Erhan DARGEÇİT

Gazeteci

Gazeteci Erhan DARGEÇİT

Gazeteci Erhan DARGEÇİT

Gazeteci

Erhan DARGEÇİT

Konya’mızın tanınan simalarından Gazeteci Erhan Dargeçit ile yerelde gazeteci olmak ve habercilik, gazetecilik kültürünü konuştuk.

 

Merhaba öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1971 Konya Ereğli doğumluyum. İlk, orta, lise, üniversite hayatım hep Konya’da geçti. Gerçi Üniversiteye geldiğimde neredeyse Türkiye’nin tamamını gezmiştim. Eksik kalan yerleri de üniversitede gezdim. Ve ilginç bir şey söyleyeyim; Türkiye’nin neredeyse tamamını otostopla gezdim. Buna Diyarbakır da dahil… Ereğli’nin insanı hakkını sonuna kadar arayan, haksızlığa boyun eğmeyen özgürlüğüne düşkün insanlardır. Bende tabi ki bu damardan taşıyorum. Haksızlığa hiç tahammül edemem. Bunun yanı sıra insanları çok severim. Konya’da büyüdüğüm için olsa gerek iyi bir Konya sevdalısıyım. Halk arasında kırkı çıkma diye bir tabir var ya bende doğumumun kırkıncı gününden itibaren Konya’dayım ve Konya’yı çok severim. Bence en güzel şehirlerden birinde yaşıyoruz.

Sizi gazeteciliğe iten unsur nedir?

İletişim okumadım. Öyle bir ilgim de o zamanlar yoktu zaten. Gazetecilik lise çağında ilgimi çekmeye başladı. Gazetecilerin rahatça hakkını arayan insanlar olması hoşuma gidiyordu. Bundan ötürü ilgim arttı ve yönlendim. Hobi olarak başlamıştım ama sonradan büyük bir keyifle ve zevkle devam ettim.

Çocukken idolünüz var mıydı?

Ben çocukken çöpçü olmak istiyordum. Büyük kamyonlarla gezmeleri ilgimi çekerdi. Çocukken kendime güvenim de fazlaydı. Sanırım bu kendine güvenden olsa gerek benim hiç idol olarak gördüğüm biri olmadı.

Gazetecinin olmazsa olmazları, kuralları var mıdır?

Gazeteciler çalışma konusunda çok rahat olamazlar. Mesai saati diye bir mevhum olmamalıdır. Etik kurallara önem vermeleri gerekir. Haber yaparken doğru olmaları gerekir, iyi araştırmadan piyasaya sürmemeleri gerekir. Çünkü bazı haberleri telafi etme şansı yoktur.

Sizin gazetecilikle ilgili şartlarınız var mı varsa neler?

Çalıştığınız gazetenin kurumsal olması çok önemli. Eski “bakkal idare etme” şekilleriyle gazete idare edilemez. Benim gazetecilikle ilgili olarak etik kuralların dışında gazete kuruluşlarının zamana ayak uyduran, vizyonel bakışa sahip, kurumsal yerler olmasını isterim.

Eski ile kıyaslarsak şu an gazetecilik ne durumda?

İletişim çağındayız. Temsilciliğini yaptığım ajanslar vardı. O zamanlar haberleri fotoğrafları Ankara’ya İstanbul’a göndermek ölüm gibiydi. Ama şu an tek tuşla gönderiyoruz. Müthiş hız var. Enformasyon hızlı. Geçmişle bugün arasında dağlar kadar fark var. İşte zaten önemli olan da bu değişime ayak uydurmak olsa gerek.

Gazetecilik ve habercilik kültürünün sosyal medyadan etkilendiğini düşünüyor musunuz?

Maalesef çok fazla etkileniyor. Aslında etkilenmemesi lazım çünkü ikisi de ayrı mecralar. Biz maalesef her şeyi birbirine karıştırdığımız gibi bu ikisini de birbirine karıştırıyoruz. Ben sitemde kendi istediğimi kendi arkadaşlarıma yayınlıyorum. Ama gazete ve haber siteleri kamu hizmeti yapıyor. Bunları ayrı yerde değerlendirmek bu kültürü oturtmak lazım.

Sosyal medya hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sosyal medyayı amacı doğrultusunda kullanmıyoruz. Bunlar zamanla oturacak. Sosyal medya global bir dünya, tek tuşla dünyanın her yerinden insanla iletişim sağlanabiliyor. Şimdilerde başlangıç aşamalarındayız. Zamanla kültür etkileşimleri de olacak ama tabi doğru kullanmaya başlarsak.

Türkiye gibi gündemi devamlı değişen bir ülkede gazeteci olmak zor mu?

Aslında bu tür ülkelerde gazeteci olmak daha yorucudur. Çok çalışıyoruz. Her gün farklı şeylerle karşılaşıyoruz. Güne sıfırdan başlayıp akşama kadar veriler toparlayıp haber haline getiriyoruz. Eve gidiyoruz sonra gündem tekrar değişiyor. Sıfırdan tekrar başlıyoruz. Bulunduğumuz konum dolayısıyla gündem çok sık değişiyor. Dış ve iç mihrakların provokasyonlarına çok fazla maruz kalıyoruz. Güçlü olmamız gerekiyor.

Tehdit aldığınız, korktuğunuz durumlar oldu mu?

Zaman zaman aldım. Ama korkmam. Aslında bunlarda kültürel yapıyla alakalı. Tehditten korkulmaz. Çünkü tehdit eden kişi bir şey yapmayacağı için tehdit ediyordur. Yapacak kişi zaten yapar, tehdit etmez.

Yerel gazetelerin en büyük sorunu nedir?

Gazetecilik yapamamaları, Çünkü yerel dinamikleri göz önünde bulundurmaları gerektiği için yapmamaları gereken haberleri yapabiliyorlar ya da yapmaları gereken haberleri yapamayabiliyorlar.

Yerel bir gazete olarak ulusal basına bakış açınız nedir?

Yerel gazetelerdeki mikro olan sorunlar ulusal da makro olarak karşımıza çıkıyor. Ulusalda da gazetecilik yapılmıyor. Şahsi menfaatler göz önüne alınarak haber yapılıyor. Yapılan haberlerin kamuyu bilgilendirme amacı gütmesi gerekiyor. Hal böyle olunca da gerçekten emek verip gazetecilik yapan insanlar kendini geri çekiyor.

Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Ben de Ahmet Çakır nezdinde tüm yayın kuruluşu çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Değerli derginizde beni de misafir etmenizden dolayı onur duydum. Bundan sonra ki yayın hayatınızda da başarılarınızın devamını dilerim.

Add comment