SEZERLER PETROL
Turan SEZER
Sezerler Petrol 1968 yılından bugüne akaryakıt sektöründe hizmet veren Konya’nın köklü firmalarından. Dededen toruna, kuşaktan kuşağa aktarılarak gelen hizmet aşkı yıllarca Sezerler Petrol’ün başarısının temelini oluşturmuştur. Bu sayımızda ‘‘Sektör’’ köşemizin konuğu üçüncü kuşak olan torun Turan Sezer.
Turan Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Konya doğumluyum, tahsil hayatımın tamamını Konya da bitirdim. Üniversite tahsilimi maalesef tamamlayamadım. Bunun için ne fırsatım ne de vaktim oldu diyebilirim. Ticaret hayatına erken yaşlarda dahil oldum. Edindiğim tecrübelerin bana çok şey kattığını düşünüyorum.
Vatanını seven bir birey olarak, askerliğimi Malatya ve Tekirdağ- Çorlu’da tamamladım.
Hayatımda çalışmadığım bir zamanı nadir hatırlıyorum, işime gerektiğinden fazla önem gösteririm.
Ticarete ilk olarak Karapınar’da başladım tabii ki alt kademeden masa başına bizim ailede hemen almazlar. Daha sonra 12 sene aile şirketimiz ile beraber faaliyetlerimizi sürdürdük daha sonra ben kendi işimi yapmak isteme sebebi ile aile şirketinden ayrılıp Konya’daki ticaret ile uğraşıyorum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Koyu FENERBAHÇE’liyim.
Turan Sezer firmasının kuruluşundan bahsedebilir misiniz?
Firmamız; ticari hayatımıza bağlı olarak 3. Neslini yaşamaktadır. İlk olarak akaryakıt sektörüne 1968 yılında (Merhum) Duran SEZER tarafından Konya Karapınar’da başlamıştır. İlk istasyonumuz olan Karapınar BP istasyonumuz 45. Yılı içinde halen hizmet vermektedir. Şirketimiz bu ticari faaliyetlerin nesilden nesile günümüz şartlarını takip edip, uygulamak suretiyle büyüme gayretini sürdürmektedir.
Sektördeki konumunuzu nasıl değerlendirirsiniz?
Sektörde, tecrübe ve cesaret olan ana değerlerimizle sürekli ve kaliteli hizmet veren istasyonlar arasında perakende satıştaki müşteri memnuniyetini üst seviyeye taşıyacak her şeyi gün geçtikçe daha fazla ne yapabiliriz diye araştırmalarımızla müşterilerin takdirine bırakıyoruz. Gelen insanların her zaman ölü zaman olarak nitelendirdiği akaryakıt ikmalindeki zamanlarda, kısa zamana sıkıştırdığımız hizmetlerden bilinçli ve tecrübeli personelimizle sürekli teşekkür alıyoruz buda bizi hayli memnun ediyor. Müşterilerden en zor duyulabilecek şey, kesinlikle ‘teşekkür ederiz’ cümlesidir.
Bulunduğunuz sektör rekabete açık bir sektör, karşılaşılan zorluklar neler?
Her sektörde olduğu gibi akaryakıtta da oldukça kuvvetli rekabetler oluyor. Bu konu başlı başına ayrı bir konudur, ticari şartlarınız sizinle ilgili olan seçimlerdir. Fakat zannediyorum ki tüm petrol işletmelerinde, alternatif yakıt üreten, üretmeye çalışan sermaye ve hizmet gerektirmeyen 1 veya en çok 2 personel ile emtia satan ve bizden çok daha fazla kazancı olan gayriciddi işler sayesinde ve müdahale edilme gücü hissedilmediğinden sektör bu şekilde daha kötü günleri görebilir diye düşünüyorum.
Sektörde bundan önce ki yıllarda sadece fiyat artışı söz konusuydu ama şimdi fiyatlarda düşüşte oluyor bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Düşüşler ve çıkışlar genelde brent petrol ve dolar fiyatları ile baza alınarak 3 günlük sabit lokasyon sağlayan oranlarla gerçekleşiyor. Bu iniş çıkışlar %3 ve %5 arasında oluyor bu normal olan iniş çıkışlardır. Asıl sorunlarımız vergilerimizden ve ÖTV lerden diyebiliriz. Benzin ve motorin fiyatlarının 1 Ocak 2005’ten itibaren serbest bırakılmasıyla, akaryakıttan alınan vergilerin tutarı hızlı bir şekilde yükseldi. 2005 yılından bu yana geçen 8 yılda motorinden alınan vergi tutarı yüzde 106 artarken, benzindeki artış oranı ise yüzde 71 oldu. Yüksek vergi, benzin ve motorini pahalı hale getirdi.
Türkiye, litresi 2 Euro ile (5 TL) dünyanın en pahalı benzinini tüketiyor. Ham petrol fiyatlarındaki artış ve yükselen döviz kurları, benzin ve motorin fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Akaryakıt fiyatlarının pahalı olmasında sürekli artan vergilerin de önemli bir etkisi bulunuyor. Resmi verilere göre 1 Ocak 2005’ten itibaren akaryakıt ürün (benzin, motorin, fuel oil gibi) fiyatlarının oluşumu serbest bırakıldı. Aradan geçen 8 yıllık sürede akaryakıttan alınan vergilerde hızlı bir artış oldu. En fazla artış yüzde 106,4 ile motorinde yaşandı. Benzinden alınan vergi ise yüzde 71,3 yükseldi. Vergilerdeki artış Türkiye’de satılan benzin ve motorini dünyanın en pahalı ürünü haline getirdi.
Litresi 2 Euro ile (5 TL) dünyanın en pahalı benzinini Türkiye tüketiyor. Ham petrol fiyatlarındaki artış ve yükselen döviz kurları benzin ve motorin fiyatlarını pahalandırıyor. Akaryakıt fiyatlarının pahalı olmasında sürekli artan vergi tutarlarının önemli bir etkisi bulunuyor. 1 Ocak 2005’ten itibaren akaryakıt ürün (benzin, motorin, fuel oil gibi) fiyatlarının oluşumu serbest bırakıldı. Aradan geçen 8 yıllık sürede akaryakıttan alınan vergilerin tutarında hızlı bir artış oldu. Resmi kayıtlara göre en fazla artış yüzde 106,4 ile motorinde yaşandı. Benzinden alınan vergi ise yüzde 71,3 oldu. Vergilerdeki artış Türkiye’de satılan benzin ve motorini dünyanın en pahalı ürünü haline getirdi.
Akaryakıt ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile Katma Değer Vergisi’ndeki (KDV) artış, serbest piyasa olarak adlandırılan 1 Ocak 2005 sonrası toplam vergi gelirlerine de olumlu yansıdı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Petrol Piyasası Sektör Raporu 2012’ye göre 2005’te 23,1 milyar lira olan toplam akaryakıt vergi geliri, geçen yıl 43,5 milyar dolara çıktı.
Sektörünüz yeniliğe açık bir sektör mü? Müşteri yenilikleri fark edebiliyor mu?
Sektörde sattığımız ürünler 5 kalemi geçmez bildiğiniz üzere, fakat yenilik yapmak bazen yetersiz kalabiliyor şöyle ki; İstanbul’un nüfusu 13.874.740 iç ve dış turistlerle beraber 20.000.000 u bulan nüfusa karşı 729 adet istasyon bulunmaktadır. Konya’da ise 2.052.281 ilçelerle beraber nüfus olmasına rağmen 571 adet istasyon vardır (EPDK verisidir). Bu orantıya göre ne kadar yenilik yapsanızda müşteriler artık sadece fiyata baktıkları için işletmeden herkesin farklı beklentisi var. Kimileri kaliteli hizmet ve ürün almaktan taviz vermiyor, kimileride nerede en ucuz fiyatı bulabilirim diye seçenekleri var. Tabi sektörde farklı yöntemleri deneyenlerde mevcut, bunlara bayan akaryakıt satış görevlileri market ve alternatif ödeme noktaları, oto yıkama hizmeti ve iletişim ürünleri gibi farklı ürünleride barındırıyor. Fakat dediğim gibi müşterilerin istasyonlarda fazla zamanları olmaz hemen çıkmaları gerekir. İşin aslıda budur aslında biran önce hizmetinizi en hızlı ve en kaliteli şekilde vermeniz gerekir. Müşterilerimizin % 80 i akaryakıt alsın veya almasın istasyonların WC lerini kullanırlar. Biz şirketimiz olarak bu konuda çok fazla hassas davranıyoruz ve iddialıyız en temiz ve hijyenik hizmeti vermek için gerekenden fazlasını yapıyoruz.
Bu şekilde ne kadar akılda kalma adına kaliteli hizmet ve güler yüz gösterirseniz o kadar fark edilir ve tercih edilirsiniz.
Firmanız gelecekte bu sektörün neresinde yer almak istiyor?
Gelecekte dağıtım şirketlerimize bağlı olarak onlara endeksliyoruz. O yüzden şirketinizi seçerken her şeyi düşünmeniz gerekir. Bizde OMV Petrol Ofisi olarak enerji sektörünün en çok lokasyonu olan firmamızla daha ileri gitmeyi umut ediyoruz. 2014 yılında şirketimizden sürpriz girişimler ve daha üst konumlara gelmesini beklemekteyiz. Bizde çağımızın gerektirdiği her şeyi elimizden geldiğince uygulayarak aldığımız bayrağı daha ilerilere taşımayı hedefliyoruz.
Sektörünüzün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Enerji ve Petrol ürünleri olarak 2023 yılını bekliyoruz. Şu anda Türkiye’mizde yoğun olarak doğalgaz aramaları bulunan yerlerde depolamalar ve daha önceki yıllarda bulunan fakat çıkartma ve ham petrol işleme maliyeti kurtarmadığından tekrar açılacak olan petrol kuyuları ile birlikte fiyatların düşmesiyle alım gücünün çoğalması maliyetlerimizin azalması konusunda başarılı olabilirsek ki olacağımıza güveniyorum o zaman sektörü çok daha iyi günler bekler. Şu an için mevcut piyasa şartları ile bu işlerimize devam ettirebilmek bile büyük başarı olarak adlandırıyoruz.