Vitrin Kafe’ye gidip Fenni Fırın civarında bir bardak taze çay, oradan Musalla tarafına geçip kahvenizi yudumlayın. Masa tarifinizi de bu tabelalarla yapabilirsiniz. Canlı müzikle sevdiklerinizle şöyle güzel bir sohbet ortamı oluşturmak ya da Meram’ın mis havasında bahçede keyif yapmak istiyorsanız adres yine Vitrin Kafe. Otopark’ta arabanızı valeye teslim edip tertemiz geri almayı da ihmal etmeyin. Kafe sektörünü ve Vitrin Kafe’yi Sahibi Serkan Harmankaya ile konuştuk.
KAFEDE KONYA’NIN VİTRİN’İ
Avukatlık yaparken burayı açma fikri nasıl oluştu?
Asıl mesleğim avukatlık. Buranın sahipleri eski müvekkillerimdi. Bundan dolayı aramızda belli bir hukuk oluşmuştu. Birbirimize misafir olarak gelip gidiyorduk. Bir akşam misafir olarak geldiğimiz kafeden sahibi olarak çıktım. Tamamen 10 dakika içinde yapılan bir pazarlıkla burayı almış olduk. Aile olarak bu işi yurtdışında yapıyoruz. Çok yabancı değilim.
Sistem yurtdışında daha mı farklı işliyor?
Yurtdışındaki sistemi çok iyi biliyorum. Türkiye’deki sistem yurtdışına göre çok farklı. Orada her şey günü gününe gerçekleşiyor. Burada bekliyorsunuz, zaman geçiyor. Mesela biz burayı aldıktan sonra canlı müzik konseptine çevirmek istedik. Normalde bizim üst salonla alt salon birleşikti. Gelen her misafirimize de biz burada canlı müziği dinletmek istemedik. Bunun için tadilat yapmak zorundaydık. Tadilat süreci 45 gün sürdü. Bu 45 günlük süreç normal şartlarda 15 günde de bitebilirdi. Aslında genel yapımızdan kaynaklanıyor.
Vitrin’e gelen bir müşterinin buradan nasıl ayrılmasını istersiniz?
Ben bir mekana gittiğimde nasıl bir hizmet almak ve ne kadar ücret ödemek isterim? Ona bakmak lazım. İnsanların incinmeden, kaliteli bir hizmetle, güler yüzlü bir şekilde ayrılmasını istiyorum. En başta ekonomik olarak insanları sıkmayacağız. İnsanlar geldiği zaman canlı müziğin, içtiği çayın, aldığı hizmetin en kalitelisini istiyor. Fiyatlardan da memnun ayrılması gerekir. Eğer kaliteli bir canlı müzik dinliyorsanız bedeli var. Ama bu bedel astronomik rakamlarda olmamalı.
Konya’da ciddi bir kafe kültürü oluşmaya başladı. Bu bir ihtiyaçtan mı kaynaklandı?
Konya, özellikle sosyal eğlence bakımından diğer büyükşehirlerden daha geriden gelmekte. Şu anda hızla gelişen bir dünya var. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla Konya dışındaki hayatı görmeye başladı. Gelişen bir ticaret ağı var. İş adamlarımızın diğer şehirlere ve yurtdışına gitmesi, oradaki sosyal aktiviteleri görmesiyle bunlardan kaynaklı büyük bir ihtiyaç doğdu. Bu şekilde hızlandırılmış bir süreç gelişti. Konya buna adapte olmakta zorlandı. Konya’da iş adamlarının en büyük düşüncesi şu; sıcak para sirkülasyonu sağlamak için kafe açmak. Mesela yurtdışında bir konsept görüp “Ben bunu Konya’ya getirirsem tutar” mantığıyla ve profesyonel çalışma sistemini bilmediği halde herkes kafe açmaya kalktı. Yeğenini ya da bir arkadaşını işletmeci olarak görevlendirdi. Ama bu kadar kolay değil. En basiti burada 160, 170 kaleme yakın bir alışveriş listesi bulunuyor. Bunların takibi yapılmalıdır. Mesela 1 kilo nargile tütününden kaç tane nargile çıkarabilirsiniz. Bunların tek tek hesaplanması gerekiyor. Zaten bu hesabın tutulması için bir kişiye ihtiyaç var.
Bu sistemi siz nasıl çözdünüz?
Ben hep profesyonellerle çalışmaya inanırım. Avukatlıkta da böyleydi. Yanımda çalışan avukattan aşçısına kadar herkes profesyonel olmak zorundadır. Herkes işini bilmek ve sahip çıkmak zorundadır. Biz buraya Yaşar Yerebasmaz’la başladık. Yaşar Bey zaten Türkiye’de ilk beşe girecek işletmecilerinden bir tanesi. Yaşar kendine bir iş yeri açacağı için ayrılmak zorunda kaldı. Ondan sonra Emirhan Bey’le çalışmaya başladık. Emirhan Bey de 16 senedir bu işi yapıyor. Sistemi çok iyi biliyor. Burayı her şeyiyle kendisine teslim ettik. İşi bilene teslim etmek gerekiyor.
Mekanda ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?
Aperatiflerimiz var. Ayriyeten çok ağır olmamakla birlikte yemeklerimiz mevcut. Fiziksel koşullarımız uygun olduğu için önceden bilgi verildiği taktirde çocuklarımıza palyaço bile getirebiliyoruz. Mesela çocuklarıyla birlikte 30 kişilik bir grup geliyor. Biz ajansı arayıp palyaço getirtiyoruz. Çocuklara da ayrı bir hizmet veriyoruz. 500 kişiyi ağırlayabilecek kapasitemiz var.
Canlı müzik konseptiniz dikkat çekiyor. Burada neyi önemsiyorsunuz
Türkiye’nin en büyük menajeri Polat Yağcı ile bir anlaşma yaptık. Her ay bir konser yapmayı düşünüyoruz. Berkay konserinden sonra şu an üstünde çalıştığımız birkaç isim var. Ramazan Ayı’ndan önce bir konser daha yapmak istiyoruz. Salonumuzda sütun problemi yok. Herkes sahneyi rahatlıkla görebiliyor.
Sizi diğer kafelerden ayıran özellikler neler?
Fiziksel koşullarımız bizi diğerlerinden ayıran en önemli etken. Geniş bir otoparkımız var. Bir diğer ayrıcalığımız otoparkımızla birlikte vale hizmeti sunmaktayız. Oto yıkamamız da mevcut. Oto yıkamanın belli bir ücreti yok. Diğer fiziksel koşullar ise; mekânın ferahlığı, her tarafın panoramik camlı olması, Meram Yeni Yol üstünde bulunması en büyük özelliklerden bir tanesi. Konya’da canlı müzik konseptini en iyi oluşturanlardanız. Konya’nın en iyi solistleri ve müzisyenleriyle çalışıyoruz. Canlı müzik konseptinde tekiz. Meram havasına uygun olacak şekilde arka bahçemiz var. Gerçek anlamda doğal yapısıyla her gelenin hayran kaldığı bir bahçe. Yazın özellikle herkes orayı tercih ediyor. Belli bir canlı müzik alanımız var. Artı nargile bölümümüz var. İnsanlar müzik dinlemek istemiyorum sadece kafamı dinleyeceğim derlerse ayrı bir kış bahçemiz var. Bir de 30 kişilik şömine odamız var. Sabahtan rezerve de yaptırabilirler. Arka bahçede müzik ortamı resital şeklinde sunulacak.
Bir müşteri kafeteryadan ne bekliyor?
Gelen misafirimiz kalite ve güler yüzü bekliyor. Biz bunun daha yükseğini vererek haz almasını sağlıyoruz. Müşteri çıtamızı yükseltmek için elimizden geldiğince çaba harcıyoruz.
Son olarak söylemek istediğiniz şeyler var mı?
Çoğu müesseselerde hizmet kapıda başlar. Bizim hizmetimiz arabadan indiği zaman başlıyor. Valeden başlıyor içerdeki hizmetle de güler yüzle ayrılıyor.