Cihan Devecioğlu

Dev Çelik Demir Satış Müdürü

Cihan Devecioğlu

Cihan Devecioğlu

Cihan Devecioğlu

‘’Sırtımdaki sorumluluğun farkındayım ve bu sorumluluğun bir sonraki nesile aktarana kadar sırtımda olacağına eminim’’

 

Bu sayımızın Genç İş Dünyası köşesi konuğu Dev Çelik Demir Satış Müdürü Cihan Devecioğlu. Genç iş adamının iş hayatına ve sektöre dair görüşlerini sizlerle paylaşmak istedik.

 

Cihan Bey merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba,  1989 Konya doğumlu, evli ve iki çocuk babasıyım. Ailem Konya’nın merkezinde kuşaklardır yaşamış,  Osmanlı döneminden beri Konya kökenli bir ailedir ve ben 9. Kuşak olarak bu furyayı devam ettirmekteyim. 2007 yılından beri sektörel bazda sanayiye hizmet vermekteyim. Çalışırken iki üniversite bitirdim; biri Selçuk Üniversitesi Pazarlama Bölümü diğeri ise KTO Karatay Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümüdür. Aktif olarak ticaretin içindeyim. Babamın kurmuş olduğu Dev Çelik Demir Hırdavat San Tic. Ltd. Şti.de Satış Müdürlüğü görevini üstlenmekteyim.

Firmanız hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?

Sanayinin hammaddesi olan Asil çelik, vasıflı imalat çeliği, lama, kare, çelik çekme boru, cr-ni, pirinç, bakır, alüminyum, teflon, delrin, kestamit, polyamit vb. gibi malzemelerin satışını yapmaktayız. Sektördeki tecrübemiz bu yıl 32. Yılını doldurmuş bulunmakta ve üstüne katarak büyümekte olan Dev Çelik firmasını aile tabanlı olan bir yönetim yürütmektedir.

 

Konya’nın, sanayide ki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konya Sanayisi Türkiye’nin bel kemiğidir. Organize ve Özel Organize Sanayilerinin büyümesiyle birlikte Konya’nın hali hazırdaki gücü katbekat artmış ve Türkiye’yi tabiri caizse kendisine bağımlı hale getirmiştir. Sadece sanayi değil tarım yönüyle de takdir edersiniz ki Türkiye’nin vazgeçilmez gücüdür. Biz sanayicilerin bunun bilincinde olarak hareket etmesi hem güzide şehrimiz Konya’nın hem de ülkemizin her anlamda karına olacağı kanaatindeyim. Tabii Konya sanayisi büyürken olumlu sonuçlar gibi olumsuz sonuçlar da meydana gelmiş ve gelişmesini tamamlayamayan birçok şirket zor durumlar yaşamış, dövizin bu kadar esnek olduğu bir piyasada alacak ve borç dengesini kuramayan ve borcu dövize bağlı olan birçok firma haliyle sıkıntıya düşmüştür.

İş hayatınızda sıkça karşılaştığınız problemler neler?

Hammadde tüccarı olan bizler ve bizim gibi firmalar tahsilât yönüyle çok büyük sıkıntılar yasamış olsak da bizim gibi gücü olan firmalar ayakta kalmıştır. Ne kadar kriz olmadı denilse de dünya piyasasındaki sallantının etkisi Türkiye kıyılarına da vurmuş ve birçok sanayicinin sonu olmuştur. İhracatçı firmalar ürettikleri malları satamamış sattığı birçok malın bedelini ise ya alamamış ya da alırken zorlanmıştır. İthalatçı firmalara gelirsek Dolar ve Euro’nun dengesiz hareketleri tüccarların gözünü korkutmuş ve ithalatı zayıflatmıştır. Bu sorunlar tabii ki de iç piyasayı etkilemiş ve nakit akışını düşürmüştür.

Pek çok başarılı iş adamının hayatında taviz vermediği prensipleri var. Sizin prensipleriniz neler?

Prensiplerimize gelecek olursak benim için başarı, çok para kazanmak değildir. Karşılıklı ticaret yaptığımız esnaf arkadaşlarımız yani bir nevi iş ortaklarımızla birlikte daha kurumsal daha verimli çalışıp sadece bizler değil ülkemiz kazansın düşüncesi ile daha iyi hizmet verip başarıya hep memnuniyetle ulaşmak istemekteyiz. Bunu da kısaca şöyle açıklayabilirim; iyi ekip, iyi ürün, iyi hizmet ve iyi yönetim siz çağırmasanız da size başarıyı getirecektir. Eğer ki biz bu prensipleri uygularsak şuan ki başarıdan daha iyisini elde edebiliriz, bu da istikrar demektir.

Genç yaşta iş hayatında önemli görevler üstlenmenin avantaj ve dezavantajları neler?

Bence ticaretin yaş ortalaması yoktur, yaklaşık 8 yıllık tecrübem bana bunu öğretti. Hatta ticarete ne kadar erken başlanırsa o kadar ufkunuz açılıyor ve yeni tecrübeler ediniyorsunuz. Bu da sizin ilerleyen hayatınızda daha donanımlı olmanızı sağlıyor ve sizi güçlü kılıyor. Bana göre, ne kadar genç başlanırsa o kadar verimli olunur, çünkü zaman geçtikçe insan kendi çizdiği yoldan çıkmıyor. Fakat toy iken insanlar büyüklerinin çizdiği yolu daha iyi benimsiyorlar, bu da sonucunda istikrarlı bir başarı getiriyor. Tabii kendisini geliştirebilene diyorum. Büyüklerimin çizdiği bu yolda daha verimli, daha güvenilir, daha güçlü olabilmek için istikametten şaşmadan çocuklarımıza babamın bana bıraktığından daha fazlasını bırakabilmek ve babamın bana olan emanetini layığı ile sırtlanabilmek benim en büyük hedefim ve boynumun borcu olduğu kanaatindeyim.

 

Son olarak hedefleriniz hakkında neler söylersiniz?

Firma kurucusu ve Genel Müdürü olan babam Uğur DEVECİOĞLU’nun izinde gidebilmek en büyük hedefimdir. Sıfır sermaye ile çıktığı bu yolda sektörde önde gelen firma haline getirilmiş bir dev çelik firması vardır. Bu yolda babamın en büyük destekçisi, ortağı olan aynı zamanda da İşletme Müdürü amcam Şeref DEVECİOĞLU olmuştur. Şirket bünyesine kurulduktan sonra katılmış olsa da babama çok destek vermiş ve birlikte şirketimizin bu günlere gelmesini sağlamışlardır. Ben de 2007 yılından beri hizmet vermiş olduğum şirketimizin bugünden daha iyi durumlara gelmesi için elimden gelenin en iyisini yapmakla kalmayıp, hep daha iyisini hedeflemekle mesulüm.

Sırtımdaki sorumluluğun farkındayım ve bu sorumluluğun bir sonraki nesile aktarana kadar sırtımda olacağına eminim.

Add comment