Hüseyin TOPTAŞ

BİRR REKLAM ve TANITIM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜR

Hüseyin TOPTAŞ

Hüseyin TOPTAŞ

Hüseyin TOPTAŞ

BİRR REKLAM ve TANITIM HİZMETLERİ

GENEL MÜDÜR

 

1960 yılında Bozkır’da doğan Hüseyin TOPTAŞ 1986 yılında S.Ü. İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Özel Selçuk öğrenci Yurdu Müdürü, Sun TV Haber Müdürü, Mir Ajans Genel Müdürü olarak çalıştı. 2000 yılında Birr Reklam ve Tanıtım Hizmetlerini kurdu.

 

Hüseyin Bey; ‘‘Reklamcı olmak hiç aklımdan geçmiyordu. Sun TV’ den ayrıldıktan sonra 6 yıl kadar Mir Ajansta müdürlük yaptım. 2000 yılındakendi işimi kurmak üzere ayrıldım. Birr Reklam ve Tanıtım Hizmetlerini kurdum. Reklam sektöründe Medya planlama üzerine hizmet vermekteyim. Zaman Gazetesinin anlaşmalı ajansı ve Bugün Gazetesinin Konya Reklam temsilciliğini yapmaktayım. Konya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulunda Sayman Üye olarak görev yapmaktayım’’ diyor. Sektörde ki tecrübesinden feyiz almak ve daha yakından tanımak istediğimiz Sayın Hüseyin Toptaş ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

Konya’da reklam sektörünün gidişatı hakkında ki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Konya’da reklam sektörünün her yıl daha iyiye gittiğine inanıyorum. Bunda reklam verenlerimizin bilinçlenmesi, marka değerlerine önem vermesi ile birlikte reklamcılarımızın da kendilerini geliştirmelerinin büyük önemi var.

Bundan 10 yıl öncesi reklam veren belki reklamı vermiş olmak için veriyordu, rakibi reklam verdiği için reklam veriyordu, hatır için reklam veriyordu.

Şimdi reklam veren reklam verirken hedef kitlesini düşünüyor. Verdiği reklamın ürününe veya hizmetine getireceği faydayı düşünüyor.

Konya’ya ulusal markaların gelmesi, zincir mağazaların yer alması yerel firmalarımızın daha dikkatli yatırım yapmalarına ve daha titiz çalışmalarına sebep olmuştur. Rakipler karşısında ayakta kalmak, pazardan pay almak isteyen firmalar reklamın etkisinin ve gücünün farkına varmışlardır.
Sizin sektöre yaklaşımınız nasıl, sizce reklam sektörü nasıl gelişir?

Reklam sektörü dediğimiz zaman geniş bir alanı ele alıyoruz. Bugün eline çantayı alıp firmalara kartvizit toplayarak kartvizit hizmeti veren de kendisini reklamcı görmektedir. Bir tanıdık firmanın eleman ilanını veren de kendisini reklamcı olarak tanıtmaktadır.

Bir kişi çıkıp benim bütçem ancak bir çay ocağı açmaya müsait deyip, çay ocağı açacak olsa Kahveciler Odası’na kayıt yaptırması gerekir. Kuaför olması için Berberler Odası’na kayıt olması lazım. Ama bizim reklamcıların böyle bir zorunluluğu yok. Sahip olduğu bir cep telefonu ve bastırdığı bir kartvizitle piyasada reklamcı olarak dolaşabilmektedir. Bilgisayarda öğrendiği iki program ile grafik tasarım yaparak kendisini reklamcı olarak takdim edebilmektedir.  Kimse de çıkıp bu nasıl reklamcılık diye sormamaktadır. Sektörün daha iyi noktalara gelmesi için reklamcıların bir çatı altında toplanması gerekmektedir. Sektörümüzde kimin reklamcı, kimin reklamcı değil bunun belirlenmesi lazım.

Reklamcıların Odası, Federasyonu hatta Konfederasyonu olması lazım. Reklamcılar olarak büyük markalara hizmet veriyoruz. Sıfırdan aldığımız bir firmayı marka haline getiriyoruz. Ama kendimize gelince hiçbir şey yapmıyoruz. ”Terzi kendi söküğünü dikemez” dereler ya, herhalde biz de kendimize faydalı olamıyoruz.

Konya’da ki reklam bilincini nasıl buluyorsunuz ve reklam bilincini uyandırmak için neler yapılmalıdır?

Konya’da reklam bilinci her geçen gün artmaktadır. Bunda son yıllarda Konya’mıza ulusal markaların satış merkezlerinin gelmesi, Zincir mağazaların sayısının artması etkili olmuştur. Piyasada tutunup büyümek isteyen bir firma piyasa şartlarına göre hareket etmelidir. Kurumsal yapısını oluşturmalıdır. Kurumsallaşacağım derken firmasına kurum bağlatmamalıdır. Sobalı evde oturanlar bilir. Baca kurum bağladığı zaman bacayı açmak için ya ateş yakılır ya da bacadan demir salınır. Firmalarda kurum bağlarsa; ya yerinde sayar, ya bir arpa boyu yol alamaz ya da banka ve icra daireleri vb. kişi ve kurumların uğradıkları ilk adres olur. Neticede ticari hayatın mevtaları arsında yer alır.

Reklam bilincinin oluşmasında firmalara hizmet veren reklamcı arkadaşlarımıza çok büyük işler düşmektedir. Firmalar doğru yönlendirilerek reklam bütçelerini doğru yerlerde kullanmalarını sağlamalıyız. Yanlış planlama ve yanlış yönlendirme neticesinde reklam hakkında meydana gelecek olumsuz düşünce gelecek zamanlarda yapılacak reklam çalışmalarını da etkileyecektir. Reklamdan netice alamayan firma ve onu tanıyan diğer tanıdık firmaların reklamdan soğumasına sebep olacaktır.

Bu sektöre yeni adım atan genç reklamcılara tavsiyeleriniz nelerdir?

Sektöre yeni atılan arkadaşlarıma sabırlı olmalarını tavsiye ederim. Hemen işe başlar başlamaz büyük neticeler alacağını hiç kimse beklemesin.

Büyük bir firmanın işini aldıysa ona güvenip başka firma aramayı ihmal etmesin. Üç beş tane küçük firma ile başlayan bir arkadaşım o firmalarla beraber yoluna devam etmeli, bunlardan birkaç tanesi ayrıldığı zaman onların yerine birkaç tane daha yeni firma gelir. O küçük firmalarla beraber büyümelidir. Ama büyük firmaya güvenip başka firma almadıysa onu kaybettiği anda yolda yalnız kalır.

Reklam çalan unsurlardan uzak dursunlar. Eğitimde nasıl zaman çalan unsurlar varsa reklamda da reklam çalan unsurlar vardır. Firma ile randevulu görüşsün. Görüşme esnasında yabancı birileri varsa reklam konusuna girmesin. Firmaların ödeme yoğunluğu olan günlerde yani ay sonlarında, vergi ödeme günlerinde reklam görüşmesi yapmasın. Sabahın çok erken saatinde veya akşam geç saatte reklam görüşmesi yapmasın. Reklam görüşmelerine giderken gideceği firma ve görüşeceği kişi hakkında iyi araştırma yapsın.

Gündemdeki konuları iyi takip etsin. Görüşme esnasında gündemdeki konulara yabancı kalmasın. İyi bir reklamcının ekonomi, spor, siyasi konularda bilgi sahibi olması gerekir. Reklamcı arkadaşlarıma bir diğer tavsiyem de kılık kıyafetlerine dikkat etmeleridir. Unutulmasın ki, kişi kılık kıyafeti ile karşılanır konuşması ile uğurlanır.
Firmalar medya planlamaları yaparken nasıl bir yol izlemeli?

Medya planlamasında; doğru zamanda, doğru bütçeyle, doğru mecrada yer almalarına dikkat etmelidirler. Planlamada hangi mecranın kendileri için daha faydalı olacağını iyi araştırmalıdırlar. Ben reklam verdim oldu mantığı ile hareket etmesinler. Konya’nın en çok seyredilen televizyonu veya gazetesi veya radyosuna reklam  verdim ama hiç faydasını görmedim diyen çok firma ile karşılaştım.

Reklam verirken bir ana mecra varsa bunu destekleyecek yan mecralarada ihtiyaç vardır. Düşünün, bir harpte hava birlikleri bir tepeyi veya bölgeyi bombardımana tutmuş. Kara birliklerinden lojistik destek gitmezse o tepenin bombalandığı ile kalır. Reklamda da aynı mantık geçerlidir. Açık hava mecrasının yeri farklıdır,televizyonun,  derginin yeri farklıdır. Ürün veya hizmet hangi mecradan netice alacaksa orada reklam yayını yapılmalıdır.

Reklam yapılacak ürün ve hizmetin kalitesine de güvenmelidir. Ürün iyi ise reklam yapmalıdır. Ürün kötü ise kesinlikle reklam yapmamalıdır. Ürün iyi fakat pazarlama noktalarında yoksa, pazarlama sonu servis hizmeti verilemiyorsa yine yapılacak reklam fayda yerine zarar verir. Kısaca reklamın saç ayakları sağlam olmalıdır.

Bir kişi günde en az üçbin mesaja muhatap olmaktadır. Bu mesajlardan ancak on kadarımı hatırlamaktadır. Mesajını dikkat çekecek ve hatırlanacak şekilde hazırlatmalıdır. Bunun için de medya konularına hakim bir ajanstan yardım alabilir.

Son olarak Konya’ da sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

 

Reklam sektörü reklam verenler ile birlikte uyumlu çalışırsa her iki tarafta kazançlı çıkacaktır.

Reklam Konya dışında yaptırıldığı zaman daha iyi olacak gibi yanlış bir anlayış var. Gerek prodüksiyon da gerekse medya planlamasında Konya’mızda çok kaliteli iş yapan arkadaşlarımız var. Hatta İstanbul’dan Ankara’dan Antalya’dan birçok firmanın işlerini takip eden arkadaşlarımız var. Bizler birbirimiz ile yardımlaşırsak iş alacağım diyerek piyasayı bozmazsak sektörümüz daha da gelişir. İnce, ufak hesaplar yaparak hareket edersek sektörümüzün kaymağını dışardan gelen birileri yer.

Add comment