Mustafa TATLISU

KONTV Haber Dairesi Başkanı

Mustafa TATLISU KONTV Haber Dairesi Başkanı

Mustafa TATLISU  KONTV Haber Dairesi Başkanı

TÜRKİYE’NİN İLK BÖLGESEL TELEVİZYONU KONTV

YEREL MEDYANIN AMİRAL GEMİSİ YENİ KONYA GAZETESİ

KONYA’NIN İLK RADYOSU KONYAFM

MİLLETİN İNTERNET GAZETESİ KONHABER.COM, BELGE.COM.TR

TANITIM REKLAM DÜNYASININ USTASI MİRAJANS

VE YAYINCILIKTA BİR BAŞARI HİKÂYESİ…

 

Mustafa TATLISU

KONTV Haber Dairesi Başkanı

 

Mustafa Bey, sizi tanımak istersek?

Mustafa Tatlısu Hazreti Pir’e en yakın bir evde, Ağustos ayında Miraç gecesi bir gün  doğmuş Kıbrıs çıkarmasına, 80 ihtilaline şahitlik etmiş, Özal’ı, Erbakan’ı, Demirel’i, Evren’i, Ecevit’i, Türkeş’i takip etmiş, askerlik yaşına 4 kala bir dergi grubunda gazetecilik sektörüne adım atmış, 28 Şubatları, 17 Aralıkları, ihanetleri görmüş ve halen KONTV Haber Dairesi Başkanı olarak, yanına Yeni Konya Gazetesi Genel Müdürlüğü görevini de alarak sektörde hizmet etmeye devam eden bir fanidir.

‘’1095’inci günümü çalışırken bir grup basın sevdalısı Konya’da yeni bir gazete çıkarmak istediklerini ve fakirinde içinde yer almasını istediler. Adı güzeldi… Amaç güzeldi… En önemlisi paraları yoktu…’’

 

Sektöre adım atışınız hakkında neler söylemek istersiniz?

Bıyıklarımın terlediğini gören bir büyüğümüzün 1985/86 yıllarında sahibi olduğu dergi grubunda çalışmamı istediğinde, bana göre en iyi işi derginin gönderileceği abonelerin isimlerini yazmak ve poşetleyip postaya vermek gibi gördümse de, büyüğümüz Yazı İşleri kadrosunda olacağımı söyleyerek sorumluluğumu arttırdı. 1095’inci günümü çalışırken bir grup basın sevdalısı Konya’da yeni bir gazete çıkarmak istediklerini ve fakirinde içinde yer almasını istediler. Adı güzeldi… Amaç güzeldi… En önemlisi paraları yoktu…

İşin içine para girmeyince sermayeniz ahlakınız oluyordu. Tereddütsüz kabul ettim. Para yok, imkân yok, sadece 3 kişinin yüreği var… Hazırlık çalışmaları 50 gün sürdü. Ve ilk matbaa kokan gazeteyi elimize aldık. Haftalıktı ama biz onu günlük okuyorduk. Yani bir haftalık gazeteyi her gün elimize alıyor okuyor, bakıyor, kokluyor ve inceliyorduk. 10 sayfaydı fakat bize çok emek verdiğimiz için mi bilmem 40/50 sayfalık gazete ağırlığı veriyordu. 4 ay kendi imkânlarımız, birkaç küçük reklam desteğiyle geçti. 5’nci ay sıkıntılar baş göstermeye başladı. Matbaa, kâğıt, gider derken nefesimiz 7.aya kadar ancak yetti. Ve kaçınılmaz sonuç…

 

Gençlik nereye gidiyor?

Eğitim sistemi…

Askeri vesayet…

Siyaset…

Üzerinde en çok çalıştığımız haber konuları arasında yer alıyordu. Gerçi hala öyleyim ya…

 

‘’Basın özgürlüğü…

Hep takılmışımdır: Nasıl bir özgürlük? Sınırı ne? Cürümü ne, kuvveti ne, hakkı ne, sırası ne?’’

 

Basın özgürlüğü desek?

Basın özgürlüğü…

Hep takılmışımdır: Nasıl bir özgürlük? Sınırı ne? Cürümü ne, kuvveti ne, hakkı ne, sırası ne? 4. kuvvet…  Peki, 4’ncü mü?  Hayır, hiçbir zamanda olmamış. Her daim 1’ci… Kim bu ülkede gerçekleri yazdı da özgürlüğü elinden alındı? Bir kişi istiyorum? Yok ki… Ya Oda TV olayında, ya yolsuzluk aracısı, ya imar takipçisi, ya menfaati zedelenmiş haber yapıyor yada köşe yazıyor. Gerçekler ortaya çıkıp sorgulanınca vay basın özgürlüğü elimizden gidiyor… Türkiye’de sadece gerçekten gerçekleri yazıp özgürlüğü kısaltanmış bir kişi gösterilsin ben özür dileyeceğim. Ama evet basın özgürlüğü Müslüman’ca düşünen, dindar düşünenler için hep kısıtlama gerekçesi olmuştur. Adam boy boy kasetler çıkarıp rahmetli Erbakan’ı düzmece olaylarla hedef alıp yayın yapıyor, yılın gazetesi seçiliyor. Fadime Şahinlerin, Müslüm Gündüzlerin birer piyon olduğunu ortaya çıkaran gazeteci alaşağı edilip demir parmakların arkasına gönderiliyor. Bugünde aynı. Birilerine hizmet edenler basın özgürlüğü naralarıyla gerçekleri örtüp saman altından nehirler götürmekle meşguller. ODTÜ öyle değil mi? Gezi öyle değil mi? Taraf istediği gibi Cumhurbaşkanına, Başbakana sövmüyor mu? Çölaşan, Dündar salyalarını akıtmıyor mu? İçeriye mi giriyorlar hesap mı veriyorlar? Bence basın bugün çok ama çok hak etmediği kadar özgür.

 

‘’Birilerine hizmet edenler basın özgürlüğü naralarıyla gerçekleri örtüp saman altından nehirler götürmekle meşguller’’

 

Bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

28 Şubat döneminden bir anımı paylaşayım. Yeni Konya Gazetesi aileye dahil olmamıştı ama KONTV o günlerin canlı şahidiydi. Bir gün bir telefon geldi. Arayan Jandarma Alay Komutanın bilmem nesi… Komutan efendi bir cumartesi günü saat 14’te bizi emretmiş makamında görüşecekmişiz. Gittik. Daha ilk görüşme ve ilk cümlesi; “ ben sizin yerinizde olsam. Televizyonumu kapattırma pahasına ekrana başörtülü spiker çıkarmazdım” ( o zaman şimdi Ak Parti MKYK üyesi başörtülü Emine Çift Spikerimizdi). Bak bak baaakk… Aba altından sopa!  Diğer konuşulanlar bir tarafa şu düşünceye bir bakar mısın? Televizyonunuzu kapatırız haaa! Ya başörtüsü, ya televizyon. Yine aynı dönemlerde bayrak yakma hadisesi yaşanmıştı. Tamamen kurgu. Tamamen düzmece. Bayrak yakılıyor 5 dakika sonra 100 asker geliyor olaya el koyuyor. Biz de KonTV Haber Merkezi olarak hadiseden beş altı dakika sonra olay yerinde oluyoruz. Biz haberlerde diyoruz ki bayrağın yakılmasından hemen sonra onlarca asker oraya nasıl beş dakika içinde intikal etti. Acaba bir senaryo mu? Gibi bir soru ortaya koyuyoruz. Siz misiniz bizim oyunumuzu ortaya çıkaran? ‘‘Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Bay’ı Haber Dairesi Başkanı Mustafa Tatlısu’yu gidin alın gelin” iki asker geldi televizyondan bizi aldılar. Orduevinde hapsettiler. Daha neler neler de bu kadar anı yeter…

 

 

‘’KONTV bugün Türkiye’nin en önemli kuruluşları arasına girdi. Duruşuyla, vizyonuyla, mekânıyla…’’

 

Şimdi onlar nerede siz neredesiniz?

Onlar ya öldüler, ya bir kenarda paçavra olmadıklarını göstermeye çalışıyorlar ya da, vicdan azabıyla nefes alıp veriyorlar. KONTV bugün Türkiye’nin en önemli kuruluşları arasına girdi. Duruşuyla, vizyonuyla, mekânıyla…

Yaygın basının dahi sahip olamadığı çalışma alanlarına sahip oldu. Bütün İletişim öğrencileri, sektörün önde gelenleri ANMEG binasını görmeye geliyor. Niçin? Çünkü hak bildiği davasında arkasına halkı da alarak yürüyor. Sektörüne hizmet ediyor, milletiyle aynı dili konuşuyor.  Aynı duygular etrafında birleşiyor.

Türkiye’ye örnek televizyon yayıncılığı, internet gazeteciliği, amiral sorumluluğuyla yazılı basın alanındaki hizmeti, ajans etkinliği ve sorumlu yayıncılık anlayışı parmakla gösterilmektedir. Uyumlu bir yönetim anlayışı ve kendi alanında yetkin bir yayın yönetmeni ve çalışkan personeliyle parmakla gösterilir bir grup…

 

Son olarak söylemek istedikleriniz?

Hazır bu fırsatı vermişken, grup bünyesinde yer alan birimleri kısa da olsa zikretmek isterim. Televizyon yayıncığı ve teknik alt yapıda ortaya konan tam bir başarı hikâyesidir. Kırımdan tutun da dünyanın dört bir yanında Müslümanların kurdukları televizyonlarda imzamız vardır. Hatta öyle ki; KIRIMTV’yi a’dan z’ye KONTV teknik ekibi kurmuştur. Türkiye de bilinen onlarca televizyonun kuruluşunda bir şeklide yer almışızdır. Yayın destekleri de cabası…

Yeni Konya Gazetesi şehrin yaşayan en eski gazetesi. Bugün itibariyle 66. yaşını kutluyor. Yerel basının amiral gemisi ifadesi de sıradan söylenmiş bir slogan değildir.

İnternet yayıncılığında ise konhaber.com tam bir fenomendir. Türkiye’de ki bütün sitelerin içinde ilk 500’e yada az üzerinde sıralamaya girmektedir. belge.com.tr ise yine grubumuzun ulusal ve küresel içerikli yayın yapan yayıncı kuruluşudur. Her mecrada var olan ANMEG Grubu görüntülü haberciliği unutmuş mudur? Elbette ki hayır… Kanalon TV’de sanal dünyanın görüntülü haber portalıdır. Metropol dergisi kadar başarılı olmasa da Ekovizyon isimli iş dünyası dergisi de gelecekte önemli bir açığı kapatacaktır. Türkiye televizyonlarının yüzde 10- 15’inde, yerel televizyonların yüzde 80- 90’ında yayınlanan reklam filmlerinde Mirajans imzası vardır. Parmakla gösterilir metin ve senaryo yazarları, prodüksiyon ekipleri ve alanında uzman müşteri danışmaları ANMEG ailesinin vazgeçilmez bireyleri arasında yer almaktadır. Milletle aynı frekansta olan radyomuz ise dinlenirlik açısından hep ilk üç arasında yer almıştır. Konyafm uydu yayınıyla da tüm dünyanın  radyosu olma yolunda hızla ilerliyor.

 

Metropol Dergisine nezaket dolu röportajı için ayriyeten teşekkür ediyor, dergisiyle televizyonuyla radyosu gazetesiyle hep birlikte nice yarınlara diyorum.

Add comment