İbrahim PARLAK

İhlas Haber Ajansı Konya Bölge Müdürlüğü Muhabiri

İbrahim PARLAK

İbrahim PARLAK

İbrahim PARLAK

İhlas Haber Ajansı Konya Bölge Müdürlüğü Muhabiri

 

Çocuk yaşta gazeteci olmayı aklına koyan İbrahim Bey’e gazetecilik, habercilik hakkında merak edilenleri sorduk. Kendi değimi ile ‘’adeta bir virüs gibi bu meslek’’ hakkında bakın bizlerle neler paylaştı.

 

İbrahim Bey gazeteci kimliğinizle Konya ‘da tanınan bir isimsiniz, kısaca bize kendinizden bahseder misiniz?

1982 yılında Konya’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladım. Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde önlisans eğitimi aldıktan sonra lisans eğitimime devam ediyorum. Mesleğe resmi olarak 1998 yılında başladım. 2000 yılından bu yana İhlas Haber Ajansı Konya Bölge Müdürlüğünde çalışıyorum.

 

Gazetecilik merakı nereden geliyor? Gazeteci olmaya ne zaman karar verdiniz?

Bir hevesle başladım mesleğe. İlkokulu bitirdiğim yıl yerel bir televizyonun duyurusunu dinledim ekranda. Çocuk programına konuk arıyorlar. Mektupla müracaat ettim ve konuk olarak çocuk yaşta programa katıldım. Sonrasında ortaokul yıllarında da hafta sonları ve bazen de okuldan kaçarak programa konuk oluyordum. Mesleğe merakım çocukluk yaşlarda başladı ve devam etti. Adeta bir virüs gibi bu meslek, size bulaştı mı bünyeden çıkması çok zor. Eğer biraz da ilginiz varsa bu alana kendinizi içinde buluyorsunuz. Ortaokulun son sınıfında girdiğim sınavla Ankara Radyo TV Anadolu Teknik Lisesini kazandım. Bir dönem burada okudum. Ancak şehir dışında genç yaşta tek başınıza çok zor oluyor. Geri Konya’ya döndüm ve eğitimimi burada tamamladım. Konya’ya geldiğimde hem okuyup hem çalışmaya başladım. 16 yaşında ilk işe girişim başladı ve böylece adım atmış oldum mesleğe resmen. Yerel televizyonda kendimi haber yazma ve kamera-fotoğraf makinesi kullanımı noktasında iyice geliştirdikten sonra müracaat ettiğim İhlas Haber Ajansında çalışmaya başladım.

 

Haber ajanslarının önemi nedir? Karşılaştıkları zorluklar neler?

Haber ajansları uluslararası iletişimde son derece önemli. Ancak yerel basının da en önemli haber kaynaklarından. Görsel ve yazılı basın, uluslar arası, ulusal, yerel anlamda artık haber ajansları üzerinden gündemi takip ediyor. Ürettiğiniz bir haber kategorisine göre, binlerce ajans abonesine aynı anda ulaşıyor. Bu nedenle aslında haber ajansları bulundukları şehirlerin, ülkelerin tanıtım elçisi de diyebiliriz. Daha anlaşılır bir örnek vermek gerekirse, Konya’da her yıl değişik tarihlerde uluslar arası katılımcılara açık olan Anadolu Kartalı Eğitim Tatbikatı düzenleniyor. Bu tatbikatın basın gününde ürettiğimiz haber, görüntü ve fotoğraflar ajansımızın Dış Haberler Servisi tarafından ilgili ülkelerdeki abonelere ve birlikte çalıştığımız diğer ajanslara da servis ediliyor. Bazı dönemlerde Konya’ya gelen yabancı basın mensuplarına da haberlerini hazırlamada teknik anlamda yardımcı oluyoruz. Meslek mensuplarının karşılaştığı her zorlukla biz de karşılaşıyoruz. Bunun başında da bilgi paylaşımı geliyor. Ama ikili ilişkileriniz iyi durumdaysa karşıdaki muhatabınızdan bir şekilde bilgi alabiliyorsunuz.

 

Bir günde pek çok haber yazıyor olmak nasıl bir duygu?

Mesleğinizi seviyorsanız güzel bir duygu. Saatlerce üzerinde uğraş verdiğiniz bir haber ulusal bir gazete ya da akşam televizyonların haber bültenlerinde yer aldığında bütün yorgunluğunuz gidiyor. Bütün meslektaşlarımın aynı duyguyu yaşadığını biliyorum. Düşünün, her gün ortalama 800 gazete haberi ve 150’nin üzerinde televizyon haberi üretiliyor. Elbette bu haberlerin hepsi değerli ama en değerlileri ya da en dikkat çekenleri yayınlanıyor gazete ve televizyonlarda. Emeğinizin en değerliler listesinden yer bulması sizi de onurlandırıyor. Ürettiğiniz haber sosyal içerikte bir haber ise ve muhatabınızın mağduriyeti sizin haberiniz sonrası gideriliyorsa bundan daha keyifli ne olabilir ki? Böyle durumlarda kamu yararına çalışmanın ne demek olduğunu bir kez daha yakından anlıyorsunuz.

 

Tarafsız kalabilmek mümkün mü?

Tarafsız kalmak zorundasınız. Ajans haberciliğinin en önemli prensibi tarafsızlıktır. Gittiğiniz bir olayda şahit olduğunuz durumu abartısız ve tarafsız bir şekilde kaleme almalısınız. Elinizdeki görüntü ve fotoğraflar haberinizi mutlaka desteklemeli. Bazen yazdığımız haberlerin kullanıcı medya kuruluşları tarafından aslına sadık kalınmadan değiştirildiğini görebiliyorsunuz. Bu durumda yapacak bir şeyiniz yok. Haberi kullanan kuruluşun kendi takdiri demekle yetiniyorsunuz. Ürettiğiniz haberde tarafsız olmanız karşı tarafın cevap hakkına da özen göstermeniz anlamına geliyor. Bir habere tek taraflı bakmamak tarafsızlık ilkesinin gereğidir. Böyle olunca karşı taraftan da açıklama alıyorsunuz. Haberiniz hem meslek etiği açısından hem de ilerleyen dönemlerde oluşabilecek hukuki sorunlar açısından sizi güvence altına alıyor.

 

Toplumun tepkisini çeken bir haberiniz oldu mu?

Röportajın başında da dediğim gibi, aslında bulunduğunuz şehrin uluslar arası ve ulusal arenada tanıtımını da yapmış oluyorsunuz. Şehrin aleyhinde yapacağınız bir haber hemen yankı uyandırıyor. Konya’ya karşı geçtiğimiz yıllarda sizinde bildiğiniz gibi hep bir önyargı vardı. Uzun yıllardır görüşmediğim bir arkadaşım Konya’ya geldi. ‘Konya diyince aklıma ilk gelen Hazreti Mevlana ve Şırıngalı Sapık’ dedi. Şaşırmamak elde değil. Konya ile ilgili televizyonda izlediği neredeyse 10 yıl önceki bir olayı unutmamış. ‘Ne oldu şırıngalı sapık, yakalandı mı?’ diye de sordu. Aslında haberleri takip etse bu kişinin de yakalandığını öğrenebilirdi. Bunlar yapılan haberlerin şehrin imajına da ne derece zarar verdiğini gösteriyor. Konya’nın en çok alkol tüketen şehir olduğu yalanı da yıllarca köşe yazarları tarafından dillerden düşürülmemişti hatırlarsanız. Bu tür haberlerin hep karşısında oldum. Yaşadığım, doğduğum şehrin böyle haberlerle anılması her Konyalı gibi beni de üzer. Tepki çekecek gerçeği yansıtmayan hiçbir haberde imzam olmadı.

 

 

Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

2004 yılında bir bayram günüydü. Zümrüt Apartmanı yıkılmış ve 92 kişinin ölümüne neden olmuştu. Olay yerine ilk giden muhabirlerdenim. Çektiğimiz görüntü ve fotoğraflar uluslar arası ajanslar tarafından dünya medyasına servis edildi. Yabancı gazetelerde fotoğraflarımız EPA, AP gibi ajanslar aracılığıyla da kullanıldı. 10 gün enkazda kaldım. İlk 2 gün kısa süreli dinlenmelerle çalıştık. 2. günün sonunda eve gittiğimde gözleri açık uyumuşum. Hayatımda ilk kez böyle bir durumla karşılaştım, yani gözleri açık uyudum. Kardeşim bu durum karşısında çok korkmuş. Gözleri açık bir kişi karşınızda ama size tepki vermiyor. Biraz uğraştan sonra uyanınca rahat bir nefes almış ve çok korktuğu belliydi. Bu benim hayatımda unutamayacağım bir anı oldu. Daha sonra böyle bir durumla karşılaşmadım.

 

Add comment