız. Yenilikleri takip ederek buna entegre olmaya gayret ediyoruz.

Hizmet verdiğiniz sektörlerden de bahseder misiniz?
Tarım sektörü başta olmak üzere otomotiv ve bunlara bağlı sektörlere hizmet veriyoruz. Ciddi anlamda emek isteyen, hata kabul etmeyen sektörlere hitap ediyoruz.İşi titizlikle,ciddi bir kontrol sistemi içerisinde tamamlayıp teslim ediyoruz.Çember daraldı ve burada ancak kaliteli üretimle yer alınabiliyor.

Kurumsallaşma adına yapmış olduğunuz çalışmalar var mı, ya da nasıl bir yol izliyorsunuz?
Şu ana kadar babam ve amcam idare etti.Babam da artık işi bıraktı.Sorumluluk konusunda herkesyetenekleri doğrultusunda görev alıyor. Üretim konusunda bilgim var, ben üretimle ilgileniyorum, kardeşim muhasebe, kuzenim pazarlama. Eskiden babam sadece üretimi kontrol edebiliyordu, amcamda sermayeyle ilgileniyordu.O zamanlar sekiz on kişiyle çalışıyorduk. Şimdi 60 kişiyle çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz işte ona göre farklı bölümler, üretim tesisleri bulunuyor.Burada önemli olan kişinin sorumluluğu ve onu hakkıyla yapması.

Dışarıda yetişmiş olmak size ne kazandırdı?
Aile şirketinde yetişmek yerine dışarda yetişmek benim görüşümde olmazsa olmazdır.Genelde aile yanında daha rahat oluyorsunuz. Dışarıda yapmış olduğunuz iş, işe verdiğiniz değer, sorumluluk değişiyor.Ben 12 yaşında başladım. Bir çocuğun o zamanki döneminde edindikleri hayatına yansıyor.Sanayi gerçekten bir okul ve bu okulda çok ileriye gitmek mümkün. Önemli olan o sistemin içerisine girdikten sonra gelişmek adına kendimize kattıklarınız.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Biz bir aile şirketiyiz. Kurumsallaşma adına ciddi adımlar atıp, üretimimizi, istihdamımızı çok daha iyi yerlere taşımak istiyoruz. Teknolojiyi, yenilikleri yakından takip ederek, buna tecrübelerimizi de ekleyerek gerek Konya, gerekse Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Biz kazancımızı yine yatırımlarımıza yönlendirmeye devam edeceğiz. Daha çok üretim, daha çok istihdamla emin adımlarla ilerlemeyi hedefliyoruz.

Add comment