Özlem KARACA

Rengârenk Mobilya’nın genç ve başarılı İletişimcisi

Özlem KARACA

Özlem KARACA

Özlem KARACA

Rengârenk Mobilya’nın genç ve başarılı İletişimcisi Özlem Karaca bu sayımızda ”İletişim” köşemizin konuğu oldu. Kendisi ile İletişim ve Mobilya Sektörü üzerine kısa bir söyleşi gerçekleştirdik…

 

”İletişim sektörü diğer sektörlere nazaran çok hızlı değişen, çok sayıda farklı enstrümanın bulunduğu bir alan. O yüzden marka stratejilerini ve pazarlama faaliyetlerini belirlerken tüm ayakları düşünerek hareket etmeniz gerekiyor”

 

Özlem Karaca’yı kısaca tanıyabilir miyiz?

Samsun doğumluyum ve kendim için tam bir Karadeniz kızı diyebilirim. Doğduğum şehirde maceram üniversiteye gidene kadar devam etti sonrasında Karadeniz’in güzelliklerinden mahrum kalarak Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde eğitimime devam ettim. Üniversite sonrası ziyaret amaçlı geldiğim Konya’ya yerleşme kararı aldım. Konya aslında hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim. Şuanda Rengârenk Mobilya’nın Pazarlama departmanında görev alıyorum. Burada yaşamaktan ve sevdiğim işi yapmaktan keyif aldığımı da belirtmek isterim.

Sizce genç yaşta iş hayatında önemli görevler üstlenmenin avantaj ve dezavantajları neler?

Büyük bir firmanın iletişimini üstlenmek eminim ki sektöre senelerini vermiş insanlar için bile ağır bir sorumluluk. Tabi ki ben de bu sorumluluğu fazlasıyla omuzlarımda hissediyorum. Bu da, sektörde uzun yıllardır çalışan meslektaşlarımıza göre daha çok efor sarf etmemiz gerektiği anlamına geliyor. Diğer yandan da yatırımları büyüyen ve geleceği çok parlak olan markamızın iletişim departmanında bulunmak gurur veriyor.

 

”Mobilya sektörü kendinizi sürekli yenilemeniz gereken, zamana ve zamanın ihtiyaçlarına ayak uydurarak sürekli tercih edilebilirliği sağlamanız gereken bir sektör”

Mobilya sektörü hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Öncelikle değişime ve farklılığa çok açık bir sektör diyebilirim. Kendinizi sürekli yenilemeniz gereken, zamana ve zamanın ihtiyaçlarına ayak uydurarak sürekli tercih edilebilirliği sağlamanız gereken bir sektör. Bunların yanında fonksiyonel, ekonomik ve güvenilir olmak sektörün en önemli unsuru.

İletişim sektörü hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

İletişim sektörü diğer sektörlere nazaran çok hızlı değişen, çok sayıda farklı enstrümanın bulunduğu bir alan. O yüzden marka stratejilerini ve pazarlama faaliyetlerini belirlerken tüm ayakları düşünerek hareket etmeniz gerekiyor. Daha önce sadece açık havayı kullanarak hedef kitleye mesajınızı iletirken şimdilerde günümüz trendlerinde yer alan sosyal medya kanalını da aktif halde kullanmanız gerekiyor. Tabi bu kanallarda yaşanan yoğun mesaj aktarımı hedef kitlede mesaj körlüğüne de sebebiyet verebiliyor. O yüzden artık iletişim kanallarını aktif kullanmak ve bu kanalları yaratıcı mecra haline dönüştürerek hedef kitlede algıda seçiciliği yaratmak önemli.

2015 yılındaki Hedefleriniz neler?

Rengârenk Mobilya henüz yeni markalaşmaya başlamış bir oluşum. Buna rağmen 2014 yılı hedef ve planlarımızı beklentilerimizin üzerinde gerçekleştirmiş buluyoruz. 2015 yılında ise hedeflerimizi iki katına çıkararak mobilya sektöründe bir numaralı isim haline gelmek temel amacımız. Yani 2015 yılında Rengârenk Mobilya markasını daha çok görecek ve duyacaksınız diyebilirim.

 

”Herkes bazen stresten bazen mutluluktan bazense boş vakitlerini keyif aldığı şeyleri yaparak geçirmek ister”

 

Hobileriniz hakkında bize bilgi verir misiniz?

Herkes bazen stresten bazen mutluluktan bazense boş vakitlerini keyif aldığı şeyleri yaparak geçirmek ister. Benim de bu zamanlarda elim hep fırça ve tuale gider. Düşünsenize tüm gün yorulmuşsunuz canınız olur olmadık şeylere sıkılmış eve gelip tüm konsantrasyon ve hayal dünyanızı renklerin cümbüşüne bırakıyorsunuz. Yani demem o ki resim yapmak vazgeçilmez hobilerim arasındadır. Bunun dışında zaman zaman kemanımla vakit geçirmekte kulağımın pasını siliyor. Tabi doğa yürüyüşlerimde yanımdan ayırmadığım fotoğraf makinemle farklı kompozisyonları yakalayıp fotoğraflamak da olmazsa olmazlarımdan.

Yeni mezunlara önerileriniz neler?

Mezun olduğunda herkes ister istemez bir karamsarlık ve korkunun içinde buluyor kendini, bu süreci en başarılı şekilde atlatıp önündeki imkânları değerlendirmelerini, mantıklı bir şekilde düşünüp kararlı yol almalarını, her zaman bir adım sonrasını düşünerek hareket etmelerini öneriyorum.

Add comment