KÜRESEL KAOSUN
DENEY LABORATUVARI: SURİYE
Basit bir kimya deneyi için bile temel laboratuvar malzemelerine ihtiyaç vardır. Beher, erlen, ayırma ve damlatma hunisi,numune şişeleri, val şişeleri ve sonda gibi daha bir çok alt yapı malzemesi olmadan başarılı bir kimya deneyi imkansızdır. Elbette bunun yanında altyapıya uygun kimyasalları da edinmek ve hangi kimyasalı hangi malzeme ile uygulayacağını bilmek önemlidir. Fizik veya biyoloji için de aynı kurallar geçerlidir. Peki sosyolojik deneyler öyle midir? Belli bir matematiği ve statik prensipleri var mıdır? Malzemesi insan olan sosyolojinin böyle bir durumu olmadığı aşikardır.
Yukarıda bahsettiğimiz kimya deneyi hazırlığının bir ülke veya toplum üzerinde uygulanışını ise bugün Suriye’ye baktığımızda şahit oluyoruz. Batının toplum mühendisliği üzerindeki uzmanlığını dün ve bugün de görmekteyiz. Günümüzde meydana gelen sınır problemleri, etnik çatışmalar, mezhep kavgaları vb. problemler çoğunlukla yakın geçmişte filizlenmiş veya körüklenmiş kıvılcımlardır. Tabi bu bahanenin arkasına sığınmak açıkçası pek mantıklı ve pozitif bir seçenek olarak görünmüyor. Zira Müslüman dünyasının içerisinde bulunduğu bu kaotik durumun suçunu tamamıyla Batı’ya yüklemek esasında doğru bir tercih değildir. Suçun büyük kısmı bize aittir. Nasıl bu oyuna geldik? Nerede yanlış yaptık? Medeniyetimiz dünyaya yön verirken bugün nasıl yönlendirilir hale geldik? gibi soruları kendimize sürekli olarak sormamız gerekiyor.
Şimdi bu kısa değerlendirmenin ardından birkaç örnek ile beraber Suriye denkleminin geçmişteki örneklerinden bahsedelim. Sınır problemleri veya etnik çatışmaların körüklenmesi yalnızca bugüne ait bir olgu değildir. Bundan asırlar önce 1488-89 yıllarında Arapça konuşan bir Portekizli olan Pero de Covilhao Hürmüz’ü ziyaret ettiğinde ticari güzergahların peşine düşmüş ve o günden bugüne Batı’nın Doğu üzerindeki sömürge politikaları hiç duraksamaya uğramamıştır. Bu adımın ilki Portekizliler tarafından atılmış olsa da ardından Hollanda, Fransa ve İngiltere Orta Asya ve Ortadoğu’da sürekli çatışma ortamları meydana getirmişler ve çıkarları doğrultusunda toplumları kaos içerisine sürüklemişlerdir. Yakın tarihte de bu misyonu Amerika üstlenmiştir.
Bugün Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen siyasal, sosyal ve ekonomik çalkantıların tıpkı geçmişte olduğu gibi yeni bir örneğini de Suriye’de görmekteyiz. Bu bağlamda Suriye’de mezhepler arası çatışma giderek artarak toplumsal bağların zedelenmesi sağlanmıştır. Birçok farklı örgütsel yapının aynı coğrafya içerisinde yeşertilmesi de hiç şüphesiz kaosun meydana getirilmesi yönünde etkili olmuştur. Toplumun kendi içerisinde çatışmaya sürüklenmesinde yönetim mekanizmasının da etkisi olmuştur. Şer odaklarına çanak tutan Suriye yönetimi Suriye’de kendi halkına acımasızca uygulamalarda bulunmuş ve hepimizin bildiği gibi bu katliamı büyük güçlerden aldığı maddi ve manevi destekle gerçekleştirmiştir. Tarihteki örneklerinde de görüldüğü üzere eğer bir devletin yönetim mekanizması başka bir gücün hegemonyası altında ise bu noktada ezilen taraf halk olur. Yönetim halktan bağımsız direkt olarak kendi menfaat balonunu şişirmeye çalışır ve büyük güç kukla yönetimi kendi güdümünde oynatmaya devam eder. Bu sırada ülke içerisinde meydana gelen anarşi ortamı da giderek dış müdahaleyi gerekli kılar. Bu durum aynı zamanda devletin ve beraberindeki hükümet ve halkın da iflası anlamına gelir. Büyük güç dış müdahale için önceden ilmek ilmek hazırlamış olduğu senaryosunu gerçekleştirdiği müdahale ve kurduğu emperyalist düzen ile birlikkte nihayete erdirmiş olur.
Yazının en başında bahsettiğimiz laboratuvar ve malzemeleri, siyasal arenada işte bu şekilde işlenmektedir. Zincirin bir halkasının zayıflatılması beraberinde bütün bir sistemin çökmesine neden olur. Suriye bugün üzerinde prova yapılan yalnızca bir laboratuvardır. Eğer bu deney başarıyla sonuçlanırsa ileri vadede büyük planın devreye gireceği kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu sebeple Türkiye’nin ve tabi Türk hükümetinin sınırlarımızda meydana gelen bu hasmani olayların dışarısında durması veya müdahalede bulunamması açıkçası ben bu coğrafya üzerinde hiçbir söz hakkına sahip değilim demekle aynı derecededir ve bu büyük deney içerisinde kobay olmaya razı olmaktır. Bunun yanında sınırlarımızda meydana gelen olaylara duyarsız kalmak yarın olduğunda aynı olayların sınırlarımız içerisinde gerçekleşmesine de davetiye çıkarmaktan öteye bir şey değildir.
Ortadoğu coğrafyası insanın dünya ile ilk tanışmasından beridir hep en kıymetli hep en stratejik hep en hareketli bölge olmuştur ve böyle de olmaya devam edecektir. Bu coğrafyada toprak sahibi iseniz ya güçlü olur hayatta kalırsnız yahut seyirci kalır bir süre sonra siz de sıradanlaşır ve ardından tarihin tozlu sayfalarına karışırsınız. İşte burada kendi misyonumuzu belirleme konusunda oldukça iradeli ve aktif davranmalıyız. Zira Suriye örneği Ortadoğu coğrafyasına ve bilhassa İslam dünyasına bir şeyler anlatmaktadır. Umarım karşılaştığımız bu tablo İslam coğrafyasında bir uyanışa sebep olur. Aksi takdirde bir olmazsak, güçlü olmazsak, araştırıp bilgi edinip bu bilgiyi hayatımıza katamazsak, daha birçok Suriye örneğiyle karşılaşmamız maalesef mümkündür.
GLOBAL KAOSUN
EXPERIMENTAL LABORATORY: SYRIA
Even for a simple chemistry experiment, basic laboratory materials are needed. A successful chemistry experiment is impossible without many other infrastructure materials, such as beer, erlen, separation and drip hopper, sample bottles, val bottles and probes. Of course, it is also important to acquire the appropriate chemistry for the infrastructure and to know what chemistry it will apply. The same rules apply for physics or biology. So are the sociological experiments? Is there a certain mathematics and static principles? It is obvious that sociology whose material is human is not such a situation.
We are witnessing the implementation of the chemistry experiment preparation mentioned above on a country or society when we look at Syria today. We see the expertise of the West on social engineering yesterday and today. Today, border problems, ethnic conflicts, sectarian conflicts and so on. problems are often sparked or flared spirals in the recent past. Obviously, taking shelter behind this subject does not seem to be a sensible and positive option. Because this chaotic situation in the Muslim world is not the right choice to actually commit the blame to the West. Most of the crime belongs to us. How did we get to this game? Where did we go wrong? How has our civilization been directed today as it has guided the world? We need to ask ourselves questions like this constantly.
Now let me briefly mention some examples of this short evaluation followed by examples of the Syrian equation in the past. It is not just a phenomenon that is bloated by border problems or ethnic conflicts. When Pero de Covilhao, an Arabic-speaking Portuguese, aged 1488-89, visited Hürmüz, he pursued commercial routes and from that day onwards the colonial policies of the West over the West have never been hesitant. Although this step was first taken by the Portuguese, then the Netherlands, France and Britain brought about constant conflicts in Central Asia and the Middle East and they dragged societies into chaos in the interests of their interests. In recent years, America has undertaken this mission.
We see in Syria a new example of the political, social and economic turmoil that took place in the geography of the Middle East today, just as it was in the past. In this context, clashes between sects in Syria have been increasing and the social ties have been damaged. Many different organizational structures in the same geography, no doubt, has been effective in bringing chaos to the square. The influence of the management mechanism in the society has also been affected by the conflict within itself. The Syrian government, which holds the sharply focused fiefdoms, was found in Syria in the ruthless practice of its own people and, as we all know, has carried out this massacre with material and spiritual support from the great powers. As can be seen in the historical examples, if a state’s management mechanism is under the hegemony of another power, the oppressed party will be the people at this point. Management tries to inflate its own benefit ball directly from the heavens, and the great power continues to play puppet management in its own direction. Meanwhile, the environment of anarchy in the country is increasingly necessitating external intervention. This also means government and the government and people involved. The great power is the culprit, with the intervention and imperialist order it has made for the scenario that it prepares for the foreign intervention.
The laboratories and materials we mentioned at the beginning of this article are processed in this way in the political arena. The weakening of a chain of chains will cause an entire system to collapse. Syria is the only laboratory that has been rehearsed on today. If this experiment is successful, it is an inevitable reality that the big plan will come into action in the forward ward. For this reason, the fact that Turkey and the Turkish government, of course, are able to stand outside or intervene in these hostile events in our borders is at the same level as I do not have any say in this geography, and is willing to be a guinea pig in this great experiment. Besides, if we are insensitive to the events that happen in our borders, tomorrow, the same events happen within our borders and it is nothing more than an invitation.
The Middle East has always been the most precious, always the most strategic and always the most active region, and it will continue to be so. In this geographical territory you are either strong or you will remain alive or remain a spectator after a while, then you become ordinary and then you get confused with the dusty pages of history. Here we must be very willing and active to determine our own mission. Because the Syrian example tells something to the Middle East geography and especially to the Islamic world. I hope that this table causes an awakening in the Islamic geography. Otherwise, if we are not strong, if we are not strong, we are unfortunately able to encounter many more examples of Syria, if we can not find out and acquire this knowledge and add our life to our lives.