Erdal Demirkıran

Yazar

Yazar Erdal Demirkıran

Yazar Erdal Demirkıran

15 Mart 2030 yılında savaşları durduracağını söyleyen, dünyanın en akıllı insanı olduğunu notere tasdik ettiren, içine kapanık, eller cepte baş önde gezdiği günleri özgeçmişinden silip geleceğini başka gelecekleri motive ederek kurgulayan, kısacası kendi hayatına dokunduğu gibi başkalarının hayatına da dokunan bir isim. Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım”, “Adam Dediğin Benim Gibi Olur” , “İflas Etmenin Yolları” , “Dünyanın En Akıllı İnsanından Masallar” , “Sadece Aptallar 8 Saat Uyur” , “Yerim Seni ÖSS” , “Sen Şimdi Gidecen Ya Cehennem’in Dibine Git”, “Sadece Başbakan Okusun”, “Azrail’in Secde Ettiği Adam” , “Parayı Bulduğum An Alayını” , “Kashna Felsefesi” gibi kitapların yazarı. Erdal Demirkıran’la röportajımız.. Değişime hazır olun…

İNSANLAR
beni ıskalıyor

Dünyanın en akıllı insanı olduğunuzu nasıl anladınız?
Aslında o bir süreçti. İçine kapanık, eller cepte, kafa önde gezen, annesinin sürekli endişeyle baktığı bir çocuktum. Bir gün derste bir öğretmenimin sorduğu soruya yanlış cevap verdim. O anki rezil oldum duygusunu anlatamam. Anladım ki pasif olmaktan, rezil olmaktan kurtulmam gerek. Bir insana 40 gün deli dersen deli olur sözü var ya; eve gittim, bulduğum her kağıda “Ben akıllıyım” diye yazmaya başladım. Hatta daha da ileriye gittim. Ben dünyanın en akıllı insanıyım. Evet öyleyim. Kendimi buna inandırdım. “Bilgiliyim” farklı bir şey, “akıllıyım” farklı. Ben akıllıyım.

Bu söyleminizle çevrenizden nasıl bir tepki aldınız?
Tabi ilk tepki annemden geldi. Oğlum delirdin mi? Neden böyle şeyler söylüyorsun. Bari bize söyle ama başkalarının yanında söyleme dedi. Hele babam… Küfredeceği zaman gözlerini kapatır. Tam gözlerini kapatıyordu ki; gerisini siz düşünün. Arkadaşlarım direk, “Oğlum az akıllı ol. Ne demek dünyanın en akıllı insanı benim” diyorlardı.

Peki ya savaşı durduracağınız tarih. Buna insanları nasıl ikna ediyorsunuz?
Dünyaya barış getireceğime inanan o zaman 4 yaşında olan kızım oldu. Yavrum hadi savaşları durduralım dediğimde o da bana “hadi baba” demişti. 25 yaşındaki bir gence dedim. Boş boş baktı, “nasıl” dedi. 35 yaşındaki kişi “hadi canım sen de, bir kere de mantıklı bir şey söyle” diyordu. 60 yaşındakilerse reddetmekle kalmayıp bir de “: “Bırak bu saçma sapan işleri de sigortalı bir işe gir hem emekli olursun ne güzel.” Dediler. Ama bu gerçekleşecek. İnansalar da inanmasalar da.

Seminerlerinizde binlerce insanı motive ediyorsunuz. İnsanları motive ederken kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
İnsanlar motive oldukça ben daha çok motive oluyorum. Birbirine geçmiş bir düzenek gibi düşünün bunu. Ben mutluluğumu insanları mutlu etmeye bağlamışım. Başarım da aynı şekilde. İnsan başardıkça ben de başarmış oluyorum. Kendi içinde kendini doğuran bir sistem. Hep daha iyisi olmaya endeksli. Yaptığını en iyi yap. Daima en iyi ol. Geldiğin gibi gitme. Geçip giderken, tozu dumana kat. Hayatını anlatılanlarla değil, bildiklerinle yaşa. Doktor olma, en iyi doktor ol. Avukat da olma. En iyi avukat ol. Motivasyon böyle anlam kazanıyor. Herkes her şey olabilir. O olduklarının arasında en iyiysen bir şeysindir. Değilse sıradansın.

İnsanların hayatına dokunduğunuzdan bahsediyorsunuz. Bu nasıl bir his?
İnsanları değiştirmek için bir çaba içerisindeyim. Bunun için en başta kendimi değiştirmem gerek. Kendi değişimini yapamayan başkasını değiştiremez. Bu başarıldığı zaman güzel bir his ve başarmamak için hiçbir neden yok.

Siz şu an neyi hedefliyorsunuz?
Yaptığım seminerleri dünya çapına taşıyıp, kitaplarımı tüm dillere çevirerek aynı sesi dünyada da getirmek istiyorum.
Kitaplarınızın isimlerine bakıldığında bile merak uyandırıyor. Başlıkları nasıl buluyorsunuz?
Bunun formülü insanın kendine olan özgüvenidir.

Kitaplarınızın arasında sizi en çok etkileyen hangisi oldu?
Hiçbirini ayıramıyorum. Yazdıktan sonra hepsine “hah işte bu” diyorum. Çünkü hepsinin konusu başka. Ben bir konuyu ele aldığım zaman bitirene kadar yazıyorum.

Popüler olmak sizi nasıl etkiliyor?
Bana göre ben popüler değilim. Bazıları çok daha hızlı bir şekilde popüler oldu. Okuyucunun ve yazarların kirlendiğini düşünüyorum. Çünkü insanlar popüler olmak için yazıyorlar. Ben kitabım çıksın diye yazmadım. İyi bir yazar olmak için yazdım. Dolayısıyla popüler olmak benim hayatımı hiçbir şekilde etkilemiyor. Emin olun ben popülerliğimin farkında değilim. Bir yere gittiğim zaman insanlardan daha çok “başardın” kelimesini duyuyorum. İsteğim tek şey de insanlara fayda sağlaması.

Kitabınızı en çok kimin okumasını istiyorsunuz?
Erdal Demirkıran dünya için büyük bir şans. Beni bu yüzyıldakiler keşke okusaydı. Benim çok okunduğumu yüzyıl sonrasındakilerin görmesi lazım. Mevlana kentindeyiz. Mevlana yaşarken kim anlayabilirdi. Tüm zamanların en büyük filozofuyum. Şu anda, yaşadığım yüzyıldaki insanların beni ıskaladığını görüyorum. Burada bir Erdal Demirkıran var dünyanın en akıllısı kimse farkında değil. Aynı yüzyılda yaşadığım insanların beni anlamasını isterdim. Aynı yüzyılda yaşadığım insanlar beni anlayamadı. Çok üzgünüm.

İnsanların sizin bu bakış açınızla hareket etmesi halinde Türkiye’de ve dünyada nelerin değişeceğine inanıyorsunuz?
Herkes işini iyi yaparsa kötüleri yeneriz. Kötüler işlerini iyi yaptıkları için başarılı, iyiler işlerini iyi yapamadıkları için başarısız oluyorlar. Dünyada daima iyiler çoktur. Ama iyiler organize olamadılar. Beni okurlarsa iyiler organize olur. Herkes işine en iyi yapmak adına bir etiket belirlerse çok güzel şeyler olacağına inanıyorum.

Mesnevi’yi okudunuz mu?
Tabii ki okudum. Biz Mevlana’yı değil de Mevlana’yı yazanları okuyan bir ülkeyiz. Bunu üzülerek söylüyorum. Bakıyorum Mevlana’dan çok Mevlana’yı yazanlar popüler şuanda.

Bundan sonraki kitabınızdan bahseder misiniz?
Yine bütün dünyayı ilgilendiren bir kitap. Bütün insanların yok olmasından bahsedeceğim.

Add comment