Hakan İNEVİ

Hakan İNEVİ

Hakan İNEVİ

Hakan  İNEVİ

  Hakan İNEVİ

Inevision, yazılım piyasasındaki günübirlik çözümler geliştirme alışkanlığını yıkma düsturuyla Hakan İnevi tarafından kurulmuş genç bir firmadır. Hangi sektör olursa olsun, firmaları geliştirilen yazılımların çalışma prensiplerine zorlamak yerine, firmaların kendi çözümlerini geliştirebildiği yazılımlar geliştiriyor. Konu ne olursa olsun, her zaman bir çözüm olduğuna inanıyor.

 

Hakan Bey, sizi tanıyabilir miyiz?

1983 Konya doğumluyum. 1999 yılında Türk Alman Mesleki Eğitim Merkezi Endüstriyel Elektronik bölümünden mezun olduktan sonra, bilişim piyasasında çalışmaya başladım. O yaşlarda ancak yarı zamanlı çalışabiliyor ve az para kazanıyor olduğumuzdan, kendimi geliştirmek adına, haftalıklarımı biriktirip, yazılım kitapları alırdım. Yazılım dünyasına girişim, çalıştığım işyerinde çay, temizlik, paspas ve çıraklıktan arta kalan zamanlarda, bu kitaplardan öğrendiğim kodlarla başladı.

O zamanlar “google” gibi nimetler yoktu. Kaynak çok azdı ve hep İngilizceydi. Bu yüzden teknik İngilizce öğrenmek zorunda kalmıştım.

2004 yılında Meydan Group’ta bilgi işlem sorumlusu olarak işe başladım. İş hayatımdaki en iyi eğitimi aldığım okul Meydan’dı. Zira dokuz yıl boyunca orada yaptıklarım ve öğrendiklerim, bugün para kazanmamı sağlıyor.

Çalıştığınız firmanın vizyonu; sizin de vizyonunuzu belirler. Orada çalıştığım son 5 yılda, 1 milyon TL’ye yakın bilgi işlem yatırımı yapıldı. Bu, Konya’da nadiren görebileceğimiz bir durum. Zira firmalar, finansal bir darboğaza girdiklerinde, ilk kıstıkları bütçe her zaman bilgi işlem bütçesidir. Meydan’da hiçbir zaman bu olmadı. Hatta global kriz esnasında bile hiçbir zaman bütçem kesilmedi. Çünkü yönetim; iyi bir sistemin ancak yatırım yapılarak imar edileceğinin farkındaydı.

Bugün Meydan Group, bilgi işlem konusunda, sektöründe Türkiye’nin tartışmasız lideridir. Öyle ki bir çok Meydan yeniliği, sektördeki rakiplerine ışık tutmuş, onların da ufkunu genişletmiştir.

2013 Eylül’ünde Meydan’dan ayrıldığımda, birlikte çalışacağım tüm firmaların da tıpkı Meydan gibi bilinçli bir teknoloji yönetimine sahip olması gerektiğini düşünerek ayrıldım. 9 aydır, bu bilinci piyasada hak ettiği yere getirmek için uğraşıyoruz.

 

Sizce başarı nedir?

Bence başarı, çok para kazanmak ya da büyüyüp meşhur olmak değildir. Bence başarı, kişinin sevdiği, istediği işi yapabilmesi, bunu yaparken de ne kadar para kazanırsa kazansın, mutlu olmasıdır.

Hayatınızda size başarı getiren prensiplerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Aslında başarı getiren prensiplerim hiç olmadı. Prensiplerden ödün verilmez. O yüzden ödün veremeyeceğim prensiplerim yoktur. Zira çok değişken bir insanımdır. Bugün ak dediğime yarın kara diyebilirim. Birisi fikrimin yanlış olduğuna beni ikna ettiği anda 180 derece dönerim ve bunu hiç dert etmem. Yeter ki ikna etsin.

Prensip değil de belki nitelik diyebiliriz; çok hayalci bir insanımdır. Kafamda yüz proje üretirim, doksan dokuzu çöpe gider bir tanesi de belki hayata geçer. Aynı mantık problem çözerken de işler. Bir müşterim, bir problemimiz var dediğinde onlarca alternatif çözüm anlatırım, birçoğu müşterime mantıksız gelir, henüz lafım bile bitmeden fikirlerimi çürütür. Ancak hayal kurmak parayla değil ya; anlattıkça anlatırım. Bir şekilde mutlaka çözerim. Çözülmeyecek sorun olduğuna inanmıyorum. Yeter ki makul olsun.

Satma kaygısı hiç taşımıyorum. Firmaların ya da müşterilerimin talepleri ya da sorunları olduğunda, birçok kez yazılımın “y”si bile söz konusu olmadan sorun çözülüyor. Sorun çözmek için ille de yazılım geliştirmek gerekmiyor. Bazen müşterimin bakış açısını bazen de alışkanlıklarını değiştiriyorum. Bunu yaparken de çoğu zaman klavyenin bir tuşuna dahi dokunmuyorum. Sanırım bu durum, müşterilerimizde güven oluşturuyor.

Başarısız olduğumda tabii olarak üzülüyorum ancak bunu kompleks haline getirmiyorum. Ya yeniden deniyorum ya da başka bir yol izliyorum. İçinden çıkamadığımda yardım almaktan hiç çekinmiyorum. Sorunu çözdüğümde yeni şeyler de öğrendiğim için mutlu oluyorum. Bu şekilde davranarak şunu fark ettim ki; bilmek hiç eğlenceli bir şey değil. Bilmemek ise insanın beyninin içinde yaşadığı minik bir macera. Ödül ise; öğrenmek.

Add comment