Gazeteci YILMAZ BİLGEN;
Yüzyılın tehciri
Suriye’de 191 bin km karenin her metresinde dram yaşandı. Bu bir savaştan çok öte. Yağan bombaların, deniz aşırı bombaların her biri bu trajedinin taşıyıcısı oldu.
Orada görev yaptığım süre içerisinde parmakları duvarlara yapışmış, annesini emerken ölmüş çocuklar gördüm. Ve Sahra hastanelerinde bedeninin yarısı olmayan insanlar, hunharca tecavüze uğrayan kadınlar.. Sonuçtan hadiseye gittikçe kimin ne dediğinin önemi yok
Fransa’daki, Amerika’daki bir eylemde 10 kişi ölünce dünyanın ayağa kalktığını ama Suriye’de günde 170 kişinin öldüğünü gördüm. Kimyasal silahlarla öldürülenlerin dramını anlatmaya kelimeler yetersiz kalır.
Rakamların yarıştırılmasının da bir önemi yok, insanların can taşıdıkları kimsenin umurunda değil. Vicdan taşıyan her insan bunu tarihe taşıyacak. Ses çıkarmayanlar, izleyenler bedel ödeyecek, Allah tayin edecek, kıyamette de bunu ödeyecekler.
Suriye’de yaşananlar göz göre göre yapıldı, perdesiz yaşandı. Rakka’da, Halep’te toplu katliam yapıldı. Son yüzyılın en büyük sistematik işkence ve toplu katliamları gerçekleştirildi. Milyonlarca insan evini terk etti. Gerisi de kamplara sığındı, başka illere göçtü. Bu da soykırımın çok uluslu uygulama şekliydi.
Yeni bir harita tasarımı var. Herkesin kedine haz ufuk çizgisi var. Bu topografik şeklin kurbanları insanlar oldu.
Esas olan yeni haritalar çiziliyor. 5 bin yıllık yerleşkeler var. Gerekçelerle bir belleği, yaşanmışlığı siliyor, yeni oluşumların zeminini hazırlıyorlar. İran’ın kendi haritası, başka ülkelerin kendi haritaları var. Coğrafyayla birlikte içindeki canlılar da yeniden yapılandırılıyor. Laboratuar gibi. Bellek silinip yeni yapı oluşturulmaya çalışılıyor. Hatıralara da ihanet ediliyor.
Dünyanın en büyük orduları ölüm için harita için buruda. Ama Allah’ın da bir planı vardır.
Türkiye bu tarihin sorumlusu değil. Türkiye bu bölgeye istikrar sağladı, düzen getirdi. Suriye’de 14 il var. Türkiye’nin buraları değiştirme gücü yok. Kendi sınır güvenliği söz konusu. İnsani olarak misafir ediyor. Bu bile önemli bir yaklaşım.
Ve biz millet olmayı becerirsek Suriye’den bize taşacak dalganın önüne geçebiliriz. Rusya uçağının düşürülmesi, Amerika ile yaşanan Vize sorunu… Bunlar hep plan dahilinde ortaya çıkarılan konular.
Batılı devletlerin çabalarıyla bir cadı kazanı gibi kaynayan Ortadoğu’da, 7 yıl içinde 23 milyon Irak ve Suriyeli sivil yurtlarından sürüldü. Çoğunluğu Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi ülkelere sığınan siviller için herhangi bir eve dönüş umudu ve planı da yok. Doğup büyüdüğü beldelerden sürülen sivillerin 13 milyonu Suriyeli, 10 milyonu ise Iraklılardan oluşuyor. Suriye’de 7 milyon kişi yaşanan bombardıman ve işgaller nedeni ile evlerini terk edip ülke içerisinde başka bir bölgeye göç ederken, Suriye dışına çıkan mülteci sayısı ise 6 milyon oldu. Irak’ta bu tablo 3 buçuk milyon dış göç 6.5 milyon ise iç göç şeklinde gerçekleşti. Esed, Rusya ve ABD hava bombardımanları ile göç tablosunun ortaya çıkmasında etkili olurken PKK- DEAŞ- Haşdi Şabi ve Hizbullah gibi milis gruplar, sergiledikleri yağma ve katliamlarla milyonları göçe zorlayan unsur oldular.
İKİ BUÇUK MİLYON İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ
Her iki coğrafyada yüzlerce belde ve kadim şehirlerin boşaltılması ile sonuçlanan işgal ve ihlaller sebebi ile 2 buçuk milyon insan öldü. 2013’te Irak’ı işgal eden ABD 1 milyon sivili katletti. Ardından 2014’te Irak’ın %37 sini işgal eden DEAŞ’ı bahane ederek başlayan bombardımanlar sebebi ile 500 bin Iraklı daha hayatını kaybetti. Suriye’de ise Esed karşıtı milyonların başlattığı 2011 direnişinde 1 milyon Suriyeli sivil katledildi.
Savaş ve şiddete dayalı zorunlu göç belirli bir hat dahilinde gerçekleşti. Bağdat’tan başlayarak Akdeniz’e uzanan insansızlaştırma kuşağında birden çok aktör aynı amaç uğruna etkin rol aldı. Asli sahiplerinden ‘arındırılan’ Şam, Telafer, Musul, Dera, Kerkük, Humus, Halep, Rakka, Deir ez Zor ve Türkmendağı gibi bölgelere farklı ülkelerden insanlar taşınarak demografi değişimine gidiliyor.
HARİTA VE HAFIZA AYNI ANDA DEĞİŞTİRİLİYOR
Antik dönemden İslami mimariye binlerce eseri yok eden bombardımanlar, sadece şehirlerin boşaltılmasına değil aynı zamanda binlerce yıllık hafızanın da silinmesine yönelikti. Humus, Halep, Musul ve Şam’da binlerce eser nokta atışlarla tahrip edildi. Yurtlarından kovulan milyonların yeniden dönüş umudunu biçmeye dönük bu girişim sistematik boyutta devam ediyor. Bu amaç için üretilen taşeron örgütler, proje sahiplerine yeterince imkan tanırken miadı dolanların yerine ise yenileri ikame ediliyor.
BUTİK DEVLETLER İNŞA EDİLECEK
1900’lerin başında Osmanlı’dan koparılan ve İngilizlerin ‘Ortadoğu’ olarak nominalize ettiği bölgede 13 devlet kuruldu. Yüz yıllık batı kuklası rejimlere karşı başlayan direnişi fırsata çevirmek isteyen egemenler, petrol ve taksim esasına göre bölünen topraklarda yeni yapılar ihdas etmek için harekete geçti. Daha 1910 yılında tek bir devlet niteliği taşıyan, Irak, Suriye, İsrail, Filistin, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve Lübnan’dan oluşan bölge yeniden butik devletlere bölünmek isteniyor. Irak ve Suriye’de bölünme ve dizaynın bitmesi ve stabil durumun hakim olması ile yangın diğer ülkelere taşınacak.
AYNI HATTA ISRAR EDİLİYOR
Barzani tarafından açık şantaj ve gasp aracına dönüştürülen referandum 1991 yılında başlayan işgal ve sürecinin özeti niteliğinde. Aradan geçen 26 yıla rağmen ispat edilemeyen kimyasal üretimi nedeni ile Saddam Hüseyin yönetimine saldıran ABD ve Batı ittifakının ilk icraatı Kuzey’de korumalarına aldıkları Barzani için uçuşa yasak bölge ilanı oldu.
İLK TEHCİR ERBİL’DE GERÇEKLEŞTİ
36. paralel uygulaması ile açıkça himaye edilen Barzani için öncelikle Erbil’in demografik yapısı değiştirildi ve Peşmerge’nin yerleşimi için ilk tehcir Erbil’de yaşandı. Erbil’de yaşayan Türkmen, Arap, Ermeniler ve Ankava Hıristiyanları bölgeden zorla çıkarıldı. Bugün sözde Kürdistan’ın başkenti ilan edilen Erbil’de 1957 sayımına göre Kürtler nüfusun yalnızca % 13’lük kısmını teşkil etmekteydi.
VADEDİLMİŞ KÜRDİSTAN
Barzani’nin Irak, PKK’nın ise Suriye’nin kuzey ve Doğu bölgelerine yerleşip korsan devlet ilan ettiği saha aynı zamanda Fırat-Dicle havzasında şekilleniyor. Bu bölge aynı zamanda Siyonizm’in vaadedilen toprakları olma özelliği taşıyor. Yüzyılın en büyük sürgününe sahne olan Irak ve Suriye’de boşalan beldeler, yağmalanan tarih ve işgal edilen yüzbinlerce kilometrekarelik alanda yine aynı eksen dahilinde yer alıyor.
BÜYÜK İSRAİL İÇİN ATILAN EN SOMUT ADIM
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi, Irak’ta mevcut durumun hazırlayıcısı olan iki temel etkenin MOSSAD ve CIA olduğunu belirtiyor. Kerküklü araştırmacı Nefi Demir ise, her aşaması en ince ayrıntılarına kadar hesaplanan ve görünürde Kürtlere devlet vadeden projenin aslında İsrail’in nihai hedef için attığı en somut adım olarak görülmesi gerektiğini söylüyor.
BARZANİ 200 BİN YAHUDİ DAVET ETTİ
Savaşa dayalı sürgünlerin devam ettiği Irak ve Suriye’de PKK ve Barzani tarafından yapılan açıklamada 1900’lerin başında Irak’tan ayrılmak zorunda kalan Yahudilerin yeniden dönmesi için her türden kolaylığın sağlanacağı açıklandı. Barzani’nin 200 bin Yahudi’yi davet ettiği bölgeden 1 milyon Sünni sivil zorla göç ettirildi. Barzani’nin korsan devlet teşebbüsünün başarıya ulaşması ve Musul, Kerkük, Tuzhurmatu, Mendeli, Kifre, Celavlak, Hanekin, Karatepe gibi yerleşim birimlerinin de bu korsan haritaya dahil edilmesi durumunda bu sayıya en az 6-7 yüzbin sivilin daha ekleneceği kaydediliyor.
BARZANİ-PKK EŞGÜDÜMÜ
Başta İsrail ve ABD olmak üzere batı başkentlerinde hararetle desteklenen Kuzey Irak korsan devletinin ilanına dönük kampanya Suriye’nin kuzeyi ile eş zamanlı yürütülüyor. PKK-PYD terör örgütü de Cezire, Afrin ve Fırat olarak 3 federe bölge esasına göre böldüğü Suriye’nin kuzeyinde sözde Kuzey Suriye Federal Bölge’si için referandum kampanyası yürüttü.
HEDEF 180 BİN KİLOMETREKARELİK DEVLET
Alenen ifade edilmeyen Barzani-PKK ittifakı sahada tüm çıplaklığı ile devam etmekte. Merkezi bir aklın yönettiği süreç Kerkük’ten Lazkiye’ye açılan 1400 kilometrekarelik uzunluğa sahip korsan koridor. Aynı kapsamda ABD eliyle Suriye ve Irak’ta PKK ve Barzani’ye ikram edilen illegal devletin yüzölçümü ise 180 bin kilometre olarak hedefleniyor. Bu hedefin şu ana kadar 150 bin kilometrekaresi gerçekleşmiş durumda.
Journalist Yılmaz Bilgen;
Relocation of this century:
There was drama in each one meter of 191 thousand square kilometers in Syria. This is beyond a war. Every bombs from air, every overseas bombs were carrier of this tragedy.
I saw children whose fingers were stuck on walls and who died while they were sucking milk while I was working there. I also saw people whose bodies half and who were raped bloodthirstily at military hospitals. It is not important what people say while going from outcomes to incidents.
I saw that while 10 people died due to a protest in France or in America and the world overreacted, 170 people died in Syria only in a day. It is impossible to tell about people who were killed by chemical weapons.
It is not important to run the numbers. Nobody cares that people have lives. Every people, who have conscience, will carry this tragedy in the history. People who watched and did not speak will pay its price. God will name and they will pay its price on judgement day.
Everything were done in Syria publicly. People lived everything openly. There were massacres in Raqqa and Aleppo. There were the biggest tortures and massacres of last century. Millions of people left their homes. The rest took refuge in camps and migrated to other cities. This was a manner of application in multinational form of the slaughter.
There is a new map design. Everyone has specific horizon line. Victims of this topographical figure were people.
New maps are being drawn. There are sites which are five thousand years They delete a memory, life experiences with some reasons and prepare background of new formations. Iran has its own map. Other countries have their own maps. They reconstruct both the geography and all living creatures there like a laboratory. They try to delete all memories and form a new structure. They betray all memories.
The largest armies in the world are here for killing and map. But God has also a plan.
Turkey is not responsible for this history. Turkey provided stability and brought order there. There are 14 cities in Syria. Turkey does not have power to change them. Its border security matters. It hosts Syrian people humanistically. This is even a significant approach.
And if we succeed to be a nation we can prevent the waves coming from Syria. Downing the Russian plane, visa problem with America… They are within a plan.
23 million civil Iraqi and Syrian have been exiled in 7 years in the Middle East which boils like a den of intrigue with the efforts of western states. Most of them have taken refuge in countries like Turkey, Jordan, Lebanon. They do not have any hope or plans to return their countries. 13 million people are from Syria and 10 millions are from Iraq. While 7 millions Syrian left their homes and migrated other cities of Syria because of bombings and occupations, 6 million Syrian emigrated to different countries. Three and a half million people emigrated and six and a half million people migrated in Iraq. Esed affected the migration table with Russia and the USA aerial bombs. Terrorist groups like PKK, DEAŞ, Hasdi Sabi and Hezbollah forced millions of people to migrate or emigrate by plundering and slaughtering.
TWO AND A HALF MILLION PEOPLE WERE SLAUGHTERED
Two and a half million people died due to the occupations and violations which caused to empty hundreds of towns and old cities in both countries. The USA occupied Iraq in 2003 and slaughtered 1 million civils. Later it alleged DAEŞ, which occupied thirty seven percent of Iraq, and slaughtered 500 thousand people in 2004. 1 million Syrian civils were massacred who opposed Esed in 2011.
Forced migration, which took place because of war and violence, occured in a distinct line. Several actors played active roles for the sake of same purpose. They all wanted to empty the line beginning from Baghdad and going to Mediterranean. They have changed the demographic structure of Damascus, Telafer, Mosul, Daraa, Kirkuk, Homs, Aleppo, Raqqa, Deir ez Zor and Turkmen Mountain. They have cleaned these regions from their owners and have placed people from different countries.
MAP AND MEMORY HAVE BEEN CHANGED AT THE SAME TIME
Bombardments, which destroyed thousands of pieces belonging to both ancient times to Islamic architecture, are for not only emptying the cities but also for erasing memory of thousands years. Thousands of pieces were destroyed in Humus, Aleppo, Mosul and Damascus with point shooting. This attempt, which is given on to destroy hopes of millions to return their countries, goes on systematically. While the subcontracter organizations , which have been produced for this purpose, enable the project owners enough, the new ones are replacing with the old ones.
SMALL COUNTRIES WILL BE ESTABLISHED
13 countries were founded in a region which was taken from the Ottomans at the beginning of 1900s and which was named as the Middle East by the English. Hegemons wanted to turn the oppositions, which began against centenarian western puppet regimes into opportunities. They took action to constitute new constructions on the lands which were divided according to basis of petrol and division. The region, which included Iraq, Syria, Israel, Palestine, Jordan, Saudi Arabia, Yemen, Omani, The United Arab Emirates, Qatar, Bahrain, Kuwait and Lebanon and had the characteristic of being one country in 1910, is wanted to divide into small countries. Fire will be carried to other countries after the end the division and design in Iraq and Syria and stabil status will dominate.
THEY INSIST ON THE SAME LINE
The referendum, which was turned into a means of open blackmail and hijack, is like a summary of occupation and its process that began in 1991. The USA and the West alliance, which attacked the governance of Saddam Hussein due to the chemical production that has never been proved although 26 years passed, first declared that the Northern Iraq was no flight-zone for Barzani whom they guarded.
FIRST RELOCATION TOOK PLACE IN ERBIL
The demographic structure of Erbil was changed firstly for Barzani who was openly protected with the 36th paralel practise (no-flight zone practice) and the first relocation took place in Erbil for the Peshmerga’s settlement. The Turkmen, Arabs, Armenians and Ankava Christians were sent harshly from the region. The Kurds constituted of 13 percent of the population according to 1957 census in Erbil which has been today declared as the capital of assumed Kurdistan.
THE PROMISED LAND, KURDISTAN
The region which has been declared as a fake country by Barzani, who has settled in Iraq, and by PKK, which has settled in Northern and Eastern regions, has also been shaping in Euphrates-Tigris river basin. This region has also the characteristic of being the promised lands of Zionism. In Iraq and Syria, which have witnessed the largest exile of this century, empty towns, plundered history and occupied hundred of thousands kilometers regions are located in the same line.
THE MOST CONCRETE STEP FOR ISRAEL
Ersat Salihi, Head of Iraqi Turkmen Front, says that MOSSAD and CIA are two basic factors which have prepared current situation in Iraq. Nefi Demir, a researcher from Kirkuk, says that the project, which has been planified and has promised an independent country to the Kurds, should be seen as the most concrete step that Israel has taken for its final target.
BARZANI INVITED 200 THOUSAND JEWS
In Iraq and Syria, where the exiles have continued due to wars, PKK and Barzani have explained that all kinds of conveniences will be enabled for the Jews, who had to leave Iraq at the beginning of 1900s, to return. A million Sunnis have been emigrated by force from where Barzani has invited 200 thousand Jews. It is said that if Barzani’s fake country attempt will succeed and settlements like Mosul, Kirkuk, Tuz Khumartu, Mendeli, Kifre, Celavlak, Hanekin, Karatepe will be included in this counterfeit map, 600-700 thousand civils will emigrate.
BARZANI-PKK COORDINATION
Campaign to announce North Iraq counterfeit country, which is supported by the capitals of Western countries especially by Israel and the USA, is being carried out with the north of Syria simultaneously. PKK-PYD terrorist organizations performed referendum campaign for so-called North Syria Federal District in the north of Syria which has been divided according to the basis of three federal district as Jazeera, Afrin and Euphrates.
AIM IS A COUNTRY OF 180 THOUSAND SQUARE KILOMETERS
Barzani-PKK alliance, which is not expressed openly, continues on field starkly. Process, which is managed by a central mind, is a counterfeit corridor, which is 1400 square kilometers, opening from Kirkuk to Latakia. Surface of illegal country, which is offered to Barzani and PKK in Syria and Iraq by the USA, is aimed to be 180 thousand square kilometers. 150 thousand square kilometers of this aim has been taken place up to now.