İsmail Karagöz

KONYA SARRAFLAR ve KUYUMCULAR DERNEĞİ BAŞKANI

İsmail Karagöz

İsmail Karagöz

Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı İsmail Karagöz ile sektörün

durumu üzerine bir röportaj gerçekleştirdik

 

KONYA SARRAFLAR ve KUYUMCULAR DERNEĞİ  BAŞKANI

 İsmail Karagöz

 

 

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Sektörle tanışmanız hakkında neler söylersiniz? Kaç yıldan beri bu meslektesiniz?

1972 Yılında Konya’nın Karatay ilçesine bağlı Göçü Köyünde doğdum. İlkokulu bitirdikten sonra Ortaokulu okurken bu meslekle tanıştım rahmetli babam okumamı çok istemişti fakat ben Futbolcu olmak istiyordum. Okulu yarıda bırakarak pancar tarlasından bir kamyona binerek geldiğim bu şehirde 1987 yılının Ekim ayında bu mesleğe ilk adımımı atarak, böylelikle bu sektöre başlamış oldum.

 

Bu sektörde Atölyecilik, imalat, tamir, tezgâhtarlık, perakendecilik, satış pazarlama, toptan olmak üzere mesleğin bütün dallarında çalıştım.10 yıldır da kendi iş yerim olan GÖÇÜLÜ ALTIN’DA devam etmekteyim. Evli 1 kız 2 erkek çocuğu babasıyım. 29 senemi verip geçirdiğim bu sektörde Rabbim’e çok şükürler olsun ki hala ayakta devam ederken bana destek olan ailem başta olmak üzere bu mesleği öğreten sevdiren bu onuru bu gururu yaşatan değerli büyüklerime, ustalarıma, dostlarıma, arkadaşlarıma her zaman sonsuz şükranlarımı saygılarımı sunuyorum… Allah’ım hepsinden razı olsun…

 

Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneği görevi nedir? Dernek başkanlığı göreviniz hakkında neler söylersiniz? Derneğin çalışmalarından bahsedebilir misiniz?

Konya sarraflar ve kuyumcular derneğimiz 1985 yılında kurulmuş olup 30 yıllık bir geçmişe sahiptir. Rahmetle andığımız ve halen hayatta olan birçok değerli başkanımızın bu mesleğe katkılarından ve bize öncülük etmelerinden dolayı hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunarım.

 

Derneğimizin görevlerinin bazılarından bahsedecek olursak; Konyamızın dışa açılımını daha etkin hale getirmek ve bölgemizin kalkınmasını sağlamak adına katkıda bulunmak, üyelerimize faydalanabilecekleri her türlü destek ve teşvik unsurları konusunda bilgi akışı sağlamak, ilimizin kuyumculuk sektöründe cazibe merkezi olması yolunda yapılacak her türlü girişime öncülük etmek.

 

Kuyumculuk sektöründe ve sarraflık sektöründe dernek olarak 30 yılı aşkın bir süredir meslektaşlarımızın, mesleğimizin ve Konyalı hemşerilerimizin sektörümüzdeki sorunlarını giderebilmek adına;  ekonomiye katkı sağlayabilmek ve daha iyi hizmetlerle markalaşmış bir şehir olarak Mevlana şehri adına en iyi çalışmaları sunmak, hizmet vermek, sorunlara çözüm üretip katkı sağlayabilmek için hem dernek faaliyetleri hem de dernek başkanlığı görevi bayrağını bizden sonraki nesillere taşıyabilmek için yönetim kurulu arkadaşlarımızla çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

 

Gerek yurtdışında gerek yurtiçinde sektörümüz ile ilgili yapılan faaliyetlerde bulunarak hem mesleğimiz adına hem Konyamız adına bir katkı sağlayabiliyorsak buda mesleğimizi sevmekten ileri gelir.

 

Kuyumculuk mesleği, hakkında ne düşünüyorsunuz? Mesleki niteliklerin kaybolduğunu düşünüyor musunuz?

Kuyumculuk mesleği atalarımızdan, Osmanlıdan kalma olup Türk halkının altına olan ilgisi bu günümüze kadar dayanmaktadır. Fakat yıllar geçtikçe Osmanlının para birimi olan altın günümüzde artık sadece takı ve tasarruftan ibaret bir maden haline gelip ve her geçen yıl kan kaybetmeye devam etmekte. Eski ustaların el emeğiyle yaptığı ürünlerin şimdi tamamen teknolojiden faydalanarak yapılması da sektörümüzde yeni ustaların yetişmemesinden büyük bir darbe vurdu. Zamanında kurulan holdingler adı altında yürütülen faaliyetler hisse payları dağıtırken sektörden kayan para, maden tamamen bu holdinglerin kasasına gitti ve mesleğin ilk çöküş yıllarına başlamasına sebep oldu. İthalatın sadece taş, pırlanta ve elmas gibi madenlerle sektörümüze girmesi, 2010 yıllarındaki ihracatımızın o yüksek tirajı kaybetmesi mesleği öğrenmeden, bilgi sahibi olmadan sadece para ile yapıldığını düşünenlerin sektörümüze girmesi her geçen gün kan kaybetmesine sebep oldu.

 

Ülke genelinde Altın sektöründe ki dalgalanmalar hakkında neler söylersiniz? Fiyat artışı alım satımı nasıl etkilemekte?

 Ülkemizde altın sektörü Gerek saygınlığı gerek ticareti ile en gözde mesleklerden biridir. Fakat ülkemizi yönetenlerin ekonomik anlamda yaptığı hatalar ve siyasi olaylar altın sektöründe bazen fırtınalar kopardı bazen yaprak bile kıpırdamaz hale getirdi. Dünya ekonomisi ile eş anlamda bir pazar yürütemedik. Toplum olarak mesleğimize en büyük darbenin bu olaylar olduğunu düşünmekteyiz. Bu da güvenilir liman olan altının fırtınalara kapıldığı bir liman haline geldi. Bazen de demir atmış bir gemi haline dönüştü. Vatandaşımıza her zaman tavsiyemiz altına yatırım yaparken uzun vadede olması yönündedir. Bunu da ekonomik veriler bize her zaman altının kısa dönem değil de uzun vadede bir yatırım aracı olduğunu göstermektedir.

 

Türk kuyum sektörünün çözüm bekleyen sorunları neler?

Türkiye genelinde yapılan fuarlardaki toplantılarda kuyumculuk sektörü oda ve dernek başkanlarımız ile her zaman konuşmaktayız. Sektörümüzün birçok sorunu var aslında bunu çalışanlardan tutunda adap, saygı, hoşgörü, güvenilirlik ve şehirlerdeki kuyumcu dükkânlarından, fiyat dalgalanmalarından, birlik beraberlikten her türlü mesleki sorunu ele almaktayız. İnşallah bir federasyon olabilirsek ileriki yıllarda bu sorunları da çözmüş oluruz.

 

Düğün sezonunu geride bıraktık, geçen yıla oranla geçtiğimiz sezonu kıyasladığınızda neler söylersiniz?

 Düğün sezonu dediğimiz yaz ayları; geçen yıllarda 4-5 ay gibi iş sezonu yaşarken bu yıllarda aylar değil aya düşen iş sezonu yaşamaktayız. Birçok meslektaşımız başka sektörlere iş imkânları yaratmaya başladı. Bu da bizim mesleğimizin her geçen gün eridiğinin ve meslek halinden çıkarak para kazınılmayan bir sektör haline dönüşmesine yol açtı. Biz şöyle bir tabir kullanıyoruz aslında; her geçen yıl gelecek yılları gerek iş olarak gerek kazanç olarak meslektaşlarımıza aratmakta. Şu anda Konyamızda 245 tane perakende sarrafçılığı, 20 tane imalathane 30 civarı kuyumcumuz olup derneğimizde 300 üyemiz kayıtlıdır.

 

 

Her yörenin kendine has, olmazsa olmaz bir düğün takısı vardır. Örneğin Hakkari de ki ‘ev yıkan’ (kolye) gibi, Konya gelinlerinin böyle bir takısı var mı? Genelde düğünlerde takı olarak ne tercih edilir?

 1980’li yıllarda geleneksel takımız Konyamız da beşi bir yerde – kırk seksenlik – burma bilezikten ibaretti 1990’lı yıllar da ise bu 2 metre halat zincir – uzay ve saman yolu setlere dönüşmeye başladı. 2000’li yıllarda ise tamamen yeni çıkan fantezi görkemli set takılarına bıraktı. Bu yıllarda ise yöresel takı olarak galiba ismini koyamayacağımız tamamen zevke, göze hitap eden pırlanta, elmas gibi madenler vitrinleri süslemeye başladı. Fakat bu yıllarda yeniden o kilolarca takılan altınların yerini gramlarla takılan takılar aldı. Mevlana haftasına özel Şeb-i Aruz törenleri sırasında Konyamıza has Telkari el sanatı ve el işi ile yapılan Sikke Altın tabiri ile kullanılan ürünlerimiz bunun yanında Konyamız da özel üretilen ve İç Anadolu’nun imalat sektöründe en büyük pay sahibi olduğumuz. Mevlana Kilitli Burma – Mevlana Başak Burma gibi bileziklerde olmazsa olmazlarımızdandır.

 

Add comment