Cevdet İŞBİTİRİCİ

Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı

Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Cevdet İŞBİTİRİCİ

Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Cevdet İŞBİTİRİCİ

Acı siren sesleriyle hızla giden bir itfaiye aracı hangimizi etkilemez… Biliriz ki o kırmızı; üzerinde jan janlı ışıkları bulunan bu araçlar ya bir yangına müdahale edip can kurtaracak, ya da sıkışmış, zorda kalmış birinin imdadına yetişecek. Bazen bir kayanın arasında kaybolmuş minicik bir kediye şefkat sunacak, bazen de hiç bilmediğimiz görevlerle insanların kahramanı olacak. Biz hep bileceğiz ki; o kırmızı jan janlı koca araç hep bir çığlığa koşacak.. Bu serüvenin tarihi, Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Cevdet İşbitirici’nin dev koleksiyonuyla müzede sergileneceği günü bekliyor.

İtfaiye’nin tarihi
bu oyuncaklarda

 

Böyle bir koleksiyonu oluşturmaya nasıl başladınız?
Küçüklüğümden bu yana maketlere karşı ilgim ve sevgim vardı. Ben çocuklarıma oyuncak alırken kendime de alıyordum. Onlar oynarken ben de oynuyordum. 53 yaşındayım ama çocukluğum hiç bitmedi. Halen devam ediyor. Bu hayata bakışımızı değiştiriyor. İnsanın gönlüne çocuklarla girebiliyorsun. 2006 yılı Mart Ayı’nda göreve başladığımda bir vesile ile Ankara’ya İtfaiye Daire Başkanlığı’nı ziyarete gitmiştim. İtfaiye Daire Başkanlığı’nın odasında mesleğimle de ilgili olduğu için itfaiye oyuncaklarından birkaçı dikkatimi çekti. İşletmeci firmanın birinde de aynı oyuncaktan iki tane vardı. Birini istedim O gün ilk oyuncağı elime aldım. Onsan sonra bu bende iyice yerleşti. Maket itfaiye aracı, itfaiye ile ilgili maket oyuncaklar, eskiden kullanılan itfaiye araçları derken İtfaiyenin kullanmış olduğu ne kadar küçük parça varsa bunları biriktirmeye başladık. Böylece de hobimi geliştirdim.

Bu maket ve oyuncakları nasıl temin ettiniz?
Bunların birçoğunu yurtdışında gittiğimiz fuarlardan temin ettim. İnternet yoluyla çeşitli sitelerden getirttirdim. En çok da yurtdışına giden dostlarımdan destek istedim. Şimdiye kadar 12 yıllık bir birikimden sonra elimize 800 civarında araç geçti. Bunun yanı sıra 350 civarında da itfaiyenin kullandığı araç ekipmanlarından oluşan parça var.

Büyük uğraşlar sonucu oluşturduğunuz koleksiyonu nasıl değerlendirmeyi planlıyorsunuz?
Sanatçı Sunay Akın’la bir araya geldik. Biliyorsunuz kendisinin İstanbul’da Oyuncak Müzesi var. O benim biriktirdiğim maketleri görünce “Bir müze açmayı düşünmüyor musun” dedi. Güzel bir fikirdi. Bu konuyla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımızla da uzun süredir görüşüyoruz. Bunları bir müzede sergileyebilmek amacıyla yer istedik. Başkanımız da bu konuya çok sıcak baktı. Güzel, kapsamlı bir müze açmak adına uygun bir yer edindikten sonra bir müze yapmayı düşünüyoruz. Bunun özellikle Konya’mıza kazandırılmasından dolayı büyük mutluluk duyacağım. Çünkü Türkiye’de benim gibi bu kadar kapsamlı itfaiye oyuncaklarını, maketlerini biriktiren başka bir şahıs yok. Varsa da bilmiyorum. Bu ammeye mal olmuş bir iştir. Kendi gayretlerimizle bu seviyeye getirdik. Bundan sonra da çocuklarımıza, geleceğimize bir miras olarak bırakmak isteriz. Elimizde eski itfaiye araçlarımızdan değil, halen kullanılmakta olan araçlarımızdan da var. Onları da burada sergiliyoruz. Eski tulumbalar, 20, 25 yıl önce kullanılmış hortumlarımız, lanslar var. Tamamını müzemizde değerlendirip bir hafıza oluşturmak istiyoruz. Geleceğimize bir köprü olsun istiyoruz.

Müzenin İtfaiye Teşkilatı’na, ilin sosyo-kültürel yapısına nasıl bir katkısı olur?
Hepimizin bildiği gibi hafızası olmayan toplumlar yok olmaya mahkumdur. Yaklaşık 5 yıl önce Avrupa’da görmüştüm. Nüfusu 700 bin olan bir kentte 450 tane müze olduğunu duyunca gıptayla bakmıştım. Bizim burada geleceğe aktarmamız gereken birçok şey olduğunu düşünüyorum. Bu mantalite ile hareket ediyoruz. Belki bu oyuncaklar da nedir diye hafif düşünenler olabilir. Sunay Akın’la sık sık görüşüyorum. Müzesini o kadar çok ziyaret eden var ki; birçok insan ziyaret edip orada çay içiyorlar. Müzeyi bir sohbet haneye çevirmiş. Toplum olarak bizim kafelerde nargile kültüründen kurtulup böyle mekanlarda sohbet etmeye, dertleşmeye, aynı konular üzerinde birbirimizle bazı konuları paylaşmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Müzeden hedefimiz bu. Emekli itfaiyecilerimizi oraya getirip çocuklarımıza anılarını kahramanlıklarını anlattırmak istiyoruz. Yurtdışında bunun pek çok örneği var. Amerika’da, Avrupa’da itfaiyecilik nasıl bir numaraysa ülkemizde de öyle olmalı. Sivil toplum kuruluşlarının, insanlara hizmet eden yardım kuruluşlarının merkezi Konya’dır. İyi niyetimizi bu paylaşımcı, özverili çalışmalarımızın yansımasını müzeler vasıtasıyla müzeye gelenlerle paylaşmak bizim için bir ihtiyaçtır. Bu anlamda hem teşkilatımıza hem de ilimize ciddi katkı olacağına inanıyorum. Temel amacımız hem kültürel mirasa hem de geleceğe ışık tutabilecek bir çalışma zemini ortaya koyabilmek.

Koleksiyonda neler bulunuyor?
Bir santimetreden 75 santimetreye kadar çeşitli boyutta oyuncaklarımız, maketlerimiz mevcut. Bunlar içerisinde itfaiye ekipmanlarıyla ilgili maketler var. Nacaktan tutun telsizlere kadar. Ya da kesici ayırıcılara . Bunları ilerleyen dönemde bizimle beraber düşünen neslimizle paylaşmak istiyoruz. İnsanın içinde biriktirme duygusu vardır. Ama sevda yoksa bununla ilgili adım atamaz. Bu biraz da geçmişe gıptayla bakmakla mümkün. İnsanın içinde çocuksu ruh taşıması da lazım. Çocuklarımızın ne olacaksın sorusuna liseden sonra cevap verdikleri vakidir. Çocukken dikte ettiğimiz meslek gruplarını söylerler. Doktor, mühendis, pilot gibi. Ama esas “Ne olmak istiyorsun” sorusunun cevabı liseden sonra belli olur. Halbuki Avrupa’da öyle değil. Çocuklar 7 yaşından itibaren yeteneklerine göre keşfedilip yönlendiriliyor. Yakın zamanda Türkiye’de de başladı.

Koleksiyonunuz şimdi de görülebilir mi?
İsteyen herkes gelip gezebilir. Teşkilatımız hakkında bilgilendirme yapıyoruz. Bu oyuncakları gören çocukların çıkarken ben itfaiyeci olacağım dediklerini çok duydum. Konya’da 650 bin kişiye 5 yılda eğitim verdik. Yangın miktarında kayda değer azalma sağlandı. Anlatmak, bilgilendirmek çözümün yüzde 80’idir. Bir çocuğun kibritle oynamaması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Ya da ocakta, fırında oluşan küçük alevlenmeleri ıslak havluyla kapatmasını öğrenmeli. Panik yapmamalı. Ama alev büyüyünce değil, ilk anda, biz gelinceye kadar. Bunlar önemli şeyler. Eğitimle birlikte yaşam güvenliği bilinci oluşmaktadır.

İtfaiye Teşkilatı’nı hepimiz bilsek de esas görevleri konusunda tam olarak bilgi sahibi değiliz. Bundan da bahseder misiniz?
İtfaiye teşkilatlarının yangına müdahale etmek ve söndürmek dışında her türlü kaza, çökme, patlama, mahsur kalma ve benzeri durumlarda teknik kurtarma gerektiren olaylara müdahale etmek ve ilk yardım hizmetlerini yürütmek; arazi de, su üstü ve su altında her türlü arama ve kurtarma çalışmalarını yapmak, su baskınlarına müdahale etmek, doğal afetler ve olağanüstü durumlarda kurtarma çalışmalarına katılmak, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ile verilen görevleri yapmak, Nükleer, biyolojik, kimyasal (NBC) maddeleri ile kirlenmelerde arıtma işlemlerine yardımcı olmak, halkı, kurum ve kuruluşları itfaiye hizmetleri ile ilgili olarak bilgilendirmek, alınacak önlemler konusunda eğitmek ve bu konuda tatbikatlar yapmak, kamu ve özel kuruluşlara ait itfaiye birimleri ile gönüllü itfaiye personelinin eğitim ve yetiştirilmesine yardım etmek; bunların bina, araç-gereç ve donanımlarının itfaiye standartlarına uygunluğunu denetlemek ve bu birimlere yangın yeterlilik belgesi vermek ve gerektiğinde bu birimlerle işbirliği yapmak, bacaları temizlemek veya temizlettirmek ve bacaları yangına karşı önlemler yönünden denetlemek, talep edilmesi halinde orman yangınlarının söndürülmesi çalışmalarına katılmak, imar planlarına göre parlayıcı, patlayıcı ve yanıcı madde depolama yerlerini tespit etmek, işyeri, eğlence yeri, fabrika ve sanayi kuruluşlarını yangına karşı önlemler yönünden denetlemek, bu konularda mevzuatın öngördüğü izin ve ruhsatları vermek gibi görevleri bulunmaktadır.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde uygulanmakta olan gönüllü itfaiyecilik projesinin Konya uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz?
12/11/2012 tarihinde yayımlanan 6360 Sayılı (On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair) Kanun ile birlikte 14 yeni büyükşehir kurulmuş ve önceden kurulu büyükşehirler ile yeni kurulan büyükşehirlerin hizmet alanı il mülki sınırı olmuştur. Bu kapsamda ilin tamamında yürütülmesi gereken görevlerden biri, itfaiye hizmetleridir. Konya ili 42 bin km2 ’lik yüzölçümü ile dünyanın 65 ülkesinden daha büyük alana sahiptir. 31 ilçesi bulunan bu büyüklükteki yüzölçüme sahip bir alanda, tüm mahallerde meydana gelebilecek itfai bir olaya en kısa sürede ulaşılması için İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak yasa öncesi çalışmalara başladık. İl merkezimizde 5 adet profesyonel itfaiye istasyonu varken, şu an il genelinde 110 profesyonel itfaiye istasyonu ile hizmetler yerine getirilmektedir.

Bu büyüklükteki yüzölçüme sahip alanda her mahalleye profesyonel itfaiye istasyonu kuramazsınız ve bunun çok yüksek maliyetleri vardır. Bu da kamu zararına neden olur. Konya İtfaiyesi olarak itfaiyecilik ile ilgili her platformda yer alıyor, dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda 6360 sayılı Yeni Büyükşehir Yasası öncesi dünya gönüllü itfaiyecilik örneklerini inceledik ve Konya ilimizde nasıl bir gönüllü itfaiyecilik uygulaması yapılacağını belirledik. İlimizin bir tarım şehri olmasından ve her mahallemizde traktör bulunduğundan dolayı, 550 adet kırsal mahallemize traktör miline bağlı çalışan 3 tonluk donanımlı yangın söndürme tankeri dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Dağıtımı gerçekleştirilen tankerler ile bin 571 gönüllü itfaiyecimiz tarafından bugüne kadar bin 439 itfai olaya müdahale edilmiştir. Kırsal alanda sürdürülebilir bir kalkınmanın devamı için verilen tankerler aynı zamanda cenaze, düğün merasimi, ağaç sulama gibi bölgenin diğer ihtiyaçlarını gidermeye hizmet etmektedir. Bu kapsamda 12 bin 484 etkinlikte tankerler kullanılmıştır. Milli servete sahip çıkan, başta muhtarlarımız olmak üzere tüm gönüllü itfaiyecilerimize teşekkür ederim.

Son olarak ne söylemek istersiniz?
Ben hep sevdim, sevgi her şeyin anahtarıdır.

Add comment