Solist Ömer DEMİRCİ
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Aslen Akşehirliyim. Konya’da doğdum ve ailemle beraber Konya’da yaşıyorum. Öğretim hayatım Konya Kurtuluş ilköğretim okulunda başladım, ardından Konya Cemil Keleşoğlu Lisesi’nden öğrenim gördüm ve mezun oldum. Şuan Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tarih bölümünde okuyorum.
Müzik hayatınız nereden başladı? Bu konuda mesleki ya da akademik bir eğitim aldınız mı?
Müziğe ilk olarak lise yıllarımda amatörce gitar çalarak başladım. Yaklaşık 3 yıldır çeşitli mekanlarda profesyonel olarak sahne alıyorum. Şu ana kadar hiç müzik dersi almadım, şarkı söylemeyi ve gitar çalmayı kendi çabalarımla öğrendim ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
Enstrüman deneyiminiz var mı? Hangi seviyede hangi enstrümanları çalabiliyorsunuz?
Gitar çalabiliyorum. Aynı zamanda amatör olarak bağlamada çalabiliyorum. Sadece gitar çalmamın nedeni ise enstrüman olarak öncelikle gitara ilgi duymam ve mesleğimi gitar çalarak devam ettirmem.
Sahne alıyor olmak oldukça yorucu ve iddialı bir iş. İşinizin zorluklarından ve keyifli yönlerinden bahseder misiniz?
İşimi severek yapıyorum. Sahnede olduğum anlarda, zaman çok keyifli geçiyor derdi, sıkıntıyı, stresi sahnede atıyorum. Sevdiğim insanlarla beraber olmak ve onları mutlu etmek yüzlerinin güldüğünü görmek beni de mutlu ediyor. İşim keyifli ancak bir o kadar da yorucu. Bizi dinlemeye gelen arkadaşlarla, dostlarla ve misafirlerimizle özel olarak ilgileniyorum. Müzisyen arkadaşlarımla ve müziğin gidişatıyla ayrı bir ilgileniyorum. Mesleğin olmazsa olmazı olan istek parçalar ile yoruluyorum ama program bittiğinde aldığım keyif bütün bu yorgunluğa değiyor.
Hangi sahnelerde ve mekânlarda bulundunuz?
Şu an aktif sahne aldığım yerler var. Salı günleri Münzevi kafede, çarşamba günleri Los Hermanos’da sahne alıyorum. Perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri ise ŞÖMİNE kafede 5 kişilik ekibim ile beraber sahne alıyoruz. Önceden ise bir yıl kadar Bolu merkezde bir restoranda müzisyenlik yaptım.
Müzik piyasasının en hareketli dönemlerindeyiz. Günümüzün popüler müzik türüyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Günümüzde icra edilen şarkıların iyi olduğunu düşünmüyorum. Son zamanlarda beğenilen birçok şarkının aslında geçmiş zamanlarda yaşayan kaliteli sanatçıların şarkılarının değiştirilmiş ve yeniden yorumlanmış hali olduğunu unutmamak gerekir. Tüketen değil de üreten bir müzisyen olma arzusuyla çıktım bu yola, yeni grubumla beraber müzikal anlamda bir şeyler yapmaya başladık inşallah ilerleyen zamanlarda müzik adına güzel şeyler yapacağımı düşünüyorum ve sesime güveniyorum.
Sanatçı ve müzisyen kavramları daima tartışılmıştır. Sizce bu ikisi arasındaki fark nedir?
Sanatçı olmak üretken olmaktır. Bir şeyler kazandırabilmek, o duyguyu verecek eserler yaratmaktır. Müzisyenlik ise yapılanı güzel şekilde sergilemek ve yorumlamaktır diye düşünüyorum.
Kısa ve uzun süreli hedefleriniz nedir?
Kısa süreli hedeflerim arasında ilk olarak çalıştığım mekanlarda bizi dinlemeye gelen misafirlerimize sahne ve müzikal anlamda kaliteli ve alışıla gelmişin dışına çıkarak farklı müzikler ve görsellikler sunabilmek var. Uzun süreli hedeflerim arasında ise biraz önce bahsettiğim gibi üreten bir müzisyen olmak var. Yani kendi şarkılarını türkülerini icra eden sadece sesiyle ve sanatıyla örnek alınan bir müzisyen solist değil de bunların yanında kişiliği ve yaşam tarzıyla da örnek alınan bir müzisyen olmak istiyorum. Daha geniş kitlelere hitap etmek istiyorum.
Genç müzisyenlere deneyimlerinizden yola çıkarak verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Müziği seven ve müzik yapmak isteyen genç arkadaşlarıma tavsiyem, hangi enstrümanı çalarsa çalsın, kaliteli ve işini iyi yapan bir müzik öğretmeninden ders almalarıdır. Yani kara düzen çalışmak yerine nota ile tane tane çalışmalarını tavsiye ederim. Temel ne kadar sağlam atılırsa ilerleyen zamanlarda müzik çalışmaları bir o kadar keyifli hale gelir ve sıkıntı yaşamazlar. Açıkçası ben kendi çabamla bir şeyler yapmaya çalışırken destek veren kimse olmadı. Açıkça söylemek gerekirse müzikle uğraşmaya başladığımda hiç kimseden ders almadım ve çok zorluklar çektim halada bu durumun sıkıntılarını yaşıyorum. Ama hiç bir şey için geç değil tabi ki bu sene İzmir ve Ankara’da konservatuar sınavlarına gireceğim kazanabilirsem konservatuarın şan bölümünde ses eğitimi almak istiyorum.
Son olarak sanat, sanat için midir? Sanat, toplum için midir?
Bu soruyu geleceğe dair kurduğum hayaller ile birleştirerek cevaplamak istiyorum.
İlerde Allah nasip ederse kaliteli eserler ortaya çıkarmaya çalışacağım ve çıkardığım eserler mutlaka gerçek hayattan bahsedecek ve tabi ki mesajlar verecek. Nesimi gibi Mahsuni gibi Neşet gibi… Kalitesini; sanat, sanat içindir görüşünden. Gerçekliğini, güzelliğini ve şirinliğini; Sanat, toplum içindir görüşünden alacak. Bence ikisinin de bir arada olması gereken görüşler ve kavramlar. Toplumsuz bir sanatın düşünülemeyeceği gibi sanatsız bir toplumda düşünülemez. Sanatsız kalmayalım çünkü
“ Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir .”