ALİ KAYA

Çelikkayalar AVM Genel Müdürü

Çelikkayalar AVM Genel Müdürü ALİ KAYA

Çelikkayalar AVM Genel Müdürü ALİ KAYA

ALİ KAYA

 

Genç yaşında önemli görevler üstlenen Çelikkayalar AVM Genel Müdürü Ali Kaya, bu sayımızın kapak konusu oldu. Ali Kaya, kendi sektöründeki ve yöneticilik yaptığı Konyaspor hakkındaki görüşlerini METROPOL KONYA’ya değerlendirdi.

 

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

1979 yılında Konya’nın Meram İlçesine bağlı Pamukçu köyünde dünyaya geldim. Şirketimizin başına 2001 yılında vefat eden ağabeyimin ardından sonra geçtim.  O yıl Karatay ilçesinde Kadınlar Pazarı olarak bilinen Melike Hatun Çarşısı civarında 120 Metrekarelik bir marketimiz vardı. O yıllarda askerden yeni geldim ve ailemin de desteğiyle şirketin başına  geçtim.  Azimle doğru yerde, doğru bir ticaret yaparak büyüdük. Hamdolsun, bugün Konya’nın markası haline gelmeyi başardık. Bizde durmak yok. Aileden hep çalışmayı öğrendik. Bizde çocuklarımıza bunu öğretiyoruz. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

 

Halk tarafından çok bilinmeyen ama bulunduğunuz sektörün tepe kuruluşu olan PERDER’i Konya’da kurdunuz. Nedir PERDER?

PERDER, Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun kısaltılmış adıdır.  Bugün, Türkiye’de 16 bölgede faaliyet gösteren bir Sivil Toplum Örgütü’dür. PERDER’i  Konya’da 2009 kurduk. Konya’da perakendeci arkadaşlarla görüşerek derneğimizi faaliyete geçirdik.  Kurucu üyeyim ve 3 dönemdir de başkanlık görevini yürütüyorum. PERDER’i kurmaktaki amacımız, Konya’daki perakendeciyi ve yerel markalarımızı güçlendirmekti. Bunun yanı sıra sektörümüzde profesyonel ve kuramsallaşmayı sağlamak, altyapı güçlendirmek, personel eğitimiyle Konya ve bölgedeki perakendecileri bilgilendirmek ve zincir marketler olma yolunda birlik beraberlik oluşturmaktı. Amacımız yabancı sermayeli perakendecilere karşı daha güçlü olmak ve rekabet gücümüzü daha kuvvetlendirmekti. Ayrıca rekabetçi ve profesyonel olmak, Konya ve bölgemizdeki yabancı perakendecinin pazardan daha çok pay almasına engel olmaktı.  Bunda da ciddi bir başarı yakaladık. Yerel perakendecinin ne kadar çok güçlü olursa Konya’mıza ve bölgemize ekonomik ve istihdam açısından fayda sağlaması ve daha da iyisi Konya’da üretilen ürünleri desteleyip Konya’mızı gıda üretiminde markalaştırmayı sağlamaktı. Çok şükür hedeflerimize emin adımlar  atarak ulaştık.  Yani milliyetçi  duygularımız hep ağır bastı. Bu yolla çıkan PERDER, önemli bir çalışmaya imza attı.  Yaptığımız bu çalışmalar sonunda şehrimize ve sektörümüze sahip çıktık. Bugün hem Konya’da hem de bölgemizdeki perakendeciler daha çok kazanmaya başladı. Bizim kazanmamız Konya’nın kazanması demektir. Çünkü baktığınızda PERDER üyesi olanlar Konya’ya yatırım yaparak, kendi içerisinde rekabet ederek  Konyalı hemşerilerimize daha kaliteli, daha temiz, daha taze ve güvenilir ürün  almalarını sağlamak için çalışıyor. Biz Konya halkı için üzerimize düşeni yapıyoruz. Konyalı hemşerilerimiz de alış verişlerinde Konya markalarını tercih ederlerse, Konya kazanır. Böylece Konya ekonomik anlamda daha da büyür. Netice de bizler de Konya’nın markalarıyız. Bizim büyümemizde daha çok istihdam  demektir.

 

‘Mahalle Bakkalı’ gelişen ekonomi konjektöründe yerini, markete, süper-hiper markete bıraktı. PERDER’in bu anlamda önemi nedir? Her yere büyük market açılmalı mı? Bunun kontrolü var mı?

Mahalle bakkallarımız son yıllarda küçüldü, neredeyse bitme noktasına geldi. Bunun sebebi ise PERDER’i anlatırken de söyledim. Birleşme, entegre ve kurumsallaşma, profesyonelleşme değişimin yansılamalarıdır.  Günümüz  Türkiye’sinde ve şehrimizde de artık hizmet sektöründe kendini geliştiren, işine yatırım yapan, yenilikçi olanlar kalıyor.  Bunları gerçekleştirebilenler  için Türkiye’de büyümeleri için karşısında hiç bir engel yok. Bizim mahalle bakkallarımız;  Mehmet amcalarımız artık maalesef kalmayacak. Sayın Başbakanımıza sordular: “Efendim mahalle bakkalları ve küçük esnaf bitiyor diye?” Sayın Erdoğan’da “Birleşsinler bir araya gelsinler, güç birliği yapsınlar” diye cevap verdi. Evet şu anki Türkiye’de güçler birleşmeli.  Eğer bu gerçekleştirilemezse, kişiler işini geliştiremezse maalesef küçük esnaf ve bakkal kalmayacak. Bunun sebebi de sadece büyük marketler değil. Artık tüketici çok bilinçlendi ve gelir seviyesi eskiye göre çok yükseldi. Tüketici, kaliteli, ucuz, ferah bir ortam,  eliyle seçebileceği, taze ve alternatif ürün çeşidini arıyor. Bu  yüzden bakkallarımız da birleşip bulunduğu mahallenin  vatandaşlarına daha iyi imkanlar sunarak ayakta kalmalı. Aksi takdirde; mahalle bakkallarımız ve diğer küçük esnaflarımız maalesef yok olacak. Acı ama gerçek bu. Günümüzde teknoloji ve yenilik çok hızlı yol alıyor. Bizlerde bakkallarımızın ayakta  kalmasını istiyoruz ama; maalesef tüketici artık çok şey bekliyor bizlerden. Evet her yere markete açılıyor. Rekabet çok fazla oluyor ama bizim sektörde de tehlike çanları başladı. Çok iyi bir soruya değindiniz. Şuan neredeyse her sokağa, her yere hızla market açılıyor. Bu da pazardan, her şubeden pay alıyor ve maliyetlerimiz yükseliyor. Büyüme hedefleri varken, küçülme yolları aranıyor. Bunu Türkiye geneli içinde söylüyorum. Bir Yasa tasarısı çalışması vardı ama rafa kalktı. Bu Yasa tasarısında; “Yan yana market ruhsatları verilmeyecekti. Açılış  ve kapanış saatleri düzene girecekti. Özellikle  büyük AVM’ler şehir dışına çıkarılacaktı.” O zaman mevcut marketler daha fazla iş yapacaktı ve mahalle bakkallarının da bir nebze de olsa ayakta kalma şansı artacaktı. Ayrıca büyük AVM’ler pazar günleri kapalı olacaktı. Bu Yasa tasarısı Türkiye için çok faydalı ve sektörü daha da güçlü hale getirecekti. PERDER olarak bizler  bu yasayı destekliyorduk, bizim marketlerimizde Pazar günleri kapanacaktı. Bu Yasa’nın en kısa zamanda tekrar gündeme gelmesini ve biran önce de çıkarılmasını bekliyoruz. Bu sayede Türkiye’deki bu sektör ve yerli sermayeli firmalar daha sağlam ve verimli büyümek için adımlar atabilecek konuma gelecektir.

 

Çelikkayalar AVM’ye gelecek olursak. Nasıl doğdu Çelikkayalar?

Çelikkayalar  bir aile şirketidir. 1991yılında küçük bir işletmeyle kuruldu. Rahmetli Kerim Kaya’nın öncülüğünde Mesut Kaya ve benimde hissemin bulunduğu küçük bir bütçeyle faaliyete geçtik. Rahmetli Kerim ağabeyimi 2001 de kaybettik.  Şu an babam Muzaffer Kaya ve ağabeyim Mesut Kaya ve yeğenlerimizle el ele, kol kola vererek  o küçük marketi bugün güçlü bir aile şirketini haline getirdik. Biz sadece 3-5 kişi değiliz. Çelikkayalar ailesi 380 kişilik büyük  bir ailedir. Önceliğimiz insan kaynaklarıdır. Çalışanlarımızda bizden birisidir, ailemizdendir.  Şirketimizin en önemli önceliği çalışanlarını önemsemek, değer vermektir.  Başarıda  burada gizlidir. Bir futbol takımı gibidir. Takım ve ekip ruhu oluşursa skor ve başarı gelir. Bu zihniyetimizden hiç bir zaman vazgeçmedik. Bir şube ile atıldığımız bu yolda, bugün 11 şubeyle hizmet veriyoruz.  Fizibilite çalışmalarını tamamladığımız 2 yeni şubemizi de 2014 yılı sonuna kadar açarak şube sayımızı 13’e çıkartacağız. Bu ne demek, ailemize en az 70 kişi daha katılacak demek. Yani istihdama katkı sağlamak demek. Bu bizi mutlu ediyor. Ailemize her geçen gün yenileri katılıyor.  Konya ve Türkiye ekonomisine katkı sağlıyoruz. Tabii ki ÇELİKKAYALAR olarak bizim bir sloganımız var. “Biz bu şehrin markasıyız” Nedir bunun altında yatan? “Konya’nın marketi, Konyalıların marketi, Konya’da kazanıyor,  Konya’ya yatırım yapıyor.  İstihdamı Konya’dan sağlıyor, Konya’daki üreticiye, toptancıya destek oluyor.”

Şu anda 11 mağaza ile hizmet veriyoruz. Önceliklerimiz arasında müşteri memnuniyeti ilk sırada alıyor. Yani bizim patronumuzdur . Personelimize bunu her toplantımızda anlatırım. ‘Sizin patronunuz biz değil, müşteridir” diye. Çünkü müşteri varsa biz varız, sizler varsınız. O yüzden ÇELİKKAYALARLAR olarak işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Mağazalarımızda ürün çeşitliliğinin bol olması ve manav ürünlerinde yiyeceklerin taze olması konusunda hassas davranıyoruz. Bu konuda oldukça  iddialıyız. Çünkü sebze ve meyvede en kaliteli ürünü tezgahlarımıza koyuyoruz .Bunun sırrı da yerinden getiriyoruz olmamız. İşi ehli ustalarıyla çalışıyoruz. ÇELİKKAYALARLAR olarak mağaza konseptlerimizi yeniledik. Marketlerimizi rakiplerimizden farklı konsept ile dizayn ediyoruz.  Ferah iç mimarisiyle Konya’nın en iyi marketleri olma çabasını veriyoruz.  Et ürünlerini de  kendi çiftliğimizden tedarik ediyoruz.

 

Son yıllarda kurbanlık satışlarıyla dikkat çekiyorsunuz. Hayvancılık sektöründe ne durumdasınız?

Bir besi çiftliği kurma yönünde düşüncelerimiz vardı. Adım atıp atmama konusunda kararsızdık. Ancak; müşterilerimizin bu doğrultuda istekleri artınca, düşüncemizi hızlandırarak bir çiftlik kurduk. Çiftliğimizde son 3 yıldır kurbanlık büyükbaş besliyoruz Burada da hizmetin en iyisini vermek için çalışıyoruz.  ÇELİKKAYALAR olarak et- besi çiftliğimizde 700 büyük baş hayvan ile sektöründe en iyi olmak için çabalıyoruz. Bu çiftliği mağazalarımızda en kaliteli et ve et ürünlerini satmak için kurduk.  Yani ÇELİKKAYALAR Konya’nın her yerinde var. Biz Konyalı hemşerilerimize en kaliteli, en taze ve en düşük fiyatı sunarak hizmet etmeyi görev edindik.   Bu yıl için 340 adet kurbanlık hazırladık. Çiftliğinizde kesimhanemiz olup son teknolojiyle hizmet veriyoruz.

 

Genç yaşınızda önemli görevler de üstlendiniz.Önce  KTO’dan başlayalım. KTO Meclis Üyeliği görevinde bulunuyorsunuz. Ekonomiye yön veren kuruluşun içindesiniz. Ekonomiyi, özellikle Konya’yı ekonomik anlamda nasıl görüyorsunuz?

Biz bu şehrin aşığıyız, sevdalısıyız. Konya’mız her şeyin en iyisine layık bir şehir. Bunu abartmıyorum. Çünkü, Konya tarih boyunca önemli bir misyon edinmiştir. Selçuklu’nun başkenti olmuş, Osmanlı  döneminin de önemli vilayetlerinden birisi olmuştur. Hz. Mevlana gibi bir değerimiz var. Bu anlam da Konya çok önemli bir şehirdir. Hatta önümüzdeki dönem Konya’nın değeri, kıymeti daha da bilinecektir. Bugün, ülke ekonomisin yükünü çeken Marmara Bölgesi artık patlama noktasına gelmiştir. Türkiye’nin bundan sonra yükünü çekecek olan illerin başında Konya gelmektedir. Bugün için Konya ekonomik anlamda Türkiye’de ilk 3’ giren bir şehirdir. İşsizliğin Türkiye ortalaması yüzde 8 iken, Konya’da bu rakam yüzde 4 dür ve yok denilebilecek bir düzeydedir. Bütün fabrikalar, bütün işletmeler personel sıkıntısı çekiyor. Bu da Konya’nın ekonomisinin son yıllarda çok güçlenmesini gösteriyor. Sanayicilerimiz başarısı da ortadadır. İhracatta da yine aynı şekilde Türkiye ortalamasının üstündedir. Tarım ve tarım makineleri konusunda da şehrimiz bir numaradır. Sağlam ve hızlı bir büyüme trendi içerisindeyiz. Hayvancılık sektöründe Konya artık söz sahibi olmaya başlamıştır. Konya coğrafi konumu itibariyle yatırıma en müsait bir şehirdir.

2023 hedefine Konya’nın daha erken ulaşacağına inanıyorum. Konya  artık yabancı yatırımcıların da ilgisini çekmeye başlamıştır. Gelen büyük firmalar bulunmaktadır. Bunların da sayısının önümüzdeki yıldan itibaren daha da artacağına olan inancım tamdır. Konya ekonomisi, Türkiye şartlarında önemli bir yerdedir. Tarım arazilerinin de tam anlamıyla sulanabilir hale gelmesi  ve Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle birlikte Konya’mız tabiri caizse şahlanacaktır.

 

Konyaspor’da yıllardır yöneticilik yapıyorsunuz. Yeni sezonda Konyaspor neler yapacak yada yapabilir.  Beklentilere cevap verebilecek mi?

Hep Konya dedik. En önemli unsurların başında da Konyaspor geliyor. Sporun içinde olmak bir ayrıcalık. Bir de spor, birbirimizi kenetleyen, birlikte olmamızı sağlayan, tanıdık tanımadık yan yana gelebileceğimiz ender aktivitelerin başında geliyor. Tabii ki spor denilince ilk olarak da futbol geliyor. Konya’da olup da, Konya’da yaşayıp da Konyaspor’u konuşmamak elbette olmaz.  Konyaspor kulübünde 4 yıldır yöneticilik yapıyorum. Konya denilince bu şehrin her yerinde olmak istiyorum. Az önce de söyledim; bir Konya aşığıyım, Konya sevdalısıyım. Bu sene için de Konyaspor’dan oldukça umutluyum. Bu sezon son yıllarda yapılmayan bir değişimi gerçekleştirdik. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek’e teşekkür etmek istiyorum. Konya’ya ve Konyaspor’a modern bir stadyum kazandırdığı için. Bu yeni ambiyansta takımımızın da başarılı olacağına inanıyorum. Artık Konyaspor taraftarına, şehir halkına endişe yaratmamalıdır. Bu yıl için ilk 5 hedefiyle yola çıkacağız. Başarılı olarak daha üst sıralarda yer almayı ve diğer Anadolu takımları gibi Avrupa Kupalarına gitmeyi arzuluyoruz. Biz yönetim olarak elimizden geleni yaptık. Bundan sonra görev teknik heyet ve futbolcularımızla birlikte tabii ki 12. adam olan taraftarlarımıza düşüyor.  Herkes görevini en üst seviyede yaparsa başarı da kendiliğinden gelecektir. Taraftarlarımızın da maçlara ilgi göstereceğinden şüphem yok. Her maçımızı en az 25-30 bin kişiyle oynamamız gerekiyor ki; bu yeni stat rakiplerimizin gözünü korkutsun. Futbolcularımız da taraftarını memnun edecek bir oyun sergiler ve ona göre skorlar alırsa Konyaspor’umuz mutlaka başarıyı yakalayacak ve Avrupa için adım atacaktır.

 

Add comment