KONYA DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLER BİRLİĞİ ÜYESİ –
BİRLEŞİM HAYVANCILIK TARIM GIDA LTD. ŞTİ. GENEL MÜDÜRÜ
Kamil ŞENÇOBAN
Türkiye, tarım ve hayvancılık bakımından bölge ülkeleri arasında önemli bir yere sahip. Tarımsal üretimde ve özellikle gıda maddeleri üretiminde dünya üzerinde kendi kendine yeterli az sayıda ülkeden biridir.
Bu sayımızda Konya Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Üyesi, Birleşim Hayvancılık Tarım Gıda Ltd. Şti. Genel Müdürü Kamil Şençoban ile ülkemizde ki süt üreticiliği ve durumu hakkında konuştuk.
Kamil Şençoban kimdir? Hayvancılık sektörüne ne zaman ve nasıl giriş yaptınız?
1982 Konya doğumluyum. 3 kardeşiz Şençoban Boya olarak 1995 yılından bugüne Konya’da ağır sanayi makinelerine boya satışı yapmaktayız. 2012 yılı itibarı ile hayvancılık sektöründe bizim de olmamız gerekiyor diyerek şu an mevcut olan 80 başlık süt ineği çiftliğimizi kurduk. Ve edindiğimiz tecrübemizi sektörde değerlendirmek istediğimiz için Birleşim Hayvancılık şirketimizi kurarak kapasitesi 600 başlık olan modern bir çiftlik kurmaya karar verdik. Gerekli yasal izinlerin tamamlanması sonrası inşaatını bitirip 2016 yılı sonu itibarı ile yeni tesisimizde üretim yapmayı planlamaktayız.
Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin görevleri neler?
Hayvancılık adına kurulan yetiştirici birliklerinin görevleri; üreticinin destekleri v.s. yasal olan işlerini takip eden kuruluşlardır. Bu konuda da Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği örnek birlik olarak Türkiye’de lider birliklerden birisidir. Yetiştiricilerin küpeleme, destekleme ve hayvan kayıt işlemlerini yapmaktadır. Şu anda da yeni süt işleme tesisini hayata geçirmektedir. Bunun da Konya’da yetiştiricilere süt satışında ciddi destekler katacağı kanaatindeyim.
Tarım ve hayvancılık sektörünün Türkiye ekonomisi ve istihdama nasıl katkı sağlıyor?
Tarım ve hayvancılık Türkiye’nin lokomotifi olan dev sektörlerden biridir. İstihdama katkısı yadsınamaz ama maalesef bu ara çok derin bir süt kriziyle karşı karşıyadır. Süt işleyen firmalar şu an bindikleri dalı kesmektedir. Sütü daha ucuza alabilmek için çeşitli sebepler üretmektedirler. Burada devletimize çok iş düşüyor, özellikle süt tüketimi konusunda halkımızı bilinçlendirici reklam ve süt ve süt ürünlerinin sağlık açısından öneminin anlatılması gerekiyor. Süt tüketimimiz Avrupa ülkelerine nazaran çok düşük sevidedir. Gazlı içeceklerin sütten daha fazla tüketildiği ortadadır.
Hayvancılık desteklerinin tarımsal destekler içerisinde ki payı önemli ölçüde arttırıldı bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Hayvancılık desteklemelerinde bir sorun yok zaten mevcut hükümetimiz bu konuda çok hassas davranıyor. Yerini yeni yapacak kişilere inşaat ve ekipmanda % 70’e varan hibe programları sunmaktadır. Biz üreticilerin sorunu destekler değil; ürettiğini değerinde satabilmektir.
Suyun bile 1 lira olduğu bu dönemde süt fiyatımız maalesef 1.15 lira’dır. Bu fiyat bile durumu gözler önüne sermektedir. Tabi benim bu dönemde üretici kardeşlerimden ricam bu krizi ineklerin önünden yemi kısarak yapmamaları yönünde, bu bir çözüm değil aksine ilerleyen dönemde tesisin daha da fazla zarar etmesine sebep olur.