Rümeysa USLU & Bora USLU

‘SIRADAN’ BİR DÜĞÜN GÜNÜ…

Rümeysa USLU & Bora USLU

Rümeysa USLU & Bora USLU

Rümeysa USLU & Bora USLU

 

‘Aşk’a uçarsan kanadın yanar…’

‘Aşk’a uçmazsan kanat neye yarar…’

 

‘SIRADAN’ BİR DÜĞÜN GÜNÜ…

Merhaba size alışılagelmişin dışında ve bir o kadar etkileyici bir düğün töreninden bahsetmek istiyorum. Düğün görsellerinin yanı sıra sizlerle, dünya evine giren genç arkadaşlarımızın da düğünleri ile ilgili yaşadıklarını ve aldıkları tepkiler üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşiden bir bölümü paylaşmak istiyorum.

Toplumlar kültürleri oluştururken oluşan kültürler de asırlarca o toplumun varlığını koruyarak bir bütün olmasını sağlamayı görev edinmiş gibidir. Geçtiğimiz ay gerçekleşen Rümeysa ve Bora çiftinin düğün organizasyonu beni çok derinden etkilemiş ve toplum olarak yapılan tören ve kutlamalar üzerine düşünmeye itmişti. Pek çok toplum, kültürleri, dini, kendi inanç ve kriterleri doğrultusunda özel günlerinde, kutlamalarında kendi özleri ile ilgili unsurlara yer verirken bizlerin böyle bir bilinçten ne kadar uzak ve çekimser olduğumuzu fark ettim. Daha önce farklı yayınlar için hazırladığımız bir Meksika düğün töreni yazımız olmuştu, bu yazı yüzyıllardan beri süre gelen düğün törenlerini korumayı başardıkları ve hala aynı törenle evlendikleri için bende o topluma karşı bir sempati uyandırmıştı. Köklerine sağlam tutunmayı başarmış toplumların geleceğe de daha sağlam adımlar atacakları şüphesizdir. Burada söylemek istediğim geçmişe takılmaktan ziyade, köklerini bilip kendi kimliğinle kendi kültürünle bütünleşerek özünü bulmak ve kendi kimliğinle adımlar atmak…

Bora ve Rümeysa, birbirilerine aşık, mesleklerine aşık, kültürlerine aşık toplumumuzun yeni yüzü genç bir çiftimiz. Çevrelerine baktıkları aşkla saçtıkları ışık onların geleceğe nasıl bir adım attıklarının göstergesi gibi. Beslendikleri kültür ve aşk onların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını sınırsızlığını ortaya koymakta. Yani Mevlana’nın da dediği gibi onların yolunda riyazet yok;’ burada hep lütuf var, bağış var. Hep sevgi, hep gönül alış, hep aşk, hep huzur var burada’.

Çiçeği burnunda çiftimizle düğün sonrası bir araya geldik ve düğünleri üzerine çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sizlerle Rümeysa’nın, düğünleri ve kendileri ile ilgili görüşlerini paylaşıyorum:

 

1- Merhaba, Rümeysa ve Bora Psikolog ve Mimar olduğunuzu biliyoruz. Nasıl tanıştığınızı merak ediyoruz, sizin için sakıncası yoksa okurlarımızla bunu paylaşabilir misiniz?

Rümeysa: Üniversitedeydim, ‘Mekânların İnsan Üzerindeki Etkisi’ konulu konferansa katılmıştım. Bora orada misafir konuşmacıydı. Biz asistan ve öğrenciler Psikoloji Bilim Dalı’nın beslendiği batı kaynaklı Freudien yaklaşımlar beklerken Bora güzel ideasını Platon yahut Kant’dan değil, Hz. Muhammed üzerinden anlattı. Psikolojide evrensel kanunların olmadığı, geliştirilen genel-geçer kuramların sınırlı kaldığı, kültür ve inançlara göre farklılık gösterdiği üzerinde durdu.

Bugün, o günkü konuşma kaderimde tam anlamıyla bir kırılmaya, Türk insanı ve şuan ki yaşadığım Konya için özellikli Psikolojik Yaklaşımın oluşumu adına çalışmalarımın başlangıcını oluşturdu.

 

2-İnanılmaz bir düğün töreniyle dünya evine girdiniz. Böyle bir düğün organize etme fikri nasıl oluştu?

Allah akdinin ikinci üçüncü plana atıldığı, görgüsüzlüğü ve gösterişi dolarların, çelenklerin, fazlasıyla israfın, özel konukların süslediği sözde birinci sınıf bir düğün yapmak yerine, Allah akdini yücelterek olması gerektiği yerde ve zamanda yani O’nun evinde, O’nun istediği gibi sevdiklerimizin ve dostlarımızın şahitliğinde itikad ve resmiyetle yemin ederek kaderlerimizi birleştirmek istedik ve öyle de oldu.

 

3-Türkiye’de bugüne kadar gerçekleşmemiş bir düğün töreni planladınız ve gerçekleştirdiniz, aldığınız tepkiler nasıldı?

Şaşkınlık ve takdirle karşılaştık.

 

4- Düğün günü için nasıl bir planlama ve organizasyon yolu izlediniz?

Davetiyemizi Allah’ın davetine uygun şekilde öğlen vaktinde mütevazı bir ibadet yeri olan Tavusbaba camisinde bulunmak üzere yazdık. Namaza müteakip cami avlusunda ayakta, kalabalık bir cemaat ve dostlarımız huzurunda dini ve resmi nikâh beraber gerçekleşti. Oradan cemaat eşliğinde yürüyerek Türkçe ve Boşnakça müziğin eşlik ettiği açık hava restauranta geçildi. Tebrikleri aldık ve dağıldık.

 

5- Sizin düğün töreniniz gibi bir törenle evlenmek isteyen çiftlere önerileriniz neler?

Allah Resul’ünün şu hadisi; Kolaylaştırın zorlaştırmayın, sevdirin nefret ettirmeyin.

 

Bora ve Rümeysa çiftine bir ömür mutluluklar dileklerimizle…

Add comment