Mustafa Yılmaz

Milli Atlet

Milli Atlet Mustafa Yılmaz

Milli Atlet Mustafa Yılmaz

Atletizmdeki gururumuz
Milli Atlet Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz henüz 19 yaşında. Pek çok çocuk gibi o da sokakta futbol, basketbol oynayarak büyüdü. Atletizm antrenörü olan eniştesi onun dünyasını değiştirdi. O artık ülkemizi uluslararası spor müsabakalarında başarıyla temsil eden başarılı ve de yakışıklı bir atlet.

 

Sporla tanışmanız ne zaman ve nasıl oldu?

Sporla tanışmam çocukluğumda yaptığım sokaktaki futbol, basketbol maçlarıyla oldu. Her çocuk gibi… Küçük yaşlarda spora çok ilgi duyuyordum. Özellikle futbola. Bir futbol okuluna gitmek istiyordum. İyi bir futbolcu olmak için en büyük hayalimdi ama babam futbolda geleceğimin olmayacağını düşünerek buna sıcak bakmıyordu. Okulda futbol oynarken bir hoca geldi ve benim daha iyi oynayabileceğimi düşünerek futbol okuluna çağırdı ve gittim. Atletizm antrenörü olan eniştem daha iyi futbol oynamam için atletizm yapmam gerektiğini söyledi ve atletizme de başlamış oldum.

Atletizm artık sporun yerini almış gibi?

Haftada 2 gün atletizm yaparken bu 4 güne çıktı. Eniştem benim atletizmde de başarılı olacağımı düşünerek tamamen atletizme yönelmemi istedi. Ailemin de desteğiyle tamamen atletizme yöneldim. Antrenmanlar çok keyifli geçiyordu. Muhabbet, eğlence çok iyiydi. O ortam beni çok etkiliyordu. Büyük keyif alıyordum.4 ay sonra Konya bölgesine ait yarışma düzenlendi ve 1. Oldum. Bu derece beni daha da motive etti. Yeteneğimin olduğunu düşünerek atletizme karşı ilgim daha da arttı Daha sonra da antrenmanım ağırlaşmaya başladı. Tekrar bölge yarışmasında koşarak Türkiye şampiyonasında koşmaya hak kazandım. Yarışmada iyi bir derece alamadım ve antrenörüm yanıma gelerek üzülmemem gerektiğini, önümde daha uzun yıllar olduğunu, çok yarış koşacağımı ve her yarışın bizim için bir tecrübe olduğunu söyledi. Ben de antrenmanlara daha fazla önem vermeye başladım. Daha çok hırslandım.

İlk derecenizi aldığınızda ne hissettiniz?

Her yarışmamda saniye saniye düşürüyordum. Kendimden çok umutluydum ve en önemlisi kendime güveniyordum. Yarışmaya gitmeden önce antrenörüm bana başka bir branş yapmamızı söyledi ve branş değişikliği yaparak ilk yarışımda Türkiye 3. sü olmuştum. İlk defa dereceye girmenin mutluluğu vardı. Müthiş bir mutluluk… 3 hafta sonra tekrar Türkiye şampiyonası yarışmasına katıldım. Çok heyecanlıydım. Hatta hayatımda hiç olmadığı kadar… Ama ilk defa bu kadar kararlıydım 1. ci olmak, başarmak istiyordum. Hayallerim gerçek oldu 1. oldum. Bu başarı bana hayal bile edemeyeceğim bir sonucu da getirdi. Milli takıma girmiştim. Yurt dışına gidecektim, ülkem için koşacaktım. Ülkeme madalya kazandırmak istiyordum ve balkan 3.’sü olarak ülkemi temsil etmeye hak kazandım. Bundan daha fazla mutlu edici gurur verici bir şey daha olamazdı benim için.

Artık profesyonel bir sporcusunuz. Bu hayatınızı nasıl etkiledi?

En başta antrenörümle çift antrenmanlar yapmaya başladık ve ben artık milli bir sporcuydum. Sorumluluğum tamamen artmıştı. Ülkemi temsil etmek bana büyük gurur vermişti. Daha da planlı, düzenli çalışmaya başlamıştım. Bir sonraki sene Balkan 2.’ si olarak ülkeme madalya kazandırmaya devam ettim. Şimdiki hedefim ise Avrupa’da derece yaparak önce ülkemi daha sonra ailemi ve antrenörümü sevindirmek. Asıl hedefim ise 2020 Tokyo Olimpiyatları’na katılarak sıralamaya girmek.

Spor size ne kazandırdı?

Sporla uğraşmak, milli bir sporcu olmak, eğitim alanında bana çok yardımcı oldu. Bu sene sporun bana sağladığı avantajla üniversiteye gireceğim. Bunun ötesinde sporun beni tüm kötü alışkanlıklardan uzak tuttuğuna inanıyorum. Disiplinli, düzenli sportif bir yaşam alışkanlığı kazanmış oldum. Ülkemi temsil etmenin verdiği gururla bu yaşam tarzından asla taviz vermiyorum.

Sizce okullarda keşfedilmeyi bekleyen spora yetenekli çocuklar var mı?

Evet, okullarda antrenörlerin yardımı ile keşfedilmeyi bekleyen birçok arkadaşım olduğunu düşünüyorum. Örnek verecek olursak benim de antrenman arkadaşımın beden eğitimi öğretmeninin keşfetmesiyle atletizme başladığını biliyorum. Oda çok yetenekli, o da milli sporcu. Bu sayede hayatı değişti. O yüzden antrenörlerimizin okullardaki yetenekli çocukları spora başlatmalarını isterim. Genç ve yetenekli kardeşim çok fazla var ama sporun geleceğinin olmadığını düşünüp çocuklarını göndermek istemeyen aileler de mevcut.

Bu güne kadar gerçekleştirdiğin başarılardan söz eder misiniz?

Bugüne kadar Türkiye’de birçok şampiyonluğum var. Yurtdışında ise Balkan 3.’lüğüm ve 2.’liğim, Avrupa da ilk 5’ te ismim var. Bu başarılar güzel duygular. Daha çok çalışarak daha çok azmederek, bir şeylerden ödün vererek spora devam ediyorum ve bundan sonraki hedeflerim dünya, Avrupa ve en önemlisi olimpiyatlarda ülkeme madalya kazandırıp bayrağımızın en üst sırada yer alması.

Arkadaşlarınıza ne tavsiye edersiniz?

Arkadaşlarıma tavsiyem geç kalmadan spora başlamaları. Herhangi bir branş olabilir. Seçtikleri branşa yoğunlaşıp o branşta en iyi yerler gelmelerini isterim. Vakitlerini dışarıda boş gezerek değil de stadyumlarda, spor salonlarında antrenman yaparak geçirmelerini dilerim.

Add comment